"6 Yaşındaki Kız Çocuğu Evlendirilir mi !?"

 

       "6 Yaşındaki  Kız Çocuğu Evlendirilir mi !?"

Bu soruyu, Yüce Atatürk'ümüzün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde hangi aklı başında insanımıza sorsanız, herhalde şöyle tepki gösterirdi: "Olur mu öyle şey, sen aklını mı kaçırdın kardeşim, hayvanlar bile bunu yapmıyor!?" Evet, aynen böyle derlerdi!.. Çünkü her ana-babalar, daha '6 Yaşındaki' bir yavrumuzun, İlkokul Birinci Sınıfa bile; "Bir Çocuk, 6 Yaşını Bitirdiği Eylül Ayında İlkokula Kaydedilir" şeklindeki 'MEB - 222 Sayılı İlköğretim Genel Müdürlüğü Kanunu' hükmünü ezbere bilirler!.. Bakınız; 'Ortaokul, Lise, Üniversite' demiyorum, bebeklikten yeni çıkmış, konuşmaya yeni başlamış, daha 'taharetini' bile yapmayı bilemeyen yavrularımızdan bahsediyorum!..

Ama gelin görün ki, İsmailağa Cemaatine bağlı 'Hiranur Vakfı' kurucusu 'Yusuf Ziya Gümüşel' adlı Vakıf Başkanı, daha 6 yaşındaki kızı 'H.K.G.'yi, tam 29 yaşındaki müridi 'Kadir İstekli' ile "İmam Nikâhı" marifetiyle evlendirmiş, iyi mi!? Olay basında patlayınca, İsmailağa Cemaati, Yusuf Ziya Gümüşel ile ilgili tüm bilgiler, fotoğraflar ve bağlantıların hepsini silmişler!.. Bizzat bu mağdur olmuş kendi öz kızlarının Cumhuriyet Savcılığına gidip de, 'fotoğraf-ses kaydı-resmi belgeleri' vermesi sonucu iddianame hazırlandı ve dava açıldı; sizler ne halt etseniz de artık gerçekler -Dolunayın 14'ü Gibi- orta yerde duruyor, boşuna çabalamayınız!..

Daha önce bu ülkede güya 'Aczmendi Tarikatı' şeyhi 'Müslüm Gündüz' ile 'Fadime Şahin' olayı yaşandı; Hüseyin Üzmez'in evinde 'Zina' yaparlarken yakalanıp, tarikat sahnesinden silinip gitmişlerdi!.. Keza, 2020 yılının Şubat ayında mekânı basılan güya Hoca olan 'Adnan Oktar' tutuklandı!.. "Kediciklerim" dediği devşirme kızlarla 'Osmanlı Haremi Hayatı' yaşıyordu, ipliği pazara çıktı, şimdilerde yüzlerce yıllık hapis cezalarıyla yargılanıyor!.. Keza, Karaman'da Ensar Vakfı'nda 45 çocuğun tecavüzü ile ilgili suçlananlar hâlâ hafızalarımızda!..

Büyük Atatürk ne diyordu: "EYY MİLLET!.. İYİ BİLİNİZ Kİ; TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER, DERVİŞLER, MÜRİTLER, MECZUPLAR MEMLEKETİ OLAMAZ!..EN DOĞRU ve EN GERÇEK TARİKAT, MEDENİYET TARİKATIDIR!.." Bu sapıklarda medeniyeti ara ki, bulasın!..

Bundan 100 - 120 yıl kadar önce, Osmanlı Döneminde çizilen bazı karikatürler vardı: Daha o tarihlerde bile bizim İstanbul'umuzda  ve Avrupa'daki bazı yayın organlarında şöyle karikatürler vardı: Daha küçücük 'Ecnebi Kızı' elinde çantayla okula neşeyle giderken; aynı yaştaki 'Türk Kızı' da; koca göbekli, sakallı ve sarıklı bir adamın kucağında acıyla çırpınıyor, okula giden ecnebi kızının ardından gitmek istediğini el hareketleriyle belli ediyordu!.. Ne anlamlı ve ne acı karikatürlerdi bunlar, bir araştırınız lütfen!..

İşte, bir Osmanlı Subayı olan Ulu Önder Atatürk bunları bilmiyor muydu, görmüyor muydu? Kurtuluş Savaşımızı kazandıktan sonra, zaten bunun için yukarıdaki tarihi sözünü söylemiş, kızlarımız ve kadınlarımıza bunun için Avrupa'da bile olmayan bazı hakları vermiş, eğitime çok önem verdiği için, 'Köy Enstitülerinin' temellerini de bu sebeple atmıştır!.. Meğer sen ne kadar ileri görüşlü bir büyüğümüzmüşsün be Büyük Atam!? Bunu anlayabilene tabii.

Bu iğrenç olay medyada patlayınca, birçok ünlü insanımız şöyle tepkiler gösterdiler:

Şahan Gökbakar: "Daha 6 yaşında be!.. 6 ulan, 6 !.. Nasıl insanlarsınız siz?"                                                                                   Yılmaz Özdil: "Bu insanlık suçunu, sadece şerefsiz babalar ve sapık damatlar işlemiyor; asıl ve bu affedilmez suç 'İmam Nikâhı' nezaretinde işleniyor!.."                                                                                                             Haluk Levent: "Daha 6 yaşında ya!? Allah belânızı versin!.."                                                                                     İlyas Salman: "Sırf bunun için bile, iyi ki lâiklik var!.."                                                                                                   TİP Genel Başkanı Erkan Baş: "Bunların para kaynaklarını, devletteki dayanaklarını söküp atmadan hiçbir şey düzelmez!.. Bunlardan oy bekleyenlerin de Allah belâlarını versin!.."

Ülke çapında bu suça ortak olanlar için, duyarlı insanlarımız Savcılıklara koşup, suç duyurusunda bulundular!.. İlçemizden de ilk önce emekli öğretmenimiz sayın Suna Arslan Savcılığa gitti, gözyaşları içinde suç duyurusunda bulundu!.. Umarız bunun devamı da gelir, hayvanların bile yapmadığı bu kötülüğü, küçücük çocuklarına yapan bu 'Yaratıklar', layık oldukları en büyük cezalara çarptırılırlar inşallah!..                            Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI