KARA GÖRÜNDÜ

KARA GÖRÜNDÜ

31 Mart seçimlerini benden değerlendirmemi sorduklarında  “Kara göründü.” dedim. Bunu biraz açmam istendiğinde pusulası çalışmayan, bu nedenle günlerce bir karaya rastlanmadığı için moral çöküntüsü yaşayan gemidekilerin, birden gözetleyicinin “Kara göründüü!” diye sevinçle bağırması sonucu sevinç çığlıkları atmasına benzediğini söyledim. Artık tıpkı bunun gibi bir durumun söz konusu olduğunu belirttim. Artık karaya çıkacaktık. Yani artık cumhuriyetin kendi ayarlarına yeniden dönüşünün işaretiydi bu durum Bundan sonra zaten karaya oturan tek adamlık dönemi kaçınılmaz olarak gittikçe karaya daha çok oturarak son bulacaktı. Bu seçimlerdeki yöneliş halkın kurtuluş için bir işaret fişeği idi.

Nitekim 19 Haziranda yayınlanan “Sıra Gençlerde mi?” başlıklı yazımda şöyle yazmıştım: “Bundan sonra beğeniriz ya da beğenmeyiz, önümüze koşullar yeni bir lider tipini çıkarttı. Bu lider, genç, tuttuğunu koparan, inandığı yoldan yalnız da bırakılsa dönmeyen, yalan konuşmayan, inandığını söylediği için inandırıcı olan, ayrıştırıcı değil, birleştirici birisi… Bunun adını hemen tahmin etmişsindir. Ekrem İmamoğlu’ndan söz ediyorum.” dedim. Ekrem İmamoğlu 16.06.2019 Pazar akşamı katıldığı bir televizyon programındaki rakibiyle söz yarışında aynı zamanda çelikten bir irade sergiledi ki bu, bir yöneticide bulunması gerekli önemli bir özelliktir.

İstanbul seçimlerinin yeneni bellidir: Ekrem İmamoğlu… Bir “Alicengiz” oyumuyla karşı taraf İstanbul’u kazanmış gözükse bile böyle bir kazanım Ekrem İmamoğlu’nu halkın gözünde önüne geçilemeyecek derecede büyütür ki o derecede de karşı taraf güç kaybeder. Bence zamana oynuyorlardı. Onlar bununla yetinmesini bilmek zorundalar. Tüm çabalar, Ekrem İmamoğlu’nun geleceği belirlemesine yardımcı olmaktan başka bir işe yaramaz. Bunu kavrayamayacaklara haddimi aşarsam bağışlasınlar ama bir öğüdüm var: Zamana oynadınız ve o zamanı da kazandınız. Bununla yetinmelisiniz. Aksi taktirde bir bataklığa saplanıp kımıldadıkça batan bir insan örneğinde olduğu gibi daha fazla bu yanlış yolu zorlarsanız siz gerileyerek onu kendi elinizle geleceğin lideri yaparsınız. “

Karalamaya çalıştılar. Bir bilmem ne projesi dediler. İmamoğlu ikinci olarak 23 Haziran zaferinin ardından halka seslendi. Bu anlayışa karşılık Atatürk Cumhuriyetinin projesi olduğunu söyledi. Biz ona inanırız. Başkalarının yakıştırmaları onlara aittir. Çünkü İmamoğlu, hiç yalan konuşmadı. Bir dürüstlük örneği sergiledi. İnsanların birbirine sevgiyle yaklaşması gerektiğini, kendisinin bunu ön plana alarak herkesi kucaklayacağını söylemişti. Bu konuşmasında sevginin kazandığını belirtti. Herkesi kucaklayacağını yineledi.

Laik Cumhuriyet’e gönül verip yılmadan çaba gösterenlerin elinden laik cumhuriyet oyunla alınmış, Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkça yasa emrini yok sayarak karşı tarafa tek adamlık yönetimi altın tepside sunulmuştu. İşte görünen kara, bunun artık kaçınılmaz ve kesin biçimde geri dönüşünün, Laik cumhuriyetin yeniden kendi ayarlarına döndürüleceğinin ta kendisiydi. Bunu müjdeleyen bir işaret fişeğiydi.

Cumhuriyeti, işletilemeyecek, her geçen gün her alanda ülkeyi çöküntüye götürecek olan bu garip yönetimden yine eski ayarlarına döndürülmesi her bakımdan ve herkes için tutulacak en sağlıklı yol olacaktır. Karşı tarafa yine haddimi aşarsam bağışlanmam dileklerimle ikinci bir öğüdüm var… Eğer öncelikle kendi geleceğinizi, sonra da toplumun ve ülkenin geleceğini bir parçacık düşünüyorsanız lütfen aynı yoldan geri dönerek kurumların özgürce işlediği, insanların daha mutlu ve birlik içinde geleceklerine güvenle bakacakları, “Ankara’da hâkimler var” diye övüneceği bir ortamı hazırlamak için laik cumhuriyetin gerçek ayarlarına yeniden dönüşünü sağlayınız. Tek çıkar yol budur. Siz isteseniz de istemeseniz de halkın iradesi bunu sağlayacaktır. Bundan hiç kimsenin asla kuşkusu olmasın. 26.06.2019

Nuri Çelik

YAZARIN DİĞER YAZILARI