COVİD-19 GÜNLERİNDE NELER OLDU, NELER !?

 

        COVİD-19  GÜNLERİNDE NELER OLDU, NELER !?

Hep yazdığım gibi, aynen serseri bir kurşun gibi hiç kimseye adres sormayan "Covid-19" virüsü, ne zengin dinledi ne fakir, ne doktor ayırdı ne hemşire, ne Kral-Kraliçe dinledi ne de Başbakan-Bakan!.. Ulaşabildiği insanları ya öldürdü, ya da ölümün nasıl bir şey olacağının ayartına vardırdı!..Söz dinlemez İngiltere Başbakanı Johnson ve Veliaht Prens Charles, burnu havada Suudi Arabiyya Krallığı, eğitimli ve bilinçli olmasına rağmen Kanada Başbakanı'nın eşi gibiler, bu virüsün ne mene bir şey olduğunu yaşayarak anladılar!..

Peki, herkese uğursuz gelen şu '2020 Yılı' başından beri içeride ve dışarıda neler oldu:

--İstanbul/ Dudullu'da yaşayan bir anne, devletin "Evde Kal!.." kararına karşı; "Çocuklarım aç, bugün kahvaltı bile ettiremedim, nasıl evde kalayım, ben çalışmak zorundayım!" demişti... Acele cevap ise, böyle insanlara bakmakla görevli olan "Aile Bakanlığı İstanbul Müdür Yardımcısı" ve hiç de 'Sayın' olmayan "Nail Noğay" isimli adamdan  ve sosyal medyadan geldi!.. O zavallı kadına ne dedi biliyor musunuz? Sadece "G E B E R !" dedi, iyi mi?

--Herkesin kitaplarını okuduğu Çevreci-Biyolog Prof. Dr. Ali Demirsoy büyüğümüz, bir TV programına çıkıp; "Çin'de bu 'Covid-19' virüsü ilk ortaya çıktığında, hasta olanların hepsinin hemen öldürülmesi gerekiyordu!" dedi, bu daha da iyi mi!? (10 Nisan Gazeteleri...)

--Koskoca ve burnu büyük İngiltere devleti, AB'yi bile beğenmeyip ondan ayrılmıştı ya? Çok zengin ve eğitimlilerdi de, burunlarından kıl aldırmıyorlardı ya? Bu virüs salgını sırasında, işte bu zengin ve devasa ülke, sağlık çalışanlarına maske ve koruyucu giysiler bile bulamadıkları için, 'Çöp Poşetleri' giyerek mücadele ederken çok zayiat verdiler!.. Ya bu nasıl!?

--Bu salgın günlerinde en geri zekâlı şekilde davranan lider, herhalde "Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro" oldu!.. Brezilya Sağlık Bakanı Henrique Mandetta canla başla ne gibi tedbirler aldıysa hepsini kaldırdı, o hep tersini öğütledi, sonunda Bakanı da görevden aldı!.. Şimdilerde bu ülkede virüsten ölenleri sokaklardan topluyorlar, ya bu aklı nasıl buldunuz?

--İsrail'de bir Hahambaşı, kendilerine 5 Bin TL yardımda bulunana muska verip, onları ömür boyu virüsten koruyacaklarını söyleyip, 2 Binden fazla Yahudiyi dolandırdı!.. Demek ki bu 'Din Tüccarları' her yerde aynı, nedir bunların bu 'el kiri' paraya düşkünlükleri yahu!?

--Prof. Dr. Ahmet Saltuk, ülkemizdeki virüsle mücadelenin her çeşidine, geç alınan tedbirlerin hepsine sürekli karşı çıkmış, iktidardaki herkesin nefretini kazanmıştı!.. Ayşenur Arslan, Halk TV'deki programına katılan bu doğrucu bilim insanını dinleyip dinleyip, en sonunda şöyle demişti: "Hocam, anlattıklarınızı ağzım açık olarak sadece dinledim, soru bile soramadım!.. Eskiler boşuna dememişler; 'Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar!' diye... Size neden görev verilmediğini şimdi daha iyi anlamış bulunuyorum!.." dedi... Ya buna ne dersiniz?

--Ankara'da bu virüsle mücadele günlerinde, Başkan Mansur Yavaş'ın başlattığı fakir fukaranın "Veresiye Defterlerinin Borcunu Silme" hayrı için harekete geçen zengin bir vatandaşımız, epeyce vatandaşın 'Kasap' veresiye borcunu öderken, birinin borcu çok dikkatini çekmiş... Adam bir ayda 12 kilo kıyma, 9 kilo kuzu eti, 6 kilo dana sucuk, 4 kilo da ciğer hesabını görünce gözleri büyümüş!.. Kasaba demiş ki; "Ver bakayım bana o veresiye defterini, ben bu adama bir not yazıp gideceğim, borcunu da ödemiyorum!" demiş, notunu yazdıktan sonra defteri kapatıp, çıkıp gitmiş... Çok merak eden kasap defteri açıp okumuş, o adamın sayfasında; "Ben dört fabrika ve 43 dükkân sahibi bir adamım!.. Bu kadar eti bir ayda benim ailem bile yemiyor!.. Hesabını ödemiyor, seni de kınıyorum, sen bu kadar et yiyecek, ormanlar kralı Aslan mısın lan  or..pu  çocuğu!.." yazıyormuş... (Alıntı İnternetten...)

Bu karantina süresinde daha neler oldu neler de, bugün yine yerimiz bitti!.. Fırsat buldukça, ileride unutulmasın diye bunları yazmaya devam edeceğiz...       Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI