Düşünceniz farklı olabilir bu koşullarda ama bana göre olmaması gerekenler sergilendi siyaset sahnesinde son zamanlarda. Siyaseti olaylardan puan çıkarma mantığına dayandıran anlayışlar vardır her toplumda. Bunların bir örneğini de biz sergiledik gibi.. Hiç bir şey olmamış gibi eskisinden faklı siyasi kavgalar öne çıkarılmak istendi. Elbette siyaset birilerine hak birilerine yasak olması gerekir mantığıyla hareket etmek isteyenleri görüyoruz. Bu koşullarda bile.
Olağanüstü koşulların yaşandığı günlerde bu koşullara uygun düşecek bakışların, anlayışların öne çıkarılması gerekirdi. Birbirini suçlama yarışından uzak durulması gerekirdi, diye düşünenlerdeniz. Ancak birbirini suçlama yarışı hız kesmeden sürdürülmek isteniyor. Oysa ağzını açan herkes dünyada. ARTIK HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK diye başlıyordu konuşmasına. Dünya için geçerli olan su söylem bizim için olmayacak gibi görünüyor. Çünkü siyasetin birbirine bakışında hiçbir değişim, yenilik farklılık görünmüyor.
Neden böyle? Çünkü siyaset bizde "BİZİM DIŞIMIZDAKİ HERKES VATAN HAİNİ, BİZDEN BAŞKA VATANINI MİLLETİNİ SEVEN YOK. Bizim dışımızdakilerin hepsi değerlere düşman" Mantığına dayandırılmıştır. Siyasi partiler ortaya çıkarken bu yaklaşımla kendilerine yandaş bulmaya çalışmışlardır. Gerek milli gerek dini ve öteki değerleri kendi tekelinde görmek ve göstermek felsefesiyle hayata geçirilir siyasi anlayışlar. Bir düşüncenin doğruluğu yanlışlığı değil onu söyleyenin anlayışı önemli sayılmıştır. Örneğin geçmişte birileri BU MEMEKETE KOMÜNİZM GEREKİRSE ONU DA BİZ GETİRİRİZ diyebilmişti. DEMEK Kİ ONLAR SÖYLERSE DOĞRUDUR, ONLAR GETİRİRSE DOĞRUDUR BAŞKALARI SÖYLERSE İSE HEP YANLIŞTIR anlayışı ortaya çıkıyor. Siyaset bu ağırlıkta yapılıyor ülkemizde. Her zaman ver durumlarda görüyoruz bu siyesi yaklaşımı ablında bu siyaset anlayışı değildir. Çünkü siyaseti daha antik çağda bir düşünür YURTTAŞLARIN ÜLKE SORUNLARIYLA UĞRAŞMASI olarak tanımlıyordu.
Yurttaşların ülke sorunlarıyla uğraşması günümüzde SİYASİ PARTİLER içinde yer almak. DKÖ lerinde yer almak
İle gerçekleşir dikta yönetimlerine baktığımız zaman ilk yaptıkları partileri kapatmak, kendine destek verebilecek partileri kurdurmak ve DKÖ'lerini kaldırmak olduğunu görüyoruz. Bununla yapılmak istenen demokrasilerin ANLIYIŞ, SAYGI,VE HOŞGÖRÜ OLANAKLARINI yok etmek olmaktadır. Çünkü bunları yok etmedikleri zaman toplumda anlayışlara karşı nefret kin duygularını saygı ve hoşgörüyü ortadan kaldıramazlar. Demokrasi bunlara izin vermez çünkü.. Hele herhangi siyasi bir anlayışın toplumun ortak değerlerine sahip çıkarak, bunları benden başkaları isteyemez, avunamaz, İsteyenler ise milletin düşmanıdırlar türünden bir bakışa asla izin veremez..
Egemen siyasetin öteden beri kullandığı bir söz vardır; milli birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz bu günlerde.diye başlayan söylemidir bu. Bunu siz okuma yazma oranları yüksek bir toplumda kullanamazsınız, ancak okuması kıt toplumlarda geçerlidir bu kullanım.. ÇÜNKÜ BU MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK DEDİKLERİ HER ZAMAN VE HER KOŞULLDA OLMASI GEREKİR. Bu günlerde buna ihtiyacımız yok diyebileceğimiz bir zaman yoktur. Her gün her saat aynı sözün geçerli olması gerekir. Ne var ki toplum yaşamında öyle günler vardır ki bunun biraz daha fazla ihtiyaç olması gerekir.
Siyaset mantığında bu özel günlerimizde biraz değişim gösterilmesi gerekirdi. Eskisi gibi suçlamaların aynen devam etmesi hiç hoş durmuyor. KORANADAN SONRA HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK diyebilmemiz için bu gün bunun bazı örneklerini görmemiz gerekir. Seçim sonrasının yatırımına dönüştürülmemesi gerekir bazı sözlerin ve eylemlerin. Çünkü bu yaygın hastalık hiçbir ideolojik ayrımı yapmadan herkesin üstüne aynı şekilde gidiyor.