" UCU NEREYE VARIRSA VARSIN"MIŞ

 

                               " UCU NEREYE VARIRSA VARSIN"MIŞ

  Sayan adalet bakanımız buyurmuşlar bu sözü.. Bu sözü savcılara emir olarak söylemiyor da basın mensuplarına söylüyor. Sanki  basın mensupları araştıracak bu ucun nerelere vardığı noktaları..

      Türkiye bu ucu nereye varırsa varsın muhabbetini temiz toplum yaratma çalışmaları sırasında duymuş ve bu  "dilek ve temennilerin2 en üst makamlarca dile getirildiğini görmüştü.. Ne yazık ki geçmişte bu dilek ve temenniler sadece toplumun gazını almak için kullanıldı hiç  bir ucun nereye varmakta olduğu anlaşılamadı.. Bir iki göstermelik kararla geçiştirildi bu uç sorunu.

   Sayın bakan bunu basın organlarına söyleyeceğine acaba ilgili savcılar ve devletin en yetkili birimlerine emir vererek söylese olmaz mıydı? Acaba sayına bakan bir ucun nereye gittiğini araştırmak işini gazeteci ve TVcuların veriyordu? Yani bundan sonra bunlar mı araştıracaktı ucların gittiği yerleri?

 Basın ve TVcuların arasında sayın bakana soru soracak olmadığı için çok rahat konuşuyor bakanımız. Örneğin o toplantıda hiçbir gazetecinin kendisine, mademki ucun nereye gittiğini öğrenmek istiyorsanız neden acaba iki kez, meclis araştırmasına-soruşturmasına izin vermediniz? Acaba meclis ucun bir yerele varmakta olduğunu çıkarmak

Gibi bir işleme başlayabilir miydi o zaman/Yani meclisin kapsamlı bir soruşturmadan sonra bu uc meselesine farklı bir boyut getirebilir korkusu mu duyuluyordu?  Acaba sayın bakan ucun bir yerlere ulaştığı bilgisine mi sahipti de konunun mecliste görüşülmesini                       istemedi arkadaşlarıyla beraber?

    Demek ki sayın bakan ve ekibinin ucun bir yerlere ulaşma korkusu vardı ki meclisten uzak tutulmuştu bu konu. Yani FETÖ denilen olayın meclisin dışında tutulması ihtiyacı duyuyordu. Ama şimdi meclisin değil basın mensuplarının konuyu araştırmasını isteyebiliyordu. Özel bir nedeni mi vardı yoksa?

     Geçmişte bu ucu nereye varırsa varsın masalını çok dinlemişti. Üstelik bir başbakan yardımcısından duyuyordu Türkiye. Ancak bunlar söylendikten sonra birilerine herhalde bir şey fısıldandı ki bu kez dikkatleri  başka tarafa gitmek için yön değiştirmişlerdi. Örneğin önce bu tür davalır. Dönemin mahkemeleri olan DGM leri bakmasın. araştırma işini jandarma değil polis teşkilatı yapsın gibi bahaneler  sürüldü. Yani baktılar ki ucu bir yerlere doğru kıvrılıp uzamakta hemen yöntem değiştiriler. Olay kim bakacak tartışmasını öne çıkarmıştı? Hangi mahkeme karar verecekti gündemine dönüştürülüp gerçekten uzaklaştırılmıştı gündem..15 yaşındaki çocukları  DGMler yargılarken koca bankaları batıranları toplumda kirlilik denilen olayları yaratan aklı başındaki adamları bu sorgulamanın dışında tutmayı başarmışlardı. Demek ki birileri için komünizm  kirlilik yaratmaktan çok daha büyük bir suçtu ve bu suçu ancak DGMleri  bakabilirdi. Kirlilikler ise sıradan olaylardı birileri için

     Sayın bakana bir iki örnek verirsek ucun nerelere uzanmakta olduğunu belki anlatabiliriz. Örneğin meclis kürsüsünde  K.GENÇ KONUŞURKEN SIRALARINDAN FIRLAYARAK ÜSTÜNE YÜNÜYENLERİ    izlemiştik bir tarihte. Neden hoca efendilerine FETÖ diye seslendiği için linç bile edeceklerdi. Acaba bu görüntülerin yeniden gündeme getirilmesinden mi korkuyor birileri de meclis in dışında tutulmak isteniyordu ?Acaba bu kişinin okullarında kurdele kesenlerin, bunun adına düzenlenmiş Bank Asya liginide açılışlar yapanların fotoğraflarının ortaya çıkmasından mı çekiniyorlardı birileri? Türkçe olimpiyatları denilen gösterilerde onun karesinde yer alabilmek için birbirini ezenlerin fotoğrafları ortaya çıkmasın yayınlanmasın diye mi araştırma izni verilmiyordu?

       Belki de bizim bilmediğimiz daha başka nedenler vardır ki bu şahsın meclis sorgulaması dışında tutulmasını istiyordu sayın bakan ve ekibi

   Ama olsun yine de neden izin verilmediğini en yetkili kişi olarak bu gün açıklayamaz mı? Bunu gazeteciler mi yapsın diyor sayın bakan.. Onlara bu görevi verdiğine göre vardır bir bildiği  değil mi?

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI