TABULARLA YAŞAMAK

 TABULARLA YAŞAMAK

         Düşünme özgürlüğünün,birey olabilmenin önündeki en büyük engel yaratılmış olan tabulardır.Bu tabular aynı zamanda kimi devlet anlayışlarında yönetim dayanakları olarak kullanılmaktadır.Tabular tüm anti demokratik yönetim anlayışları ve isteklerinin sığındığı  sözde kurallardır.Kolay kolay değiştirilemeyen bir anlayış şeklidir tüm tabular.Devleti bile bir tabu olarak   gösterir ve sunar kimi tabular.tabu olunca da devletin eleştirilmesi ve  egemen anlayışlara karşı düşünce ve isteklerin geliştirilmesi adeta yasak olmaktadır.

   Felsefede devletlerin ortaya çıkışını,devlet çeşitlerini,kullanılış anlayışlarını incelen bir bölüm vardır.devleti tabu olarak gören anlayışlar bu yüzden felsefeye karşı çıkarlar.Çünkü onların anladığı ve ya anlamak istediği devleti vermiyor bu konular.Aksine ne kadar farklı görüşler varsa onları ortaya koyuyor.Bu da egemenlerin görmek istediği devlet ile aynı değildir.Onların aradığı devlet ise asla dokunulamayan,dokunulması en büyük suç sayılan  devlettir.yani eleştirilemez, sorgulanamaz ne yaparsa hepsini yapma hakkına sahiptir,,dokunulmaz bur güctür onları için devlet.böyle olunca da elbette felsefede öne sürülen ve incelenen devlet anlayışlarından asla hoşnut olmazlar.

     Oysa gerçekte devlet toplumu bir yönetme şeklidir.Nasıl yönetmek istenirse öyle yöneten bir anlayışın gücüdür. Yani devlet gerçekte bir araçtır. Bu aracı nasıl kullanmak istersen öyle yol alacaktır.İşte bu yüzden pek çok devlet şekilleri,anlayışları ortaya çıkmıştır.Devletlerin adı da onun kullanılmasını sağlayan anlayışlara göre farklı olabilmektedir.Örneğin siz bu aracI egemen bir azınlığın çıkarları için kullanırsanız ada başka olur,Bir inanç önceliğine uygun kullanırsanız ada başka olar.Bir ırkın önceliklerine göre kullanırsanız başka olur.Demokratik öngörülere göre kullanırsanız  başka olur.Yani o araca hangi yolda yaratüyorsanız hangi önceliklere göre kullanıyorsanız adı da ona göre farklı olur.İşte devlet çeşitleri anlayışları bundan dolayı farklıdır..

    Ne  var ki devleti kullanan anlayışlar kendi önceliklerine göre değil de devletin egemenlik alanı içinde yaşayanların hepsinin önceliklerine göre kullandıklarını söylemek zorundadır.Devleti kullanma haklarına sahip olabilmek için onu herkesin çıkarlarına toplumun önceliklerine göre kullandıkların söylemek zorundadırlar  .Başka türlü kullanma hakkına ulaştıracak oy çokluklarına ulaşamazlar..Onun için  eylemde olmasa da söylemde" hepimizin devleti" anlayışını öne çıkarırlar.Bu hepimizin devleti anlayışını yaşatmak için de insanları tabularla kuşatan anlayışlar geliştirirler. Örneğin kim ki bu devlet anlayışına karşı çıkıyor görünürse onu devlet düşmanıilan ederler. Gerçekte devlet düşmanı diye bir şey yoktur.sadece kullanılan devlet anlayışına karşı çıkmak vardır.Çünkü devlet düşmanı olan sonunda illede bir devlet içinde yaşamak zorundadır.Uzayda  mı yaşayacak bu düşman sayılan?   Sadece düşmanlık varsa onun kullanılış anlayışına karşı çıkmak vardır.Örneğin faşist bir devlet anlayışında en büyük suç faşizme karşı çıkmaktadır.Teokratik bir devlet anlayışında en büyük suç teokratik anlayışların karşında olmaktır.sosyalist  bir devlette en büyük suç da kapitalizmden yana olan yargıları savunmaktadır.

O devletlerin tüm kuralları, yasaları ve uygulamaları bunlara karşı olarak konulmuştur.çünkü bir devletin tüm yasaları,tüm kuralları,alışkanlık ve davranışları,getirilen eğerler geçerli kıyılan yargılar onun varlığına hizmet edecek şekilde koyulmuştur.Öteki eğilimlere asla izin verilmez.Hatta onların yasaklanmasını bile öngörür.Tabular u yüzden geliştirilmiştir toplumlarda,

    Demokrasiler anlayış,saygı,hoşgörü anlayışını tabulara karşı getirmiş ve geliştirmiştir.Ancak gelişmemiş toplumlarda bu tabuların yıkılması istenmediği için egemenler sıkı sıkıya sarılır onlara.Tabulara karşı çıkmak bile devlete karşı çıkmak olarak görülür.İşte bunun için felsefeye sıcak bakmaz egemenler.onların düşüncelerine aykırı saydıkları için ilk yaptıkları felsefe dersleriyle oynamak olmaktadır okullarda.

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI