"Son 14 yılda en düşük kadın cinayeti, İstanbul Sözleşmesi'nin imzalandığı 2011'de işlendi, bu tesadüf değil"
TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklama yapıldı. Açıklamada, "Kadına karşı şiddet ülkemizde her geçen gün artış göstermektedir. Son 14 yıl içerisinde en düşük kadın cinayetinin yaşandığı yıl 2011 yılıdır. 2011 yılı ülkemizin şu an tarafı olmadığı İstanbul Sözleşmesi'nin imzalandığı yıldır. Bu, bir tesadüf değildir" ifadeleri kullanıldı.
Haber Merkezi
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kadına yönelik şiddetin her türlüsü insan hakları temel ilkeleri kapsamında suç teşkil etmektedir. Ülkemiz kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda ne yazık ki istenilen düzeyde bir başarı gösterememektedir. Kadına karşı şiddet ülkemizde her geçen gün artış göstermektedir.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, ülkemizde 2024 yılının ilk dokuz ayında yüzlerce kadın hayatını kaybetmiş, 2010 ile 2024 yılının Ekim ayı arasında erkekler tarafından gerçekleştirilmiş binlerce kadın cinayeti yaşanmıştır. Son 14 yıl içerisinde en düşük kadın cinayetinin yaşandığı yıl 2011 yılıdır. 2011 yılı ülkemizin şu an tarafı olmadığı İstanbul Sözleşmesi'nin imzalandığı yıldır. Bu, bir tesadüf değildir.
Kadına yönelik şiddet bölge, il, ilçe fark etmeksizin ülkemizin her köşesinde yaşanan, her geçen gün artış gösteren çok ciddi bir sorundur. Muğla'da da kaybettiğimiz Pınar'larımızın, Yasemin'lerimizin, Senem'lerimizin ve daha nice kadınımızın acısı dün gibi aklımızdadır.
"ŞUÇUN ÖNÜNÜ AÇAN CEZASIZLIK İLKESİNDEN VAZGEÇİLMELİ"
Yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada kadınlar, eşit ve özgür bir yaşam için, erkeklerle eşit şartlarda çalışabilmek için, düşüncelerini özgürce ifade edebilmek için, fiziksel ve psikolojik şiddete uğramamak için, öldürülmemek için, bedenleri üzerindeki söz hakkının kendilerine ait olduğunu kabul ettirebilmek için ve ne yazık ki daha pek çok kazanım için mücadele etmektedir.
Bu mücadelenin kazanılabilmesi yalnızca mağdur olanların ve potansiyel mağdur olduğunun farkında olanların çabaları ile mümkün değildir. Kadına yönelik şiddetin ortadan kalkması için kadına yönelik ayrımcılığı, şiddeti besleyen ve destekleyen her türlü politika ortadan kaldırılmalı, devlet ve siyasal iktidarlar sorumluluk almalı, gerekli sosyal politikalar hayata geçirilmeli, her türlü kötülüğün, suçun önünü açan cezasızlık ilkesinden ivedilikle vazgeçilmelidir.
Akla, bilime, ahlaka uygun politikalarla ülkemizin içerisinde bulunduğu karanlıktan çıkabileceğine, aydınlık bir geleceğin uzak olmadığına inanıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin istenilen düzeye eriştiği, kadınlarımızın kendilerini güvende hissettikleri bir Türkiye'de her alanda sergileyecekleri üstün başarıları en önde alkışlayacağımız bir gelecek umuyoruz."