TÜRK LİDERLERİN ABD SEYAHATLERİ !?

 

                 TÜRK LİDERLERİN ABD SEYAHATLERİ !?

Bizim kurtarıcı ve kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, 1918 yılından itibaren hiç yurt dışı gezisi yapmamış, ilk Cumhurbaşkanımız olduğu 1923'ten, hayata gözlerini yumduğu 1938 yılına kadar, tam 15 sene yurt dışı seyahati yapmamıştı.

Tabii, bu özelliğini bahane ederek, O'nun aleyhinde yalan tarihler yazanlar, bu yurt dışı gezi yapmamasını şöyle yorumluyorlardı: "Atatürk uçaktan korktuğu için yurt dışına gitmiyor!.. Emperyalist ülkelere kızdığı ve küstüğü için gitmiyor!.. Suikastlardan ve zehirlenmekten çekindiği için gitmiyor!.. Yabancı liderleri küçümsediğinden, herkesi ayağına getirtiyor!.." gibi boş iddialarla, güya tarih yazdıklarını sanıyorlar!..

Halbuki, Atatürk'ün uçak korkusu yoktu, bunu en yakınındakiler defalarca yazdılar. Emperyalist ülkelere kızıp da küsecek, küçük bir çocuk muydu Atamız!? 1918'e kadar defalarca Avrupa, Asya ve Afrika'ya gitti, özellikle Avrupa'nın teknolojik gelişmelerini çok iyi inceledi; Kurtuluş Savaşı sonrası da, ülkenin kalkınması, gelişmesi, eğitilmesi için çok çalışması gerekiyordu, o da tüm zamanını bu 'Devrimlere' adamıştı. Atatürk ne suikasttan, ne zehirlenmekten, hiç kimseden korkmaz, bizzat düşmanının üzerine üzerine giderdi, en önemli sözü de Çanakkale Savaşı'ndaki askerlerine; "Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum!" demesi değil midir!? O'nun cephedeki savaşlarını, Ankara'yı basan isyancı Çerkez Ethem'e karşı tek başına nasıl dik durduğunu bilmeyen mi var!? Hep trenle seyahat etmesinin sebebi de; yol boyunca, her durakta halkıyla beraber olmak istemesiydi!..

İnsan biraz düşününce, gerçekten hayrete düşüyor: Atatürk'ün başarılarını, yenilip de esir düşen Yunan Orduları Başkomutanı Nikoluos Trikupis bile takdir ederken, O'na Nobel Ödülü verilmesini önerirken; bazı kendi yurttaşlarımızın Atatürk'ü her fırsatta kötülemeye çalışması, aklın ve vicdanın kabul edeceği bir şey midir? Bunlardan biri olan 'Fesli Deli Kadir'in de çıkıp; "Keşke Yunan galip gelseydi!" demesi, 'Türk Kanı' taşıyan bir yurttaşımızdan beklenir miydi? Atatürk'ün ziyaretine İngiltere Kralı VIII. Edward, İran Şahı Rıza Pehlevi gibi birçok önemli devlet adamları gelmiş, Atatürk gitmemiştir.

Neyse. Bunları bırakalım da, demokrasiye geçilen 1950 yılından sonra, liderlerimizin ABD gezileri bir modaya dönüştü. Sınır komşumuz değil, tarihi geçmişimiz ve kan bağımız hiç yok, Kurtuluş Savaşımız zamanında 'Amerikan Mandası' isteyenler vardı, Atatürk bunu asla kabul etmedi, bize biraz kırgın bir ülkeydi. 1952 yılında NATO'ya girdikten sonra ilişkilerimiz sıklaştı, zamanın iktidarı DP, Kore'ye asker göndererek bu birliğe kabul edilmiştik!.. o tarihlerden sonra liderlerimizden Celal Bayar 1, Adnan Menderes 2, İsmet İnönü 2, Bülent Ecevit 3, Süleyman Demirel 5, Turgut Özal 10, Recep Tayyip Erdoğan 20 defa ABD'yi ziyaret ettiler!.. Bu arada Cevdet Sunay, Nihat Erim, Kenan Evren, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Ahmet Necdet Sezer ziyaretleri vardı ama, pek ses getiren ziyaretler değillerdi.

1963 yılındaki İnönü ziyareti sırasında, Başkan Johnson ile tam görüşeceği tarihten bir gün öncesinde, koalisyon ortağı 'Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) koalisyondan çekildi, bu görüşme öncesinde İnönü hükümetsiz kaldı!.. İnönü, Johnson ile görüşmeyi iptal edecekti, ama Başkan Johnson; "Sen büyük bir tarihi kahraman, dünyanın önemli siyasetçilerindensin, illâ görüşeceğiz!" dedi, görüştüler.

Ecevit 1976'da ABD'ye gitti, Kıbrıs Rum vatandaşı 'Stavros Psihopedrisdes' tarafından tabancayla vurulacaktı, balkondan üzerine atılan FBI ajanları tarafından ateş etmesi engellendi!..

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha Milletvekili ve Başbakan değilken, lideri olduğu partisi AKP, 03 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidar olunca, 10 Aralık 2002 tarihinde Başkan George W. Bush tarafından Beyaz Saray'da kabul edilmiş, 2004 ve sonrasında 20 defa ABD'ye gitmiştir!.. Resmi sıfatı olmadan 09 Ekim 2022'de son giden lider de, CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu oldu, bakalım o kaç kez ABD'ye gidecek, bekleyip de göreceğiz gari !?                                 Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI