"MUĞLA'YA 'BAHATTİN YÜCEL' YAKIŞIR (MIŞ) !?"

Korkusuz Gazetesi yazarı sayın Can Ataklı, 04 Ocak 2024 tarihli köşesinde yukarıdaki başlıktaki gibi bir yazı yazdı: "Hürriyet yazarı sayın Yalçın Bayer'in dediğine göre, CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı Adayı olarak, eski Turizm Bakanı sayın M. Bahattin Yücel'i düşünüyor..." demiş de, bu isim Muğla'dan aday yapılırsa çok iyi olurmuş da, Muğla'nın turizmi patlarmış da, sayın Can Ataklı da bu görüşe tam destek veriyormuş da, böyle bir adaylıktan sadece Muğla değil, bütün Türkiye kazanırmış da, filân!..

Yahu arkadaşlar, böyle bir zamanda sizler bari biraz makul ve mantıklı olunuz yahu!.. Aylardan beri bütün partilerden Muğla doğumlu onlarca 'aday adayı' ortaya çıktı, benim bildiğim sadece CHP'den tam '8 tane' aday adayı var, birkaç katı da öbür partilerden; şimdi bunlar orada dururken, sırf Hürriyet Yazarı Yalçın Bayer yazdı diye, Aydın-Nazilli'de 1949 doğumlu, Muğla ile hiçbir alâkası olmayan eski bir Kültür ve Turizm Bakanı'nı ne diye kendi İlimizden aday gösterecekmişiz ki !? Bu ülkenin tek turizm kenti Muğla mı, bizde bu işi yapacak kendi çocuklarımız yok mu, hem başka turizm kentleri yok mu kardeşim!? Çalışmalarında başarılı olduğunu biz de biliyoruz, ama neden Muğla'dan aday olacakmış, işte işin orasını pek anlayamadık!? Kendi ili Aydın ise, az mı turistik bir kent yani !?

Kişisel fikrimi sorarsanız eğer, ben bu öneride hiç de iyi bir niyet olduğu kanaatinde değilim!? Yıllardır yıkamadıkları Muğla CHP iktidarını, böyle ufak ve ucuz ayak oyunlarıyla sulandırıp, inananları oyuna getirip, sonunda Muğla'yı da CHP'den koparmayı amaçlıyor olamazlar mı!? Sonuçta 'Büyükşehir' olmuş koskoca Muğla'da, -üstelik hangi partiden olursa olsun- kendi öz çocuklarından bu işi yapabilecek bir tane aday yok mu yahu!? Ben gerçekten bu iki gazetemizin yazarlarının şu önerilerine hiç de iyi gözle bakamıyor, ikisini de ayıplıyorum!..

Sayın Bahattin Yücel bir süreden beri Bodrum'a geliyor, orada yaşıyormuş da, artık Muğlalı sayılırmış? İyi o zaman, Bodrum ve Marmaris'e sayın Bahattin Yücel'den çok daha önce gelip, buraya adeta yerleşen 'Ruslar, İngilizler, Almanlar' ve yakalanan bazı 'Baronlar' da var!.. Gelin birer aday da onlardan gösterelim bari, olur mu!? Olmaz değil mi!? Böyle saçma 'adaylık sebebi' olur mu !? Bu bir 'Yerel Seçim' arkadaşlar, adı üstünde işte, 'Yerel' ve de 'Oralı' olmayan bir Belediye Başkanı veya Muhtarın başarılı olması mümkün mü? Halkını yakından tanıyacak, her yeri sokaklarına kadar bilecek, oranın ihtiyaçlarını yıllardır not edecek, kimlerle bu hizmeti başarabileceğini bilecek, yörenin ekonomisini hepten hazmetmiş olacak ki, çıkacak meydana; "Ben Adayım, Size ve Doğduğum Memleketime Hizmet İçin Seçilmek İstiyorum!" diyecek... 'İthal ve Atama Adayların' ne kadar başarısız olduklarını yıllardır görmedik mi bu ülkede!? Bu bir yerel seçim ise, bütün adaylar da yerel ve o yörenin kendi öz çocukları olmalıdır, gerisi de hikâyedir!..

Eski yıllarda bu geleneklere ve yazılı olmayan kurallara çok iyi uyulurdu, ancak son 20 yıldır bu gelenek 'tepeden atamalarla' iyice bozuldu, şimdilerde de kendi partilerine aday bulamıyorlar!.. Zati olacağı da buydu!.. "Üyelerle Ön Seçim" ile aday belirlemek, artık her partinin bir geleneği haline gelmedikçe, bu adaylar konusu da, bu işlerle hiç alâkası olmayanların ağızlarında sakız olmaya devam edecek, olan yine halka olacak, gerçek hizmetler hep ertelenip, hep aksayacaktır!..

Bugünkü yazımızı da Cahit Sıtkı Tarancı'nın 1931'de yazdığı 'Benimsin' şiiriyle bitirelim bari:

"Gün, yeni doğanındır/ Kül, sönmüş ocakların/ Kılıç kahramanındır/ Köpek de sokakların!..// Gündüz kelebeklerin/ Gece yıldızlarındır/ Ölüler böceklerin/ Azap günahkârındır/ Sen de benimsin, benim!..// Ne olursan ol kadın; / Şeytan, canavar, baykuş/ Yok kurtuluş elimden/ Elimden yok kurtuluş!.."