BİR BAŞKADIR ANADOLU KADINLARI !?
Son yıllarda okul kitaplarımızdan birer birer çıkarıldılar ama, eski İlkokul Okuma Kitaplarımız bir başkaydı!.. O kitaplarda, Cumhuriyet kurulduğu zaman katkı sağlayan pek çok yazar ve şairlerden örnek metinler yer alırdı… Kurtuluş Savaşı’nı kazananlardan çok çarpıcı anekdotları bu kitaplarda bulurdunuz!..
Örneğin; I. ve II. İnönü Savaşları… Sakarya ve Dumlupınar Meydan Savaşları… Halide Edip Adıvar ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu hikâyeleri gibi… Ama görüyoruz ki, şimdilerde bunlardan örneklere pek rastlanmıyor, çocuklarımız da bu bilgilerden mahrum şekilde okullarını bitiriyorlar!..
Biz Bozüyük çocukları çok şanslıydık… Türkçe ve Tarih konularında ödevlerimizi yaparken, rahmetli yengem Fatma Gencel’e koşardık… İlkokul mezunuydu ama, bir öğretmen kadar bilgili bir büyüğümüzdü… Matematik ödevlerinde komşumuz merhum Mediha Cinaz teyzemize; ezbere şiir olunca da, soluğu doğruca Müzeyyen Soylu teyzemizin evinde alırdık!.. Müzeyyen teyzemiz de, şimdiki sayın İçişleri Bakanımızın annesi değil a; köyümüzün tek Birinci Lig futbolcusu, rahmetli arkadaşım Süleyman Soylu’nun bizim köydeki annesi idi!..
Geçenlerde seçim çalışması için Bozüyük’e giden CHP adayı Av. Halil Aslan ekibine de, ezbere bir şiir okumuş… 84 yaşında olmasına rağmen, çocukluğumuzdan beri bizim de çok iyi bildiğimiz bir “Atatürk” şiiridir o… Sözleri de şöyle:
“Atatürk bizim özümüzdür/ Söylediği her şey sözümüzdür/ Atatürk milletin gözüdür/ İnan da yücelere ereyim!..// Yıkılmış hanedanlar ocağı/ Biz seçeriz, bize baş olanları/ Mukaddestir Cumhuriyet ocağı/ O’na bir yan baksınlar da, göreyim!..// Halk için çıktım, halka kulum ben/ Halkı üstün tutmaktayım her şeyden/ Bir kafayım O’nu her gün düşünen/ Tek değilim, koskoca bir Türkiye’yim!..”
Biz öğrenciliğimizde bu şiiri kaç defa yazdık, kaç defa ezberledik bilmiyorum? Müzeyyen teyze de, ben de, zati şairini de bilmiyoruz? Ama bu mısralar, o 84 yaşındaki Anadolu kadınının hâlâ hafızasında ve 75 yıldır da o akıldan hiç çıkmıyor!..
08 Mart 2019 Cuma günü, “Emekçi Kadınlar Günü” idi değil mi? O gün bile biz erkekler, iki kadını daha öldürdük, biliyor musunuz? Son 7 yılda kadına şiddet ve kadın cinayetlerindeki artış ne olmuş bilen var mı? Resmi rakamları ben söyleyeyim: Bu şiddet ve cinayetler, son yedi yılda tam % 1.400 artmış!.. Nedir bu kadınların biz erkeklerin ellerinden çektikleri yahu!?
“Emekçi Kadınlar Günü” münasebetiyle Antalya-Kepez’de; “Kepez’de Kadın Olmak” adıyla bir panel düzenlenmiş… Paneli izlemek için, Kepez kadınları toplantı salonunu doldurmuşlar… Panelde bir de bakmışlar ki, 6 tane konuşmacı var, bunların altısı da erkek konuşmacılarmış, iyi mi!? Yahu burada bile konuşma hakkını kadınlara verin bari değil mi? Ama olmaz!.. ‘Erkek Egemen’ bir toplum olmaktan kurtulamadığımız için, “Kadınlar Gününde” bile, illâ erkekler konuşuyorlar, 364 gün ezdikleri kadınların haklarını, yine onlar, yılın bir günü bile konuşturmadan, dertlerini anlatamadan, onları ‘koruyormuş gibi’ yapıyorlar!..
Tabii, bizim Anadolu kadınlarımız hemen gereğini yapmışlar; panel salonunu dağıtıp, erkeklere yönelince de, bizim ‘çokbilmiş’ dallamalar ise, dışarı kaçacak delik aramışlar!.. İşte esasen Anadolu kadını, Türk Kadını da budur, en iyi kanıtı da Kurtuluş Savaşı’dır!..
Birçok Avrupa ülkesinden önce, “Seçme ve Seçilme Haklarını” taa 1934 yılında Ulu Önder Atatürk’ün elinden almış olan kadınlarımız artık susmamalı… Şu seçimde bile kaç kadın adayımız var baksanıza… Kepez kadınları gibi haklarına sahip çıkmayı bilmelidirler diyor, geçmiş ‘Emekçi Kadınlar Gününüzü’ yürekten ve tekrar kutluyorum efendim!.. Sakin KOŞAR…