S A V A Ş !?

 

                                       S A V A Ş !?

Bugün 02 Mart 2022, günlerden Çarşamba, Rusya-Ukrayna Savaşının 7'nci günü. Karşılıklı yalan beyanlara rağmen, kimin kaç asker kaybettiği, kimin nereye girdiği, kimin kaç füze attığı, hangi binaları bombaladığı, kaç masum çocuk ve sivilin öldüğü belli değil!?

TDK Sözlüğü 'Savaş' sözcüğünü şöyle tarif ediyor: "1- Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, muharebe, harp, cenk. 2- Uğraşma, kavga, mücadele. 3- Hayvanların birbirleriyle yaptıkları mücadele (Kartallarla Leyleklerin savaşı gibi). 4- Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele (Veremle savaş, cehalete karşı savaş açmak gibi). İşte bugün, belki de hiç düşünmediğiniz ve hiç duymadığınız şekilde ben bu konuyu enine-boyuna işleyeceğim!.. İster onaylayın, ister onaylamayın; ha bu da ben emekli garibanın naçizane ve kişisel bir değerlendirmesidir, işte o kadar!..

İnsanoğlu var olduğu günden beri savaş halindedir!.. Belki bu durum 'Yaratılış' şekli ve biçimi olarak bizim elimizde olmayan bir durumdur!? Dünyanın ilk insanları olan Adem babamız ve Havva anamızın oğulları olan 'Habil ve Kabil' ne diye savaştılar, neden Kabil öz kardeşi olan Habil'i öldürdü!? Onları da Batı Emperyalizmi veya en bilinen suçlu ABD mi kışkırtmıştı, ha!?

Efendim, başta biz insanlar olmak üzere bütün dünya canlıları; içlerinde bir hırs, bir bencillik, bir 'hepsi benim olsun' zihniyetiyle dünyaya 'Merhaba' derler!.. Hiçbir canlı için, gerçekte 'ana-baba-kardeş-hısım-akraba-eş-dost' önceliği yoktur, hepsinin ilk öncelikleri 'yaşamak-karnını doyurmak-üremek-kendisi için stok yapmak' düşüncesinden ibarettir, gerisi de teferruattır!.. Biz insanların pek istediği ve pek beğendiği "sevgi, saygı, yardımlaşma, sosyal adalet, eşitlik, sanat" sonradan ve ancak eğitimle kazandırılan davranışlardır!.. Ama özellikle biz insanlarda temel olan ilk görülen şeyler 'hırs ve bencilliktir!..' Bu da doğal vergidir!..

Dedik ya; insanoğlu (özellikle de Erkekler) var olduğu günden beri bir savaş içindedir!.. Önceleri dil bilmez, din bilmez, okuma-yazma-sayma-hesap bilmez haldeyken, içinde barındıkları mağaralar, ağaç kovukları, avladıkları hayvanlar için birbirleriyle savaştılar!.. Sonra çevreyi biraz tanıyıp da anlayınca; 'Kadınların' özelliklerini fark edip, kendi aralarında bu kadınlar için savaştılar!.. O malûm işi yaptıktan sonra çocuk-çoluğa karıştılar, bunları barındıracakları daha geniş mağaralar ve ağaç kovukları için, yiyecekleri için savaşmaya başladılar!.. Daha da çoğalınca küçük kabileler oluşturdular, güçlü kabileler zayıf olanları ezerek daha da genişleyip, devletleri oluşturmaya, en güçlü erkekler de başlarında 'Yönetici (Şef, Reis, Kral, Padişah, Han, İmparator)' olmaya başladılar, en son 1789 Fransız Devrimi sonrasında bugünkü güya demokratik, 'Örgütlü Devletler-Milletler' ortaya çıkıp, Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Adalet Divanı, NATO, CENTO gibi kuruluşlarla güya mazlum devletleri koruyup, suç işleyen devletleri cezalandırdılar!.. Peki, bütün bunlara rağmen dünyada 'Barış ve Güvenlik' tam anlamıyla sağlandı mı? Ne gezer efendim; şu koca dünyaya sığamayıp, bütün savaşları önleyebildik mi? 'İnsanlık Ayıbı' sayılan ve topluca insanları öldürmeye yarayan nükleer ve biyolojik silahların üretimini durdurabildik mi? Asla!.. Şu meşhur BM'ye bir bakalım: Beş tane kurucu üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa bir karara 'Veto' ederse, o karar asla uygulanamıyor!.. Eee, oraya üye 193 ülke içinden bu beş ülke suç işlerse, asla cezalandırılamıyor, bunun dışındaki 188 ülkeye istedikleri cezayı veriyorlar, iyi mi? Bu nasıl bir adalet, bu nasıl hak aranan bir kuruluştur böyle!?

Hani bazı büyüklerimiz; "Dünya 5'ten Büyüktür" diyorlar ya? Ben size söyleyeyim; aslında bu dünya 1'den bile küçüktür!.. Görüyorsunuz, bir tek ülkenin vetosu, geri kalan 192 üye ülkeyi yok sayıyor ya? İşte onun için diyorum; bu koca dünya 1'den bile küçüktür dostlar!.. İşte koca Rusya saldırdı, mağdur Ukrayna eziliyor, koca dünya da seyrediyor!.. Sevinen tek kesim ise; dünyaya silah satan şirketler!.. İşte günümüz dünyasının asıl gerçeği budur, kimse bize kalkıp da duygusal nutuklar atmasın, artık yemiyoruz bayanlar baylar!..                
YAZARIN DİĞER YAZILARI