YATAĞAN CHP, BİLDİĞİNİZ GİBİ.

 

                    YATAĞAN CHP, BİLDİĞİNİZ GİBİ.

Ülke genelinde 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan yerel seçimlerde, 48 yıldır Yatağan Belediye Başkanlığını kazanan CHP, bu seçimlerde 3.500 civarındaki sürpriz bir oy farkıyla, Belediye Başkanlığını AKP'ye kaptırdı.

Tabii ki bu durum dünyanın sonu değildi, seçime giren bütün partilerde yarışan adaylar, bizim Yatağan'ın çocuklarıydı. Bu bir bayrak yarışıydı, herkes elinden geleni yaptı ve bu yarışta ipi göğüsleyen aday AKP'den sayın Mustafa Toksöz kardeşimiz oldu. Hepimizin dileği odur ki; inşallah seçimler süresince verilen sözler tutulur, istenilen hizmetler gelir, Yatağan insanları da bunlardan yararlanır.

İşin bu tarafı tamam da, öte tarafta seçimi kaybeden CHP yönetimi, parti üyeleri, adaylar neler yapmalıydılar!? Hemen sıcağı sıcağına toplanıp, "Biz Bu Seçimi Niye ve Nasıl Kaybettik!?" sorusunun yanıtlarını aramalıydılar değil mi? Hayır, biz öyle yapmadık!.. Sebepler üzerinde durup, akılcı tespitler yaparak, önümüzdeki 5 yıllık sürede bu seçimi yeniden kazanmak için neler yapmamız gerektiğini tartışacağımız yerde, hemen oluşuveren birkaç gurupla, 'BİR SUÇLU' aramaya koyulduk!..

Kimi açık açık, kimi gizli-kapaklı toplantılarla, ücra köşelerde bazı isimleri telâffuz ederek, suçladıkları bu insanlardan hemen hesap sormaya, sanki 'kan davamız' varmış gibi, birilerinin kafalarını koparma gayretine giriştik!.. Ama herkese iş garantileri veremedik!..

Birçok toplantıda anlatmamıza, artık 'toplum ve insan yapımızın' değiştiğini, İlçemiz Yatağan'ın dışarıdan çok göç aldığını; Termik Santral, Kömür Ocağı ve Mermer Ocaklarına dışarıdan çok sayıda işçi geldiğini, bunların da dikkate alınarak, oralara sık sık ziyaret edilmesi, yeni gelenlerden partilimiz olanların aranıp-sorulması gerektiğini çok söyledik, ama gereğini yapamadık.

Bu arada CHP Milletvekillerinin Konya ziyareti sırasında başına gelenleri anlattıkları bir anekdotu da bu arada yazmak istiyorum. İsimleri önemli değil, sadece insan yapımızın ne kadar değiştiğini anlatmak için bu anıyı yazmak istiyorum: CHP Milletvekillerinden biri, Konya toplantısındaki sohbet sırasında; "Bizim Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun oğlu hiç para yatırmadan, üniversite mezunu olduğu halde, kısa dönem hakkını kullanmadan, adam gibi gidip askerliğini tam olarak yaparak, tezkeresini gururla alıp döndü. Birçok siyasetçinin oğlu ise; raporla, parayla, ya kısa dönem askerliğini yaptı, ya da hiç yapmadı" deyince, onları dinleyenlerden biri çıkıp; "Yahu, şu ortamda oğlunu bile askerlikten kurtaramayan bir Genel Başkan, bu ülkeyi nasıl kurtaracak ki!? Siz bize bunları değil, çocuklarımıza nasıl iş bulacağımızı anlatınız" demez mi?

Bizler millet olarak hep asker doğmakla, askerlik yapmakla övünürdük değil mi? Hatta şimdi bile, bazı yerlerde askerliğini yapmayan gençlerimize hâlâ kız vermezler değil mi? Türk gelenek ve göreneğimiz bu iken, Konya'daki bu vatandaşımız, CHP Milletvekilinin anlattığı bu olaydan dolayı sayın Kılıçdaroğlu ve oğluna "Afferim ulan, işte bize böyle gençler ve Genel Başkanlar lâzım!" diyeceğine, ne diyor; "Oğlunu bile askerlikten kurtaramayan-kaytartamayan (yani torpil yapmayı beceremeyen) Genel Başkan, bu ülkeyi nasıl kurtaracak? Bize bunları değil, çocuklarımıza nasıl iş bulacağız onu anlatınız" diyordu. İşte son yıllarda değişen insan profilimiz maalesef bu şekilde. Millet olma ve geleneksel değerlerimizi böyle kaybetmiş isek, artık elden ne gelir ki?

Yatağan'da parti örgütümüz de, aday olan arkadaşlarımız da seçim kazanmak için çok çalıştılar, ama bizler bu küçük ayrıntıları mı değerlendiremedik, ne!? Şimdilerde ne mi yapıyoruz? Kaybettiğimiz seçimden dersler çıkaracağımıza; tıpkı o meşhur fıkradaki gibi, birbirimizi Cehennem kazanlarının içine itmeye gayret ediyoruz!..     Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI