İşte Gazetecilik, İşte Bilimsel Araştırma Bu !..

Yeni yılın üçüncü gününde çıkan yaygın gazetelerimizden birinin 12’inci sayfasında bir haber vardı: “Bursa’nın Gemlik İlçesi’nde internet üzerinden yayın yapan yerel bir TV kanalı muhabirleri sokağa çıkıp, bir ‘Sosyal Deney’ yaptılar: 8 yaşında kayıp olduğu söylenen bir çocuğun fotoğrafını çoğaltıp, İlçenin en işlek ‘İstiklâl Caddesi’nde dağıttılar, o aynı çocuğu da 6-7 metre ileride ve ayakta beklettiler…

Bazı insanlarımızın bu ilâna kayıtsız kaldıkları, bazılarının ise fotoğrafı iyice incelediği görüldü… Ancak, pek çok kişinin 6-7 metre ileride duvara dayanmış halde bekleyen çocuğu tanıyamadıkları görüldü… Bu vatandaşlar cadde sonunda durduruldu, bunun bir ‘Sosyal Deney’ olduğu anlatıldı… Çocuğun aslında kaybolmadığına sevinen vatandaşlar, bu dikkatsiz davranışları ve ilgisizlikleri nedeniyle üzüldüklerini bildirip, özür dilediler!..”

DHA’nın haberi aynen böyleydi… Bence bu haber 12’inci sayfaya değil, birinci sayfaya konulacak kadar önemliydi… Güncel dertlerine yenik durumdaki çaresiz insanlarımız, bu sosyal deneyde de sınıfta kalmışlardı, yazık!..

Zaman zaman bazı TV kanallarının üniversite öğrencileri ile sokakta yaptıkları sosyal deneylere rastlıyoruz!.. Muhabirler soruyorlar:

--“Kıbrıs hangi deniz içindeki bir adadır?” El Cevap: “Karadeniz içinde yer alan bir adadır!..”

--“Türkiye kaç iklim bölgesine ayrılır?” El Cevap: “67 miydi, 81 miydi, öyle bir şeydi!..”

--“Türkiye’de Çocuk Bayramı ne zaman kutlanır?” El cevap: “Şeker Bayramı günü!..”

Gülüyorsunuz değil mi? Ne olur ağlanacak halimize gülmeyiniz de, biraz düşününüz!.. Aynı televizyonlardaki bazı ‘Bilgi Yarışmaları’ çok mu hırlı sanki? Koca koca üniversiteleri bitirmiş, meslek sahibi olmuş insanlarımız, herkesin bilmesi gereken pek çok soruyu bilemeyip, daha birinci veya ikinci soruda elenip gidiyorlar!.. Hadi bu soruların bazıları, örneğin; yöresel yemeklerden, yöresel deyimlerden filân çıkıyor da, bilemiyor olabilirler? Ama aynı insanlar ‘Nutuk’ eserini kimin yazdığını, ülkenin ‘II. Adamı’ nı, ülkenin 3. Cumhurbaşkanı’nın kim olduğunu, 12 Eylül darbesini kimin yaptığını bilemezlerse, bu ülkenin vatandaşı olduklarını iddia edebilirler mi?

Son yıllarda çok garip olaylar yaşıyoruz!.. Yeni yıla girdiğimiz ilk günlerde ABD’nin Washington Post ve New York Times Gazeteleri yazdı; “Türkiye’den son bir yılda 12 Bin ‘Milyoner Aile’ ile Varlıklı ve Yetenekli tam 253.640 vatandaş yurt dışına göçtü!..” diyorlardı… Sizce de çok garip değil mi; elin Müslüman Somalilisi, Afganlısı, Iraklısı, Suriyelisi, güvenli buldukları için buralara uçarak gelirken, bizim Müslüman zenginlerimiz ise, koşarak elin Hıristiyan ülkelerine kapakları atıyorlar!? Bence bu da üniversitelerimiz tarafından acilen incelenmelidir!..

Bakınız; havada uçan bir Alıcı Kuş (Yırtıcı Kuş) için, yerde gördüğü bir keklik, kumru veya güvercin, sadece bir av veya yiyecektir!.. Bu keklik veya kumrunun eşi varmış, yavruları varmış, bu konu onu hiç ilgilendirmez; onu avlar, kendinin –varsa yavrularının- karnını doyurur, gerisini de düşünmez!..

Aslında yaratılış bakımından ilk başta insanlar da böyle acımasızdırlar!.. Ama onları “Sosyal Yaratıklar” haline getiren tek şey EĞİTİMDİR!.. İnsanlarını yeterince eğitemeyen devletler zamanla yok olur gider, geride kalan sahipsiz ve gariban insanları tarumar olur, güçlülere av olur, köle olur, eloğluna Tarih Dersi konuları olurlar!.. Son yıllarda biz de böyle göç vermeye başladıksa eğer, devlet büyüklerimiz bu haberler üzerinde ciddiyetle düşünmek, gerekli tedbirleri acilen almak zorundadırlar!... Yoksa…???         Sakin KOŞAR…

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI