VİRÜS SALGININDA HER ŞEY Mİ KÖTÜYDÜ !?
Dünyanın karşılaşabileceği en büyük felâketleri, şu uğursuz 2020 yılında bir bir yaşamaya başladık ya? Yeni yılın girmesiyle birlikte önce 'Çığ Altında Kalma' felâketi haberleri gelmeye başladı... Ardından depremler, Okyanuslardaki fırtınalar, devam eden Avustralya yangınlarının önünün alınamayışı ve milyonlarca hayvanın yanarak telef olması ve akabinde Çin - Wuhan kentinden dünyaya yayılan Koronavirüs salgını...
Eskiler, hani her musibetin bir de iyi yanları olduğunu söyler dururlar ya? Aslında bu da doğrudur... Bakınız, bu Covid-19 musibetinin iyi yanları neler oldu:
--Hindistan'da tam yarım asırdır hava kirliliği nedeniyle yüzünü göremedikleri o ünlü Himalaya Dağları, berraklaşan hava sayesinde bütün görkemiyle artık görünmeye başlamış...
--Sokakların tenhalaşıp, günün 24 saati çevreye egsoz gazı yayan araçlar, üretimi duran fabrikaların-vapurların-trenlerin dumanları, her gün işe giden kadınların makyaj ve parfümlerinden ayrı düşmeleri yüzünden 'Ozon Tabakası' kapanmaya başlamış, başta bizimkiler olmak üzere, dünyanın en kirli metropollerinin havaları tertemiz olmuş, şehirler eski güzel ve sağlıklı görünümlerine geri dönmüşler...
--Bugüne kadar sokaktaki araç ve insanlardan şehirlere inemeyen domuzlar, ayılar, geyikler ve bilumum yabani hayvanlar şehirlere inmeye başladılar, çocuklarımızın sadece 'Hayvanat Bahçelerinde' görebildikleri hayvanları, artık evlerinin önünde görmeye başladılar...
--Başta bizim aziz milletimiz olmak üzere, günümüzün 'koş koş' yaşamından kitap okumayı artık unutmuş olan insanlar, evde karantina günlerindeki can sıkıntısından, bu güzel alışkanlıklarına tekrar kavuştular!.. Çoğu kitap tozlu raflardan indi, okundu ve çevresindekilerle bu kitaplar değişildi, üzerinde konuşuldu, ne güzel değil mi?
--Unutmaya başladığımız 'Üfürükçüler-Muskacılar' yeniden hortladılar, bizi o eski nostaljik günlere geri götürdüler... Ama bu virüs öyle yaman çıktı ki, o uyduruk tedavi yöntemlerinin artık bir poka yaramadıkları da bir güzel ortaya çıktı, bilim değer kazandı, bu da hoş değil mi?
--İngiltere Başbakanı, Monako Prensi, Kanada Başbakanı'nın eşi, ünlü sporcular, ünlü magazin yıldızları ve hatta Suudi Arabiyya Kraliyet Ailesinden 150 kişinin bu hastalığa yakalanmış olması bize gösterdi ki; bu virüs çok tarafsız ve hakkaniyet ölçüleri içinde, hiç ayrım yapmadan önüne gelene bulaşıyordu... Bu salgın, bu meseleyi de ortaya çıkarmış oldu, ilk defa fakir-fukara kesim bu adaletli bulaşmadan alınganlık göstermediler, ilk kez bir aşağılık duygusuna kapılmadan sonuçlarına katlandılar...
--İnsanlar bu virüs sayesinde maskenin, hijyenin, sabunun, kolonyanın, birbirine yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu anladılar!.. Başımızdaki yöneticiler önce maskelerin devlet tarafından satılacağını söyledi... Olmadı, satışını yasaklayıp, devletin ücretsiz dağıtacağını söylediler... Tutumadı, PTT ve e-Devlet devreye girdi, olmadı, bu sefer de dağıtım sorunu ortaya çıktı, millet yeterli maskeyi bulamadı!.. Aynı günlerde Bartın Halkevleri Başkanı sayın Yonca Alemdar ile Terzi Hulusi Kaymakçı; "Pazarda kadınlara bedava maske dağıttıkları için gözaltına alınıp, sorgulandılar" haberi geldi, iyi mi?
--Diyanet, kendi koyduğu "Camilerde Cuma Namazı Yasağını" delip, Beştepe Camii'nde yasak sonrası ilk namazını İlçe Müftüleriyle kıldı, yine eleşterelerin tek hedefi oldu!..
Hani, bu mel'un Coronavirüs Salgını'nı topa tutarken, bir de böyle iyi şeyleri de düşünün diye bunları yazdım, haydi herkese geçmiş olsun!.. Sakin KOŞAR...