Karadeniz'e kıyısı oldukları için bizleri de yakından ilgilendiren iki ülke, ikisi de Kuzey komşumuz sayılabilecek Rusya ile Ukrayna, her an birbirlerine girebilirler!? Rusya uzun zamandır Ukrayna çevresine askerî yığınak yapıyor, orada konuşlandırdığı '136 Bin' tam teçhizatlı askeriyle sürekli tatbikatlar yapıyor!.. Zaman zaman basın önünde Başkan Vladimir Putin değil ama, ikinci ve üçüncü adamları açıklamalar yapıyorlar; "Bizim Ukrayna'yı işgal etme gibi bir derdimiz yok!" diyorlar, yerseniz tabii.
Zati bugüne kadar hangi saldırgan ve işgalci ülke çıkıp da; "Ben buraya işgale geldim!" dedi ki!? Hepsi de işgale uğrayan Afganistan'a, Irak'a, Suriye'ye 'demokrasi ve adalet getireceğiz' dememişler miydi? Gördük onların demokrasi ve adaletini değil mi? Madem böyle bir niyetiniz yok, bu 136 Bin tam teçhizatlı askerle, bu Kış-kıyamet gününde Ukrayna sınırlarında ne işiniz var!? Bu bir işgal hazırlığı değilse eğer; elinizdeki dünyanın en tehlikeli silâhlarıyla, oraya tatile mi, ava mı, yoksa 'Kış Sporları' yapmaya mı geldiniz!?
Dünyanın en gelişmiş, en iyi haber alma örgütlerine sahip ülkelerinden ABD ve İngiltere, 'Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmaya hazırlandığını' belirterek, Kiev Büyükelçiliklerindeki tüm diplomatlarının hemen bu ülkeden ayrılmalarını istediler!.. NATO harekete geçti ve bu bölgedeki askerî güçlerine takviyeler yapıyor!.. Bütün bunlar bir şaka mı, birileriyle dalga geçmek için mi, yoksa ortada büyük bir tehlike mi var!? Bu işin ciddiyeti şu: Bu bir 'Üçüncü Dünya Savaşı' başlangıcı olabilecek tehlikede bir olay, niye bunu anlamıyoruz ki!?
Bu arada Almanya'da ilginç bir olay yaşandı. Almanya Deniz Kuvvetleri Komutanı 'Koramiral Kay-Achim Schönbach', Cuma günü Hindistan'da katıldığı bir oturumda, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etme söylentisini 'saçmalık' olarak niteleyip; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tek arzusunun 'eşit saygı görmek' olduğunu söyleyip, "Kendisine istediği ve hak ettiği saygıyı da sunmak gerekir" demiş, iyi mi? Bir NATO üyesi Almanya'nın Deniz Kuvvetleri Komutanı bunu söylüyor ve sonra da istifa ediyor!.. Sadece Almanlar değil, bu konuda Fransızlar da yan çiziyorlarmış!? Biz bu NATO'ya nasıl güveneceğiz artık!? AB desen, 'bu Kış gününde Rusya doğalgazı keserse?' derdine düşmüş, afallıyor!.. Sadece ABD Başkanı ihtiyar Joe Biden canla-başla bir şeyler yapmaya çabalıyor, bakalım sonuç ne olacak!?
Bu arada bizler nelerle meşgulüz acaba? Bu ciddi gelişmeler için hiçbir şey yapmadığımız gibi; güncel siyasi çıkarlar uğruna debelenip duruyoruz: Bir sanatçının dilini kopartmak. Bir gazeteciyi daha hapsetmek. Bir TV kanalına devasa cezalar vermek. Aşırı kar yağışı nedeniyle zor günler geçiren İstanbul ve onun başarılı Büyükşehir Belediye Başkanı'nı olmadık suçlamalarla yerin dibine batırmak gibi. Bu kısır döngü, bu 'abesle iştigal boş işler' bizlere ne kazandırır, bizi nereye götürür!? Ortada hiçbir şey yokken evin yolunu bulamayan bizler, yarın burnumuzun dibinde bu savaş patlarsa ne halt ederiz, nerelere gideriz, kimden tarafa olur, bağımsızlığımızı nasıl korur, çoluk-çocuk ne yer, ne içer, nasıl geçiniriz!? Her akşam TV'lere bir halttan anladığı zannedilen aynı tipler çıkarılıp, hiçbir yaramıza merhem olmayan konuları saatlerce tartışıyorlar!.. Yeter ama yahu!.. Biraz başınızı kaldırınız da, dünyada neler oluyor, elin oğlu nelerle uğraşıyor, bir bakınız da artık biraz akıllıca işlerle uğraşınız kardeşim!..
Sizlere sık sık tarihi olayları, atalarımızın yaptıklarını, hatalarını ve sevaplarını boşuna mı yazıyoruz!? Bana ne sizin 'OY avcılığına' yönelik kavgalarınızdan!.. Bırakın ülkemizi de, dünya elden gidiyor, baksanıza gelişen olaylara!.. 84 Milyonluk bir ülke olarak bu belâdan nasıl sıyrılacağımızı tartışsanıza!.. I. Dünya Savaşı'ndan Yüce Atatürk kurtardı, II. Dünya Savaşı'ndan merhum İsmet İnönü kurtardı, bakalım bu III. Dünya Savaşı'ndan kim bizi kurtaracak, yoksa bu sonumuz mu olacak, sağ kalırsak göreceğiz inşallah!.. Sakin KOŞAR.