Gülümseten Dünya Karantina Günleri !?
Yüzyılın en büyük salgını nedeniyle, birçok ülkede sokağa çıkma yasağı ilân edilmiş, birçok insan da işlerini 'internet bağlantıları' yoluyla evlerinden yapar hale gelmişti... İşte o günlerde dünyada yaşanan ve bizleri gülümseten bazı olaylar:
--Amerikalı ünlü bir TV sunucusu bayan, saç bakımı konusunda kendi banyosundan canlı yayına bağlanıp, bu işin nasıl yapıldığını anlatırken, arka tarafta 'duşakabin'de banyo yapan kocasının çıplak hali ekranlara yansımış, iyi mi? Durumu fark eden ünlü sunucu bayan, hemen bu işi şaka yollu düzeltmek için; "Arka tarafta gördüğünüz de benim temizlik hastası kocam oluyor, o da vücut kıl ve deri bakımını yapıyor!" diyerek canlı yayından çıkmış...
--Afrika ülkesi Nijerya'da fazla Coronavirüz görülmediği halde, tedbir amaçlı sokağa çıkma yasağı ilân edilmiş, polise de sokağa çıkana 'Vur!' emri vermişler? İki hafta sonra ne olmuş biliyor musunuz; Virüsten ötürü sadece 21 kişi ölürken, Polislerin ise 47 kişiyi sokakta vurarak öldürdükleri ortaya çıkmış!.. Şimdi söyleyin; bu virüs mü, yoksa Nijerya Polisi mi daha kötü ve acımasız!? Bu habere güler misin, ağlar mısın?
--Meksika'nın Monterrey Kentindeki yoksul mahalle sakinleri, çocuklarını dışarı çıkarmamak için ortak bir yalan bulmuşlar: Sanal kahraman 'Batman'ın, pencere önünde usluca bekleyen çocuklara pasta-börek-çikolata getireceği yalanını uydurmuşlar... Zati bunları bulamayan yoksul çocuklar, sabah-akşam pencere önlerinden ayrılmaz olmuş; ne banyo için, ne yemek için çağırıldıklarında bile gelmez olmuşlar!.. Bu yüzden, dışarı çıkmak isteyen çocukların beş katı sayıdaki çocuk, büyüklerinden çok sopa yemişler, ama hâlâ bekliyorlarmış...
--Dünyanın beşinci kalabalık ülkesi olan Pakistan'da da sokağa çıkma yasağı konulmuş... Sonuçta ne olmuş biliyor musunuz? Onca araç yasağa uyup, sokağa çıkmadığı halde, bizim sürekli şikâyet ettiğimiz İstanbul trafiğini mumla aratan kalabalıklar sokaklarda yine akıyormuş... Polisler de, bu kalabalıkta hangi birine ceza yazacaklarına şaşıp, öylece bakakalmışlar!.. Biz İstanbul trafiğini öpüp de başımıza koyalım bari...
--"Ba ba baaa... Yahu İngilizler de bunu yapmışlar mı?" sakın demeyin, bu da oldu!.. Coronavirüsün kaynağı ve çabuk yayılma sebebi olarak cep telefonlarından '5-G Teknolojisi' olduğuna dair bir şehir efsanesi yayıldı ya? Bazı İngilizler buna inanıp, çevrelerindeki birçok '5-G İstasyonunu' parçalayıp, yaktılar!.. Vallahi bana inanmıyorsanız, isterseniz gidip Başkan Trump'a sorun, İngilizler bunu da yaptılar kardeşim!..
--Sokağa çıkma yasağını en ilginç şekilde sağlamaya çalışan ülke, şüphesiz ki Hindistan idi!.. Polise verilen yetkiyle, orada para cezası yazma veya hapis yatırma yerine; kadın-erkek, genç yaşlı demeden, yakasından tutup önlerine yatırdıkları herkesi, kalın ve uzun sopalarla eşek sudan gelene kadar döverek cezalarını vermeye çalıştılar!.. Bugüne kadar eli-kolu-bacağı-kafası kırılıp, gözü çıkarılan insan sayısı belli değil ama, dayak yiyen toplam insanları sayısının 'Bir Milyon Yüz Kırk Üç Bin' kişi olduğu kayıtlara geçmiş vaziyetteymiş... Kendilerine "Polisin vurduğu yerde Covid-19 virüsü bitmez" diyor, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz...
--Bu karantina süresinde en ilginç olay ise, bence Suriye'de yaşandı: O koca Çin, çok sevdikleri Suriyelilere uçakla yardım kolileri gönderdiklerini bütün dünyaya duyurdular, Suriyeli yetkililer de ellerini ovuşturarak bu beleş yardımları almak için beklemeye başladılar!.. Uçağın ineceği havaalanına tam '20 kişilik' üst düzey yönetici heyeti koştu, heyecanla uçağın inmesini beklediler!.. Uçak nihayet alana indi, kargo kapağı açıldı, uçaktan 'minifırın' kutuları kadar büyüklükte, sadece 'iki karton kutu' yardım geldiğini hayretle gördüler!.. Liderleri Beşer Esad'a bunu nasıl anlattılar bilemiyoruz ama, Beşer Esad'a iki kolicik mi gönderilir yahu, adına uygun 'beşer koli' bile yollamaz mı insan, vallahi bu Çinliler de pek pinti insanlarmış canım...
Eee, bu kadar anlattıklarımız size yetmedi mi? Niye hâlâ köşenin sonuna bön bön bakıyorsunuz ki? Yazı bitti, hadi balkonlarınıza tatile gidin gari... Sakin KOŞAR...