YSK’NIN HUKUKSUZLUĞU, İMAMOĞLU VE MİLYON FARK!

YSK’NIN HUKUKSUZLUĞU, İMAMOĞLU VE MİLYON FARK!

YSK, İstanbul büyükşehir belediye seçimini, haksız ve hukuksuz bir şekilde iptal etti. Sarı zarfa konulan dört oy pusulasından; A) ilçe belediye meclisi, B) ilçe belediye başkanlığı ve C) muhtar seçimi pusulalarının geçerli kabul edilip, yalnızca zarftan çıkan D) büyükşehir belediye başkanlığı pusulasının şaibeli bulunması, aklın-mantığın alamayacağı ve hiçbir şeyle açıklanamayacak bir durumdu…

İstanbul’da 31.186 Sandık var. Sandık kurulları usulüne uygun oluşturulmadı diye itiraz edilen sandık sayısı; 212. Bu sandıkların toplamında Binali Yıldırım’a çıkan oy %50,5, Ekrem İmamoğlu’na çıkan oy ise %47. Bu 212 sandığın sonuçları, 13.729’luk farkı kapatacak, seçim sonucu etkileyecek bir durum yaratmıyor…

Eğer büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde bir hile var idiyse; aynı zarfta bulunan diğer oy pusulaları için de bunun geçerli olması gerekmez mi? Sen aynı zarftaki 4 oy pusulasından 3’ünü geçerli say, aynı zarftan çıkan büyükşehir belediye başkanlığı oyunu ise usulsüz/şaibeli diyerek, seçimi iptal et… Olacak şey mi bu? Oldu işte. Burası, Türkiye!

YSK’NIN ÇİFTE STANDARTI

İyi Parti, Bursa-Mustafakemalpaşa’da sandık kurullarının oluşumuna itiraz etmişti. YSK, 20 Nisan 2019 tarihli kararında, ‘itirazınızı süresi içinde yapsaydınız’ diyerek, başvuruyu reddetmişti. Şimdi ise aynı YSK, İstanbul seçimi için AKP’nin aynı gerekçeyle yaptığı başvuruyu kabul etti ve bu nedenle İstanbul Büyükşehir seçimini iptal etti. Bu çifte standart niye?

Sosyal medyada, yaygın ve güzel bir benzetme yapılıyor bu durum için. Bir kadın dördüz doğuruyor ve kadının eşi, “şu üç çocuk benden, diğeri benden değil,” diyor… YSK’nın traji-komik kararı da, buna benziyor işte!

YSK; seçim kanuna, önceki emsal kararlarına, içtihatlarına ters düşen ve seçim takvimi süresi içinde yapılmayan bir itiraz ve kesinleşen bir durumdan(sandık kurulları olgusu) dolayı iptal karar vermiştir. Bu, YSK’nın kendi kendini inkâr eden, önceki kararlarıyla çelişen bir karardır. Karar, siyasidir. YSK’nın iptal kararını veren yedi üyesi, vicdanlarının sesini dinlememiş, siyasi iradenin isteklerine boyun eğmişlerdir.

İMAMOĞLU’NUN KARŞISINDA DEVLET

23 Haziran’da, seçim yenilenecek. İlk seçimi Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım karşısında,  13.729 oy farkla kazanmıştı. Şimdi kozlar yeniden paylaşılacak ve İmamoğlu’nun karşısındaysa devlet tam kadro olarak yerini alacak. Bir yanda İmamoğlu; diğer yanda Erdoğan, Bahçeli, Soylu, Adalet Bakanı vd. Yani İmamoğlu, demokrasi güçlerinin adayı olarak yarışacak; karşısında Binali Yıldırım değil devletin tüm aktörleri olacak. 31 Mart seçimi adil bir yarış değildi zaten; 23 Haziran’da ise daha da adil olmayan bir seçim süreci yaşanacak İstanbul’da!

EKREM ABİ SEVGİSİ

İmamoğlu, 31 Mart seçiminde, insanlarla sıcak bağlar kurarak, büyük sempati kazanmıştı. Bağıran-çağıran değil; yumuşak, birleştirici, sevecen ve kucaklayıcı bir dil kullanmıştı. Bu dil, yıllardır bu ülke insanların ihtiyaç duyduğu; ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, ötekileştirici olmayan bir dildi. Çocuklar bile Ekrem Abi’lerini çok sevmişti. Bir çocuk, “her şey güzel olacak Ekrem Abi” diye bağırmıştı, seçim otobüsüne doğru. Bu bir özlemdi. Bu bir umuttu. Çünkü çocuklar, koca koca devlet adamlarının, TV ekranlarından her gün kin ve nefret kusan söylemlerinden bıkmıştı… Huzurlu ve geleceğe umutla bakabilecekleri bir ülkede yaşamak istiyorlardı. Çocuklar, Ekrem Abi’lerinin şahsında; geleceğe, güzel günlere ilişkin bir umut ve ışık görmüşlerdi. Bir özlemin söz olarak ağızdan çıkışıydı, “her şey güzel olacak Ekrem Abi,” cümlesi… Bu söz, bir oktu ve bu ok yayından çıkmıştı bir kere, er geç hedefini bulacaktı…

MİLYON FARK

31 Mart seçimi, İstanbul için bir yerel seçim olmaktan öte, iktidar için bir güven oylamasıydı. Bu oylamayı 13.729 oyla kaybettiler. Çeşitli uyduruk ve ipe-sapa gelmez gerekçelerle, 31 Mart İstanbul seçimini iptal ettirmeye çalıştılar ve YSK’nın yardımıyla bunu da başardılar. Şimdi 23 Haziran’da yeni bir seçim var. Seçim mağduru İmamoğlu’na kitlelerin sempatisi her geçen gün artıyor ve bir çığ gibi büyüyor. Toplumun her kesiminde ona büyük yönelim var. Buna, AKP ve MHP’liler de dâhil… Bu sefer İmamoğlu, bu seçimi, büyük farkla alacak; belki de milyon farkla!

Nevzat Çağlar Tüfekçi

[email protected]

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI