İKTİDARIN YANLIŞ HESAPLARI RİYAD'DAN DÖNDÜ !?


Tam da kahrolası 2023 yılı sona ererken, tam da birilerinin tek başına çıkıp; "Her şeyi ben bilirim... Her şey benden sorulur... Ben ne dersem o olur!.." demeye başladığı bir zamanda; başımıza 100 yılda bir gelecek çok hoş "Cumhuriyet'in 100. Yılı Kutlamaları" zamanında, hiç yeri ve hiç de gereği yokken, maç oynanacak başka yer kalmamış gibi, bu çokbilmişler, iki güzide kulübümüzün 'Süper Kupa Maçını' (Eski adıyla 'Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı), yani "Galatasaray (GS) ve Fenerbahçe (FB)" arasında oynanacak kupa maçını alıp, "üç-otuz kuruşa" elin kirli paraları uğruna, götürüp Atatürk düşmanı 'Suudi Arabiyya'  adlı kalleş Araplarının şehri Riyad'da oynanmasına karar verdiler!.. Zati 100. Yıldaki en büyük hata ve kusurun başlangıcı da bu olmuştu!..

29 Aralık 2023 Cuma akşamı, Türkiye saatiyle '20.30'da Riyad Stadı'nda oynanacak maç öncesinde Suudi Arabiyyalı yetkililere; GS ve FB Kulüplerimiz sahaya, Kurtarıcımız ve Kurucumuz Atatürk'ün; "Ne Mutlu Türk'üm Diyene!" ve "Yurtta Barış, Dünyada Barış!.." yazılı pankartları ve formalarında da Atatürk posterleriyle çıkacaklarını, maç öncesi de ellerdeki Türk Bayrakları eşliğinde milli marşımız olan "İstiklâl Marşımızı" söyleyeceğimiz iletmişler, Araplar da bu teklifi asla kabul etmemişler, iyi mi? Böyle olunca iki kulüp yöneticileri ve oyuncular sahaya çıkmadılar, uzun süren tartışmalar sonuç vermedi ve nihayetinde de bu maç iptal edildi!..

Söylendiğine göre,  bir yerlerden bir emir geldiği, FFB Mehmet Büyükekşi'nin derhal istifa etmesi emredildiği, bütün bu işlerin 'İkinci Derece Sorumlusu' olan Türkiye FFB Mehmet Büyükekşi'nin istifa ettiği, kaldığı otelde fenalaştığı ve ambulans çağırıldığı haberleri geldi!.. Tabii biz orada değildik, basından gelen haberler böyleydi, bütün Türkiye de nefesini tutmuş, 'Balığın Baştan Koktuğu' bu olay nedeniyle, olacakları merakla bekliyorlardı!?

Zati sonuçta ne bekleniyordu ki !? Bu hatalar zincirinin böyle biteceği belli değil miydi? Bizim için manevî önemi olan bu maçın futbolla, sporla, maneviyatla, 'hak-hukuk-adalet' ile bu Kalleş Arapların ne alâkası olabilirdi ki !? Petrol parasıyla şımarmış bu cehalet abidesi insanlardan ne bekliyorduk ki!? Siz, siz olun, tam '100. Yılda' bizim için çok büyük manevî değeri olan bu maçın, illâ Suudi Arabiyya'da oynanması için ısrar edenleri asla unutmayınız!.. Bugünler tez geçer, ama açtığı bu derin yaralar asla geçmeyecektir!.. Araplar kıt akıllarıyla, güya Atatürk'ü yeşil sahada mağlup etmeyi denediler, ama tam '85 Yıldır Anıtkabir'de yatan Atatürk'ümüzün manevî gücü, petrol parasıyla şımarmış bu Arapları bir kere daha yenmişti!.. Hadise bundan ibarettir!..

Güney Koreli ünlü gazeteci 'Jason Lee' hemen şöyle bir haber geçmişti: "Suudiler, dünyanın yenemediği adam Atatürk'ü Riyad'daki yeşil sahada yenebileceklerini zannettiler ve yine çok yanıldılar!.." İşte bu meselenin eni de, boyu da bu çok manidar cümlede saklıydı!.. Bu rezalete sebep olanların hepsi de kusurlu, hepsi de Türk Ulusuna karşı sorumlu ve suçludurlar, bunun hesabını hepsi derhal vermelidirler, işte o kadar!..

Bugüne kadar hiçbir Suudi Arabiyya Kralı Anıtkabir ziyaretinde bulunmadı!.. Çünkü 'Sahhabi Geleneği' mezar ve mezar taşlarına karşıdırlar!.. 1926 yılında bunların dedeleri Kral Melih Abdülaziz de, sevgili Peygamberimiz ve yakınlarının mezarlarını kaldırıp, oraya otel yapacaktı, Atatürk çok sert bir telgraf çekerek; "Eğer sevgili Peygamberimizin mezarına dokunursanız, bunu savaş sebebi sayar, Suudi Arabistan'da taş taş üstünde bırakmam!.." demiş, ödü kopan Suudi Kralı derhal bu işten vazgeçmiş, Peygamberimizin mezarı da öyle kalmıştı!..

Bugünler tez geçer!.. Göreceksiniz ki, bu olay sonrası yeni bazı 'Kahramanlar' ortaya çıkarken, bazıları da 'tu kaka' ilân edilecektir!.. Ancak, hiç kimse şunu asla unutmamalıdır: Başta sayın Mehmet Büyükekşi, sayın Dursun Özbek ve sayın Ali Koç da dahil olmak üzere, hepsi kendisine daha en baştan: "Tam da Cumhuriyetimizin 100. Yılında bizim Samsun, İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas varken, RİYAD'da ne işimiz var!?" diye sorması gerekmez miydi!? Veee bunlara en güzel cevap da Güney Koreli gazeteciden geldi: "Dünyanın yenemediği Atatürk'ü yeşil sahada yeneceğini sanan Suudileri, o büyük adam mezarında yattığı yerden yine yendi!.."                           Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI