HUKUKUN GÜCÜ DEĞİL,”GÜCÜN HUKUKU “ ÜSTÜN GELDİ…
İSTANBUL SEÇİMLERİ 23 HAZİRAN'DA YENİLENECEK.
İlginç olan sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenecek olması.Gerekçe sandık kurullarının oluşumundaki usulsüzlükmüş.Buna göre sandık kurulu üyelerinin devlet memurlarından oluşması gerekiyormuş.Oysa aynı yasa, yeterli memur olmadığı zamanlarda bankalar vb.kurumlardan kurul üyesi sağlanabilir demekte.
HUKUK BURSA’DA FARKLI,İSTANBUL’DA FARKLI MI İŞLİYOR?
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İYİ Parti’nin Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde sandık kurullarının yasaya aykırı oluştuğu, bu nedenle seçimin iptal edilmesi talebiyle yaptığı başvuruyu reddetmişti. YSK buna gerekçe olarak ‘seçim takvimine göre sandık kurullarının oluşumuna itirazların YSK tarafından 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması’nı göstermişti.
Sandık kurullarına itiraz süresinin 2 Mart'ta sona ermiş olmasına rağmen YSK İstanbul’da Bursa Mustafa kemalpaşa’da verdiği kararın tam tersini vermiştir.Yıllarını hukukun içinde geçiren YSK üyelerinin birbirine taban tabana zıt karar verip bir “HUKUK CİNAYETİ “ işlemeleri için ya akıllarını yemiş olmaları ,ya da çok büyük bir baskıyla karşı karşıya kalmış olmaları gerekir.
PUSULA VE ZARF KOMEDİSİ
Rahmetli Ahmet Kaya, Başım Belada şarkısında “ Nerden baksan tutarsızlık ,nerden baksan ahmakça “ diyordu. YSK’nın verdiği Mustafakemalpaşa karararına taban tabana zıt olan ve süresi içinde itiraz edilmediği halde geçersiz saydığı sandık kurullarının sandıklarından AYNI ZARFTAN ÇIKAN ÜÇ PUSULA GEÇERLİ ,BİR PUSULA GEÇERSİZ.Bu nasıl hukuk? Burada yaşananlar birazcık aklı ve vicdanı olan bir insanın bile kabul edebileceği bir durum değildir.
Naçizane 50 Yıldır okuyup gündemi takip eden ve düşüncelerini kaleme alan bir fani olarak böyle bir “HUKUK GARABETİ “ görmedim ve tanık olmadım.Burada yaşandığı iddia edilen usulsüzlük, diğer üç pusula için de geçerli olmuyor mu? O zaman İstanbul seçimlerinin tamamının iptal edilmesi gerekmiyor mu?
Bunun adı “ HUKUK “ DEĞİL,”GUGUK”tur. Mübarek Ramazan ayının ilk gününde YSK üyeleri kul hakkı yiyerek oruçlarını açmış oldular.İstanbul'da Aklı ve vicdanı olanın kabul edemeyeceği bir hukuk cinayeti işlenmiştir.
AYNI OY ORANINI BİNALİ YILDIRIM ALMIŞ OLSAYDI BU SÜREÇ YAŞANIR MIYDI?
Mübarek Ramazan ayının ilk gününde orucunu açmış,yüreğinde Allah korkusu olan tüm vatandaşlarımıza soruyorum : “AYNI OY ORANINI BİNALİ YILDIRIM ALMIŞ OLSAYDI BU SÜREÇ YAŞANIR MIYDI? “Muhtemelen ,daha önceki referandumda söylenen “ ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇTİ “ söylemi bir kez daha tekrarlanacaktı.
Ramazan ayında işlenen bu hukuk cinayeti ve kul hakkı yenmesi olayı "İlahi Adalet " açısından nasıl sonuçlanacak hep birlikte göreceğiz.Ama 31 Mart seçimleri ülkemin tarihinde hukuk cinayetinin işlendiği kara bir leke olarak kalacaktır.
Türk Milleti her zaman mazlumun yanında yer almıştır. Burada sağduyulu vatandaşlara düşen en önemli görev bir daha böyle bir “MİLLİ İRADE GASPI”nın yaşanmaması için sandıklara sahip çıkmaktır.Dahası, devlet gücünü de arkasına alan iktidar partisinin sergileyebileceği oyunlara karşı her zaman uyanık olup “OY”unun koruyucusu ve takipçisi olmaktır.