DEVLET BİREYSEL SİLAHLANMALARA NEDEN İZİN VERİYOR?

 

                  DEVLET  BİREYSEL SİLAHLANMALARA NEDEN İZİN VERİYOR?

  Devlet bir araçtır. Onu kullanma hakkına sahip olanlar kendi anlayışlarına, öngörülerine, çıkarlarına  uygun bir şekilde kullanmak ister. siyasetin temel kavgası buna sahip olabilme üstünedir. Devlet denilen aracı kullanma gücüne sahip olanlar söylemlerinde çıkarlarını ortaya koymazlar ama herkesin sahip olduğu değerleri öne çıkararak devleti buna göre kullanacaklarını ileri sürerler. Egemen anlayışlar kendi anlayışları dışında kullanılmasına asla izin vermezler. Olası bu kullanım isteklerini suç bile sayarlar. İnsanların farklı kullanım isteklerini ve düşüncelerini yasaklayarak başka bir devlet anlayışının gelişmesinin önünü tıkarlar. Devlet denilen organizasyon ortaya çıktığından beri bu kural olmuştur.

  Devletin çok farklı kullanım şekilleri olduğu içindir ki  çok farklı devlet şekilleri, çeşitleri olagelmiştir. Hiç bir devlet şekli de kendisi dışındaki devletleri kabule yanaşmamıştır. Kendisinin en iyi olduğunu söylemiştir her zaman.. Hatta kimi anlayışlar devleti Tanrının bir parçasıymış gibi sunmuşlardır. Yani tanrı o devletin sahibi gibi gösterilmiştir. Böylece  o  devlete karşı olmak tanrıya karşı olmakla eş sayılmıştır.

 Böyle olunca devletler kendilerini güvence altına alırlar. Yani başka devlet anlayışlarının ve isteklerin çıkmasına karışı dururlar. Oya dünyada ister demokratik olsun ister baskıcı , farklı bir çok devlet anlayışları vardır.

Egemen olan anlayışın öngördüğü devlet ise geçerli sayılmaktadır. Yani bunun dışında başka bir devlet anlayışının oluşmasına izin vermemektedir.

  Devletin ortaya çıkma nedenlerinin başında birlikte yaşamayı sağlayacak düzenlemelerin yapılması, birlikte yaşayacak insanların can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır. Yani  devlet demiştir ki insanlara, sizin can ve mal güvenliğinizi artık ben sağlayacağım. Sizin bunun için bir çaba harcamanız gerekmez. Bunu sağlamak için de gerekli tüm organizasyonları yapar .Ancak devletin kullanılış şekilleri arasında sivil denilen insanların silahlanması gibi bir anlayış da geliştirilmiştir. Bunun sonucu devlet insanlarına BİREYSEL SİLAHLANMA kapılarını da açmıştır. Devletin silah kullanabilecek güleri yanında bir de sivil dediğimiz insanların silah kullanabileceklerini gösteren anlayış ortaya çıkmıştır. Bu anlayışı kimi toplumlarda bireysel silahlanma denilen olguyu yaratmıştır. Bireysel silahlanma olgusunu sözde can ve mal güvenliğini sağlamak için getirilmiştir.

   Oysa toplumda her bireyin can ve malını korumak devletin ana görevidir. Devlet bu görevini yapamayacağı için mi bu silahlanmaya izin vermiştir?

    Bu yarışın en önde gelen devletlerinden biri  ABD'dir. Gerçi  hemen hemen tüm kapitalist modellerde bu yarış vardır ama ABD başı çeker bu konuda. Nitekim geçtiğimiz hafta içinde 18 yaşındaki bir genç zencilerin alışveriş ettiği bir marketi basarak  on kişinin ölümüne neden olmuştur.

Bu saldırıdan birkaç gün sonra da bir kiliseye saldırı yapılmış ve burada da ölenler olmuştur.

  Saldırıyı ırkçılık maskesiyle yapan genç kendini zenci düşmanı olduğunu söylemiştir.

  Bu genç u silahı nasıl edinmiştir? Elbette silahlanma özgürlüğünden yararlanarak. Kendisi doğrudan alama bile yaşı buna uygun olan bir başkası almış olabilir. Böyle bir ortamda silahlanma olanağı bulunmasaydı acaba  yine bu saldırı olur muydu?

  Sivillerin silahlanmasına olanak sağlayan bir anlayış olmasaydı bu kadar kolay bu kadar rahat öldürmelere gerçekleşir miydi?

   Devletin bu anlayışla kullanılmasına izin veren mantık hangi mantıktır acaba?

Bu şekilde bir silahlanma ortamının  verilmiş olmasındaki amacı ne olabilir devletlerin? Yani bu  rastlandı ile ortaya çıkmıyor. Devlet denilen aracı kullanan anlayışların mantık ve öngörülerine uygun olarak ortaya çıkıyor.

Bu anlayışı bu mantığı  sorgulamadan bu silahlanma yarışının önüne geçilmeyecektir.

Bunu göremeyenlerin var olması ise insan ahllakı adına büyük bir ayıp ve suç sayılmalıdır.

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI