Hamile öğretmen 266 kilometre uzakta görevlendirildi

Milli Eğitim Bakanlığı'nın norm fazlası öğretmenlere yönelik re'sen atama uygulaması Muğla'da büyük tepki çekti. Eğitim-İş Muğla Şube Başkanı Ahmet Çakanel, hamile bir öğretmenin Seydikemer'den 266 kilometre uzaklıktaki Bodrum'a görevlendirilmesini "aileleri parçalayan insanlık dışı bir uygulama" olarak nitelendirirken, bu görevlendirmelerin hukuksuz ve Anayasa'ya aykırı olduğunu vurguladı. Çakanel, "2025 'Aile Yılı' ilan edilirken öğretmenlerin aileleriyle bağlarını koparan bu politikalar kabul edilemez" dedi.

Haber Merkezi

Muğla'da Eğitim-İş sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı'nın norm fazlası öğretmen atamaları ve alan dışı görevlendirmelerle öğretmenlerin haklarının ihlal edildiğini kamuoyuna duyurdu. Eğitim-İş Muğla Şube Başkanı Ahmet Çakanel, yaptığı açıklamada re'sen atamaların bir "sürgün politikası" haline geldiğine dikkat çekti. Çakanel, norm fazlası bahanesiyle yapılan atamaların öğretmenlerin mesleki ve insani haklarına zarar verdiğini ifade etti.

Çakanel, "Seydikemer'den Bodrum'a 266 kilometre uzaklığa hamile bir öğretmenin atanması sadece hukuka aykırı değil, aynı zamanda vicdanen de kabul edilemez. Bu mesafe günübirlik ulaşımı mümkün kılmıyor, aile bütünlüğünü yok ediyor ve öğretmenleri çaresiz bırakıyor. Hizmet puanı yüksek öğretmenlerin dahi uzak ilçelere gönderilmesi, eğitim sistemine olan güveni sarsıyor" diye konuştu.

İLÇE GRUBU SİSTEMİ MAĞDURİYETİ ARTIRIYOR

2025 yılı Ağustos atamalarında ilk kez uygulanan "ilçe grubu" sistemi de tepki çekiyor. Ulaşımın imkânsız olduğu ilçelerin aynı grupta toplanarak öğretmenlerin yüzlerce kilometre uzağa atanmasına yol açan bu sistemin hukuki dayanağı olmadığını belirten Çakanel, "Bu uygulama aileleri parçalamakta, öğretmenleri mağdur etmekte ve eğitim kalitesini düşürmektedir" dedi.

Ayrıca, alan dışı görevlendirmelerin de eğitim sistemine zarar verdiğine dikkat çekildi. Lise branş öğretmenlerinin ilkokul özel eğitim sınıflarında görevlendirilmesi, uzmanlık alanlarının yok sayılması anlamına geliyor ve eğitimin niteliğini düşürüyor.

Norm güncellemelerinin yapılmaması ve sıra tayin sisteminin işlevsizleşmesi nedeniyle norm fazlası sorunlarının çözülemediğini belirten Çakanel, "MEB'in plansızlığı öğretmenleri ve eğitim sistemini çıkmaza sürüklüyor" ifadelerini kullandı.

HUKUKİ MÜCADELE SÜRÜYOR

Eğitim-İş, hukuka aykırı bu atamalara karşı açılan davaların devam ettiğini duyurdu. Kasım 2024'te Danıştay'ın verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının önemli bir emsal teşkil ettiğini belirten sendika, 2025 atamaları için de yasal yollara başvurduklarını açıkladı.

Sendikanın avukatı Didem Alaca ise, "Bu atamalar Anayasal güvence altında olan aile birliğini açıkça zedeliyor. Şeklen uygun olsa da, içerik olarak aile bütünlüğünü bozuyor. Hukuki mücadelemiz devam edecek ve mağdur eğitimcilerin yanında olacağız" dedi.

"AİLE YILI" İLAN EDİLEN 2025, AİLELERİN PARÇALANMA YILI OLDU

Ahmet Çakanel, 2025'in "Aile Yılı" olarak ilan edilmesini hatırlatarak, "Ne yazık ki, bakanlığın uygulamaları tam tersini yaptı. Sözde aile yılı, öğretmenlerin ve ailelerinin dağıldığı bir yıl oldu. Bu politikalar aileyi kutsamak değil, yok etmektir" ifadeleriyle hükümeti sert şekilde eleştirdi.

 

DİĞER HABERLER