YENİ BİR DÜNYA KURULUR


                                                        YENİ  BİR   DÜNYA   KURULUR

 

Salgın nedeniyle sıkça kullanılan bir dilek var dünyamızda.Çünkü eskinin tüm alışkanlık ve davranışları,bilimin dışındaki tüm değer anlayışları salgının durdurulmasına   çare olamadı.Siyasal ve ekonomik yaklaşımlar sorunu gerekli hız ve anlayışla bir türlü çözemedi..Salgına yol açan virüs ne varsıllık baktı ne yaş durumlarına.Kimi yakaladıysa aldı götürdü..Bu koşullarda ortaya çıkan ise büyük bir yardımlaşma,dayanışma gerçeği ve paylaşabilme ihtiyacı oluyordu.

İşte bu ihtiyaç "yeni bir dünya kurulur" yaklaşımını getirdi.

        Biz bu sözü altmışlı yıllarda ünlü JOHNSON mektubundan sonra sayın İsmet İnönüden duymuştuk ilk kez.Ama ne yazık ki o sözün demek istediği dünyayı Türkiye bir türlü kuramadı.Çünkü sadece birilerinin düşünmesi ve istemesi yeterli değildir bu gibi durumlarda.Çoğunluğun istemesi gerekirdi..

   Neden o zaman bizler böyle bir dünyayı kuramadık?

Çünkü eskinin buna asla izni yoktu.Eskinin buna izin vermesi gerekir ki  yeni dünya anlayışı ortaya çıkabilsin.Eskinin alışkanlık ve davranışları geçerli oldukça yani bir dünyanın kurulması olanaksızdır.Tüm eski değer anlayışları tüm eskinin inançları .tüm insanlığın düşünce ve davranışlarını yönlendiren ve dikte eden yanlış ve eksik öngörüler yeninin yerleşmesine   izin vermezler.

  Bakınız salgının ilk günlerinde Konyada bir olay yaşandı.Karantinaya alının bir dinci grup polisleri tükürük yağmuruna tuttu.Alın size virüs diyerek saldırıda bulundu.Salgının ilk günlerinde Fransada  bir dinci grup büyük bir gösteri düzenlemişti.O gösterin sonra yaşlılar eindi kalan biri yurda geldikten hemen sonra o rada salgın başladı.Bir anda 40a yakın yaşlı öldü bu salgından.Ve bu bölge  salgının en çok görüldüğü bölge olmuştu..İsrailde yahudi  bir grubu polis sokaklardan zorla toplayarak karantinaya  almaya çalıştı.

   Bu örnekler yaşandı adamı hiçbir devlet yetkilisi bunlardan söz edemedi.çünkü dincilerin tepkisini çekmek korkusu vardı.Böyle bir yaklaşımın egemen olduğu bir dünya da hangi insan yeni dünya kurulmasını savunabilir ki?

   Yeni bir dünyanın kurulabilmesi için ihtiyaç olan uygarlık denilen değerler alanıdır.Uygarlık bilimde sanatta,hukukta insanlığın eriştiği son noktanın adıdır.Bu  son nokta insanlığın var olması için Grekli anlayışların temellerini ortaya koyar.Dünya henüz bunu bile başaramamışken nasıl bir yeni dünyaya kucak açabilir?

      Uygarlık değerlerini benimsemiş olsaydı insanlık zaten hiçbir sorunu yaşamayacaktı.Çünkü bilimin herhangi bir yanışlığa izin vermesini kimse bekleyemez.Eğer bilime uygun düşünme  ve  davranışları öne çıkarabilseydi insanlık herhangi bir dramı.acıyı  yaşamayacaktı.BU ACILARN VARLIĞI SADECE Bilimi uygun düşünce ve davranışların,yaklaşımların var olan dünyamızda etkin olmayışından dolayı ortaya çıkar.O  zaman yeni bir dünya istemek yerine eski dünyamızın bilimsel anlayışına uygun olmayan bakışların anlayışların terk edilmesi gerekir.Bu isteklerimizi öne çıkaramazsak yeniyi zaten kuramayız.

Yeni dünya bilimin öncülüğünde eskinin yanlışlarını temizlemekle mümkün olacaktır.

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI