Zırvalarınız Canımıza Yetti Artık !..
Gün geçmiyor ki, kendini “Tarihçi, İlahiyatçı, Hoca, Ulema, Akil Adam” zanneden birileri çıkıp, saçma-sapan sözlerle ortalığı birbirine katıveriyorlar!.. İşte bazı örnekler:
“İstiklâl Savaşı’nda keşke Mustafa Kemal değil, Yunanlılar galip gelselerdi!.. Belki yüce dinimizin emrettiği ibadetleri bu kadar baskı altında yapmazdık…”
“1924’te kapatılan Çanakkale ve Bursa’daki camiler, İsmet Paşa’nın CHP döneminde ahır ve genelev olarak kullanıldı!..”
“Dinimizce, 6 yaşındaki kız çocukla evlenmenin mahzuru yoktur!..
“Birbirini tanımayan bir kadın ve bir erkek asansöre binerse, halvet olmuş olurlar!..”
“Yatağa yatar yatmaz hemen uyuyun!.. Aksi halde, yastık, battaniye ve yorgan cinsel dürtülerinizi rahatsız edebilir!..”
“Yoğun bakımda kadın ve erkekler ayrı odalarda yatmalıdır!.. Hastaları çıplak yatırmak zorunlu mu? Kadın hastaya kadın doktor, erkek hastaya da erkek doktor bakmalıdır!..”
Peki, kimler bu sözleri sarf ediyorlar? İşte bazıları: Sözde tarihçi Kadir Mısıroğlu… Yard. Doç. Dr. Abdullah Akın… İlahiyatçı Nurettin Yıldız… İlahiyatçı Prof. Dr. Faruk Beşer…
Bunlara karşı siyasi partilerimizden ilk tepki CHP’den geliyor, Vatan Partisi’nden geliyor, İYİ Parti’den geliyor… Basından ise birkaç TV kanalı ve birkaç gazeteden başka seslerini yükselten yok!.. İyi de kardeşim, bu ülkenin kurtarıcı ve kurucuları olan Mustafa Kemal Atatürk ve İkinci Adam İsmet İnönü, sadece bu bir avuç insanın büyükleri mi!? Diğer partiler ve yandaş basın niye sesini-soluğunu çıkarmıyor!?
Bu Cumhuriyet, bu vatan, bu demokrasi, bu işgal ettiğiniz makamlara seçimle gelen sizler, serbestçe ticaret ve yatırım yapan siz iş adamları, neden sizlerin bunlara karşı bir tepkiniz yok!? Örneğin; her söze karşı tepkisini hemen gösteren sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan, sayın Bakanlar, özellikle dini konularda bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sayın Diyanet İşleri Başkanı, neden bu kişilere karşı çıkmıyorsunuz!? En küçük eleştiriye tahammülü olmayan siz büyüklerimiz; bu Ortaçağ karanlığı adamlarının, vatanın kurucularını desteksiz yalanlarla suçlarken neden susuyorsunuz!? Neden bunların bir tanesi hakkında suç duyurusunda bulunup, niye bunları da “Hakaret Ediyorlar” diye mahkemeye vermiyorsunuz!?
“6 yaşında çocukla evlenilebilir” diyen bu sapık ruhlu adamlar, yoğun bakımda canıyla uğraşan insanın nasıl ve kimlerce tedavi edileceği hakkında ahkâm kesenler, “Ölen eşinizle altı saat içinde cinsel ilişkiye girilebilir” diyen bu gözü dönmüşler, hangi medeni bir ülkede kabul görürler de, bizde hâlâ neden el üstünde tutuluyorlar!?
Bakınız, bu ülke 1923 yılında kolay kurulmadı!.. Herkes artık aklını başına almalı, şanlı tarihimize ve saygıdeğer atalarımıza sahip çıkmalıdır!.. Öyle günler ve olaylar yaşıyoruz ki; Anayasal suçları işleyen, vatan hainliği yapan, yüz kızartıcı suçların mimarlığına soyunan insanları hâlâ aramızda barındırıyor, hiçbir şey olmamış, hiçbir şey yapmamışlar gibi davranıyoruz!.. Ne oldu bize!? Neden bu kadar umursamaz ve bir boş vermişlik içindeyiz!? Havamıza-suyumuza uyuşturucu filan mı katıyorlar?
Bu gidiş gidiş değil, bu gidiş bir koca gidiştir, bilesiniz!.. Doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edemez hale geldiysek eğer, zati bu iş bitmiş demektir, bizler niye çabalayıp duruyoruz ki!? Okuyan yok, anlayan yok, tartışan yok, tepki gösteren yok!.. Haberiniz ola; bindirildik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete!.. Sakin KOŞAR…