Baskın Seçim Var mı, Yok mu!?
01 Mart 2018 Perşembe günü, basın mensupları tarafından Hükümet Sözcüsü sayın Bekir Bozdağ’a soruldu; “Efendim, çok yaygın bir kanaat var, gazete ve TV haberlerinde de sık sık gündeme getiriliyor ama, bize net bir cevap verilmiyor!.. Erken seçim var mı, yok mu?” denildi… Sayın Bozdağ kesin bir dille üç defa; “Yok, yok, yok!.. Seçimler zamanında, yani 2019’da yapılacak!” dedi…
Bu açıklamayı İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı sayın İsmail Ok, bu açıklamaya pek inanmamış olacak ki; “Siz onların dediklerine bakmayın, erken ve baskın bir seçim var, var, var!..” dedi… Sonra da ekledi; “Bu çok ciddi Suriye operasyonu zamanında bile, sayın AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan, bütün yoğunluğuyla devam eden AK Parti kongrelerine katılıyor, bu operasyonu iç siyasete malzeme yapıyorlar!.. Bir baskın seçim düşünmeseler, bu ortamda bunları yaparlar mı? Duyduğumuza göre parti teşkilatı üyeleri de çoktan kapı kapı dolaşıyorlarmış, bunlar olurken ‘seçim yok’ diye kimseyi kandıramazlar” dedi…
Sayın Meral Akşener de, sayın Devlet Bahçeli’nin diğer parti ittifakları için söylediği; “Biz Cumhur İttifakı yaptık, onlar da ‘Cümbüş veya Curcuna İttifakı’ yapsınlar” sözlerine karşı şöyle dedi; “Sarayın memuru, sözcüsü olmuş sayın Bahçeli, artık bizim muhatabımız değildir!” diyerek, eski partilileri ile köprüleri tamamen attı…
Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, taa yurt dışı gezisinden Saadet Partisi’ne seslendi; “Bizim kapılarımız Saadet Partisi ile her zaman ittifaka açıktır, SP ile bütünleşmek istiyoruz!” dedi… İyi de, Meclis’te temsil edilmese de, bu ülkede bir Saadet Partisi olduğunu, üstelik sayın Erdoğan’ın eski partisi olduğu şimdi mi akıllarına geldi? Daha önce nerelerdeydiler? Bu seçimleri de tek başlarına kazanacaklarını bilseler, acaba hiçbir parti ile ittifak arayışına girerler miydi acaba? Bence akıllarına bile gelmez, yine tek başlarına yürürlerdi… Demek ki bu seçimleri banko kazanacakları ümitleri biraz zayıf ki, yeni ortaklar arıyorlar!?
MHP veya BBP’den mi esinlendi bilmem, uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan DSP Genel Başkanı sayın Önder Aksakal da aşka gelip bir açıklama yaptı, dedi ki; “Biz de birileriyle ittifak yapabiliriz, ancak biz, partimize en çok milletvekilini kim verirse onunla ittifak yaparız” dedi, iyi mi? Bunu duyan bazı alıngan partilileri; “Biz bu ahlâksız teklifin içinde olmayız, Genel Başkan ile aynı fikirde değiliz” diyerek hemen istifa ettiler…
CHP Milletvekili sayın Dursun Çiçek çıkıp; “Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı bence sayın Abdullah Gül olmalı, çünkü bu isim, AKP’den de çok oy getirir” demez mi?
Şimdi bütün gözler, her kesimden teklifler alan Saadet Partisi Genel Başkanı sayın Temel Karamollaoğlu’nda!.. “Erbakan’ı Anma Günü”nde, AKP’li Adalet Bakanı sayın Abdülhamit Gül’ün gözlerinin içine baka baka adalet aradığını söyleyen, OHAL’in derhal kaldırılmasını, kişisel ve basın özgürlüklerinin hemen hayata geçirilmesini ve kötü giden ekonominin ve eğitimin düzeltilmesi için, ivedi olarak tedbirlerin alınmasını isteyen sayın Karamollaoğlu, bakalım bu AKP’nin ısrarlı ittifak çağrılarına ne cevap verecek?
Sayın Meral Akşener; “Benim bildiğim Saadet Partililer, AKP’nin ısrarlı ve çaresizce çağrılarına kulak asmaz, bir an önce eski ‘demokratik sisteme’ geçilmesini istiyorlar çünkü” dedi…
Bakalım kim kimi, nasıl ikna edecek? Bakalım erken seçim mi, baskın seçim mi, yoksa zamanında seçimler mi yapılacak? Benim naçizane fikrim ise, Suriye’de işler kötüye gitmeden, bir baskın seçime gidileceği yönündedir!? Sakin KOŞAR…