KOCA GÖLÜ NASIL KURUTTUNUZ, ANLATIN BAKAYIM !?

 

       KOCA GÖLÜ NASIL KURUTTUNUZ, ANLATIN BAKAYIM !?

Evet, peş peşe 60'ın üzerinde kurutulan göllerimize, Manisa-Gölmarmara İlçesi'nde bulunan ve çevresinde tam 7 köyü barındıran çok güzel ve bereketli bir göldü o göl; özel kuşların uğrak merkezi, endemik balıkların yaşadığı, âşıklar için kayık gezileri yapılan, çevresinde daima piknikçilerin bulunduğu, köy çocuklarının balık tuttukları, deniz hasretini gidermek için yüzdükleri, Cennet köşelerimizden biriydi!.. En büyük akarsuyu Gördes Çayı idi...

İnsan bu haberleri okudukça bir tuhaf oluyor!.. Gölü olmayan yerler, kendilerine 'Sunî Göller, Göletler' yapmaya çalışırken, biz önümüzdeki hazır gölümüzü baka baka kurutuyor, uzun zamanda hiçbir tedbir almıyor, böyle konularda yetkililerden de yardım görmüyoruz!.. Şimdi çöle dönmüş göl üzerinde konuşan köylüler; "Defalarca DSİ'ye müracaat ettik, gölümüzü besleyen çaylardan başka yerlere su götürülmesinin önlenmesini istedik, bizi hiç dinlemediler, hiçbir çözüm bulamadık!.. Gördes Çayı'ndan İzmir'e içme suyu gitmeye başladığında, zaten gölümüzün ölümüne karar verilmişti, şimdi öyle de oldu" diyorlar...

Son yıllarda dünya üzerinde gelişen yeni 'Küresel İklim Koşulları' hüküm sürüyorsa da, birçok göl, nehir ve akarsularımızın kuruması-yok olmasında, biz insanların da büyük hataları yok mu? İşte Konya Ovası'ndaki hatalarımız: Adım başı açtığımız izinli-izinsiz artezyen kuyuları ile arazileri sulama sevdamız yüzünden, yeraltı suları iyice çekildi, sık sık 'Orbuklar' meydana gelip, 80 ile 100 metre çapında göçükler oluşmaya başladı!.. Daha bizim buralardaki arazilerimizde de, 8 ile 10 metre açılan kuyulardan su çekilirken, şimdi yüzlerce kuyumuz kurudu, su seviyeleri 80-100-150 metre aşağılara kaçtı, görmüyor musunuz!? Bu hatalar doğal hatalar mı, yoksa biz insan eliyle yapılan yanlış işlerimizin sonuçları mı!?

Yeni gelen haberlere göre, ülkemizin en büyük gölü olan "Van Gölü" ya da Vanlıların deyimiyle "Van Denizinde" de su seviyesi tam 4 metre aşağıya düşmüş!.. Bu haber de hiç hayra alâmet bir haber değildi!.. Görüyorsunuz ki, göllerdeki su seviyeleri artık yükselmiyor, sürekli artıyor!.. Eski yağmur ve kar yağışları görülmez oldu!.. Bu gidişle birkaç yıl sonra da, su seviyelerinin '6-8-10-12-15 metre' düştüğü haberleri gelecek, belki bizler göremeyeceğiz ama, çeyrek veya yarım asır sonra da, 'Van Gölü de Kurudu' haberleri gelecek, kim bilir!? Yöre halkı da, alışkın oldukları Van Gölü'ne has 'İnci Balığına' hasret kalacaklardır belki de?..

       "25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü !.."

Evet, geçtiğimiz 25 Kasım günü bu özel ve anlamlı gün bütün haber kanallarımızda dikkate çekildi!.. İlk kez 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti'ndeki diktatör yönetim, üç kız kardeşin ölüm emrini verince bu tepki oluşmuş, 25 Kasım 1999 yılında da Birleşmiş Milletler (BM) kararı ile bu gün anılmıştır!..

Ülkemizde henüz '2023 yılı' sonuçları yok ama; 2022 yılında tam '334 Kadın' erkekler tarafından öldürüldü ve '245 Kadın' da şüpheli şekilde ölü bulundu!.. Dayak yiyen, yaralanıp da hastanelere getirilen kadınlarımızın hesabını tutmak mümkün değil, kalın sayfalı defterleri dolduracak kadar fazlaydı!.. Oturup da bir düşünürseniz eğer, artık 'Savaşlarda' bile bu kadar insan ölmüyor, güzel ülkemizdeki ne bu şiddet, ne bu celâl yahu!? Yine o eski güzel ülkemizde 10 yılda erkekler tarafından öldürülen Kadın sayısı ise; tam '4.197 Kişi!..' Neredeyse bir İlçe nüfusu kadar katledilen bir o kadar da, 'Şüpheli Şekilde Ölen-Öldürülen' kadın sayımız var!..

Rakamlar tamam, haberlerini herkes görüyor-okuyor da, şu bizim ülkemizin koca koca Üniversiteleri nerede, onların ünlü 'Sosyoloji-Psikoloji' uzmanları neredeler!? Son yıllarda siz hiç birinin bu konudaki ciddi araştırmasını görüp, başımızdaki iktidar ve muhalefet partilerine bu raporları sunduklarını duydunuz mu? Bu sorunun kaynağı ne, ne yapılması gerektiğini onlardan duydunuz mu? Hepsi de kaplumbağalar gibi kabuklarının içine çekilmiş, sesini-soluğunu çıkarmıyor, 'Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın' havasındalar, yazıklar olsun!.. Bunu kendilerinden ısrarla istiyor, bekliyoruz!..                       Sakin KOŞAR...              

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI