MUHARREM İNCE'YE, İNCE İNCE GAZ VERENLER ?

MUHARREM İNCE'YE, İNCE İNCE GAZ VERENLER ?

Dünyanın şu bunalımlı günlerinde bile bizim siyasi liderler el ele, kafa kafaya verip de; insanlığın başının belâsı olan Covid-19 salgınına, işsizliğe, geçim derdine, yine dişini göstermeye başlayan büyük ve yıkıcı depremlere, açlığa, susuzluğa karşı çare arayacaklarına, bitmez-tükenmez siyasi oyunlarla birbirlerini kündeye getirmeye çabalıyorlar!..

03 Ağustos Pazartesi günü ucu görünen sayın Muharrem İnce'nin CHP'den ayrılıp da yeni bir parti kurmaya çalıştığı haberleri, hemen ertesi günü meyvelerini vermeye başladı!.. Gazeteci Saygı Öztürk'e röportaj veren sayın İnce, bu söylentileri doğruladı, parti kuracağını açıkladı...

04 Ağustos Salı günü de MHP Lideri sayın Devlet Bahçeli çıkıp; partisinden ayrılıp da 'İYİ Parti'yi kuran, MHP Milletvekili sayısı kadar da Meclis'te Vekili olan sayın Meral Akşener'e seslenip; "Evine geri dön! Zillet gurubunu bırak, Cumhur içinde yerini al, çünkü senin evin burası!.." çağrısı yaptıktan sonra; CHP'den ayrılıp da yeni parti kuracak olan Muharrem İnce için ise keyiflenip, şöyle dedi: "Sayın Muharrem İnce; siyasi hedeflerini ince ince dokuyor, bu da CHP'nin kanına dokunuyor" dedi...

Yani, kendinden saydığı İYİ Parti ve liderini geri çağırıp, bölünmeyi önleyip bütünlüğü tekrar sağlamak için çağrıda bulunurken; rakip parti içinden kopup gidecek ve yeni perti kuracak birine alkış tutuyordu!.. Siyasi etik, siyasi manevra bu mudur yani!? Sanki bir kız, bir gelin evinden kaçmış da, aile büyüğü olarak onu eve geri çağırıyordu? İYİ Parti'den cevap tez geldi ve dediler ki; "Siz kimi, kimin evine çağırıyorsunuz ki? Biz zaten kendi evimizde oturuyoruz! Bunu AKP peşine takılıp da, parti geleneklerini unutanlar düşünsünler" dediler, iyi mi?

O Meral Akşener ki; partisini kurarken ne zorluklar çekti!? Her yerde yolunu tıkamak, salon kiralamak ve parti binası bulmak için hepsinin göbeği çatladı, çünkü bazı gizli ve güçlü eller bütün çabalarını suya düşürmek ve partisini kurdurmamak için onlara neler ettiler, neler!? Seçimlere girememesi için ne numaralar çektiler!? Seçim boyunca ettikleri ağır hakaretler ise, arşivlerde öylece duruyor!.. Bir gece ailesiyle birlikte oturduğu evini bile bastılar, unuttunuz mu!? CHP'den 15 Millekvekilinin yardımı olmasa, bugün Meclis'te bile olamayacaklardı, sayın Meral Akşener bunları hiç unutur mu!?

Çağdaş, Batı Medeniyeti ülkelerinin siyasi liderleri böyle zamanlarda hemen birleşip, insanlarının zarar görmemesi için el birliğiyle çözümler üretirler!.. İnsanlarının sağlık, eğitim ve geçimleri için çareler bulurlar!.. Bizimkiler ise, çamurda bulduklarının kollarından tutup çıkaracaklarına; tepelerine ayaklarıyla daha da basıp, onları yok etmenin yollarını arıyorlar!.. Galiba, 'Eğitim' denen o sihirli güç, böyle zamanlarda çok işe yarıyor!.. Ne kadar eğitim, o kadar rahatlık ve sosyal paylaşım olgusu!.. Şu marazî hale gelen "Ortadoğu Kurnazlığı" huyumuz, galiba hiç yakamızı bırakmayacak?

Bugün, biz garibanları ilgilendirmeyen konular üzerinde epeyce lâf edip, kafa yorduk!.. CHP'den giden gider, gidenlerin ve parti kuranların sonlarını ibretle hep gördük, her giden de 'cirimi kadar' yer yakar!.. Sahi, nerede o gidenlerin iştahla kurdukları partileri, ha!?

Yazımızı Cahit Sıtkı Tarancı'nın 1942'de yazdığı "Böyle İşte" şiiriyle bitirelim bari...

"Hava güzel diye açsam pencereyi/ Sen misin açan, yağmur yağmaya başlar...// Bir kadın mı gülümser karşı balkonda?/ Kendime sanıp baksam, kadın kaybolur!..// Ne hoş kokuyor değil mi şu çiçekler?/ Uçmuştur kokusu koparmak istesem!..// Yemişler mi sarkıyor komşu dallardan?/ Elimi uzatsam, yemişten eser yok!..// Herkes rakı içer, az çok neşelenir/ Bense her içişimde efkârlanırım!..// Nerden, nasıl bindim Yarab bu gemiye?/ Hangi denize çıksam, fırtına kopar!.."                  Sakin KOŞAR...

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI