İl Başkanı Balcı: "İktidarın en çok tahrip ettiği kent Muğla"
CHP'nin "Adalet Buluşmaları"nın ikincisi "Çevre, Ormanların Korunması ve Anayasa" başlığıyla Muğla'da düzenlendi. CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, "22 yıllık AKP iktidarının en çok tahrip ettiği kentlerin başında Muğla'mız gelmektedir" dedi.
Haber Merkezi
CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından düzenlenen "Adalet Buluşmaları"nın ikincisi, "Çevre, Ormanların Korunması ve Anayasa" başlığıyla Muğla'da gerçekleştirildi. Menteşe ilçesinde bulunan Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi'nde düzenlenen buluşmaya, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı'nın yanı sıra; Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Muğla Milletvekilli Cumhur Uzun, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Kocaeli Milletvekili Özgür Yıldızlı, Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal ile parti örgütü katıldı.
Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, şunları söyledi: "Çevre başlığı için Muğla'yı seçmemizin bir nedeni var. Hem Akbelen direnişiyle hem topraklarına ve ağacına sahip çıkan insanıyla hem yaşadıkları o olumsuzlukların, devletsizliği hissetmenin ardında bu üzüntüsünü mücadeleye çeviren. Sadece oturup üzülmekle ya da şikayet etmekle kalmayan bir halk olduğu için Muğlalıları seçtik. O yüzden bugün sizler konuşacaksınız. Yaşadığımız davaları, Akbelen direnişlerinin geçtiğimiz hafta beraatle sonuçlanan ama ilk başta bu soruşturmanın açılmasının utancını paylaşacaksınız, SİNPAŞ Otel'in Marmaris'in doğasının hançer gibi saplamasını. Hepsini beraber konuşacağız. Türkiye'nin geleceğinde ormanların, sokak canlılarının ve insan hayatının nasıl nitelikli bir şekilde korunacağını konuşacağız. Bütün olumsuzluklara rağmen önümüzde umut dolu bir gelecek var. Biz bu umudu, sizin mücadelenizde buluyoruz. Umudur birbirimizde buluyoruz. Adaletin var bir çaresi onun adı CHP."
"EN ÇOK TAHRİP EDİLEN KENTLERİN BAŞINDA MUĞLA GELİYOR"
Muğla'nın AK Parti iktidarında en çok tahrip edilen kentlerden biri olduğunu söyleyen İl Başkanı Zekican Balcı, şöyle konuştu: "Aslında 'Adalet ve Çevre' temalı bu toplantının Muğla'da yapılıyor olması bir tesadüf değildir. 22 yıllık AKP iktidarının en çok tahrip ettiği kentlerin başında Muğla'mız gelmektedir. Kıyılarımız, ormanlarımız, su kaynaklarımızı rant uğruna yok ettiler. Para ve güçten başka hiçbir değer yargıları olmadığını her fırsatta gösterdiler. Liyakatsizlikleri nedeniyle yangınlarda binlerce hektar orman alanımızın yok olmasına engel olmadılar. Maden ruhsatlarıyla dağlarımızı talan ettiler. Su kaynaklarımız yok ettiler. Kadim şehrimiz İstanbul'a ihanet ettiğini açıkça ifade eden tek adam, aynı ihaneti dünyanın en güzel kenti olan Muğla'mıza da yapmak için gözünü kararttı. Çevrenin, sermayenin yapma ve talanına açıldığı, ekonomik krizden çıkış yolu olarak doğanın mera olarak sunulduğu, doğal ve kültürel varlıklarımızın belli sermaye gruplarına aktarıldığı bir siyaset anlayışının ülkemizi getirdiği nokta felakettir."
ARAS: "MUĞLA'DA BÜYÜK BİR MÜCADELE VAR"
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ise doğa ve çevre katliamlara karşı 'eylemlilik' çağrısında bulunarak, şunları söyledi: "Bugünkü konumuz çevre, orman yangınları ve anayasa. Muğla'mız bu konuda en mağdur illerden biri. Çünkü rantın bol olduğu bir yer ve iktidarın tüm yandaşlarının da bölgede çok faza faaliyet gösterdiğini biliyoruz. Kıyılardan dağlara ve madenlere kadar her tarafta yaşıyoruz. Tek imza ile yapışan plan değişiklikleri, açılan davalara ve bilirkişi raporlarına karşın çıkmayan iptal kararları gibi şeyleri yaşıyoruz. Muğla'da büyük bir mücadele var. Muğlalılar, köylülerimiz, aktivistler, çevre ve doğa severler, vatanını ve yurdunu sevenler. Burada büyük bir mücadele var. Biz burada ortak bir platform yakalayabiliyoruz. Bu mücadele, hep beraber olursak başarılı olabilir. Bugün Deştin'de, Akbelen'de yaşadıklarımızı ortaya koyarsak aslında bu birlik ve beraberliği tam olarak sağladığımızı da söyleyemeyiz."
UZUN: "TAHRİBATI MÜCADELE İLE ENGELLEMEK ZORUNDAYIZ"
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun da Yatağan'daki termik santrale karşı verilen mücadeleyi örnek göstererek şunları söyledi: "Muğla'da çevre hareketinin ne zaman başladığı sorulursa yatağan Termik Santrali'nin çevreye verdiği olumsuz etkilerin giderilmesi için yapıldı. Bir termik santral yapıldı ama baca arıtma sistemi yapılmadı. Otomobil örneği vereceğim. Otomobilin her şeyi var ama egzozu bağlamaya gerek yok, yüksek maliyet gerektiriyor o yüzden egzoz bağlamayalım diye bir karar aldılar. Egzoz neyse termik santraldeki baca arıtma sistemi de oydu. Bizim o tarihteki hükümetimiz, egzoz emisyon sisteminin kurulmasının maliyetini göze alarak onun yaratacağı etkileri görmezden gelerek baca gazı arıtma sistemini kurmaksızın termik santralini tam beş yıl boyunca çalıştırdı. Yatağan halkı bir büyük direniş başlattı. Etkin direnişin sonunda baca arıtma sistemi termik santrale yapıldı. Biz iktidardan bu olumsuzlukları kendiliğinden çözecekleri bir anlayışı ortaya koymalarını bekliyorsak hata yaparız. Bunu yapmayacaklarını bütün çalışmalarında gösterdiler. O yüzden çevreye verdikleri tahribatları, büyük bir mücadeleyle karşı durarak engellemek zorundayız. Yatağan'da bunu başardık: tekrar başaramamamız için hiçbir neden yok. Başardık, başarabiliriz."
KÖKSAL: "BUNA SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ"
Toplantıda konuşan Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, şunları kaydetti: "Bizler yerel yöneticiler olarak göreve geldiğimizden beri bu alanda mücadelenin içinde kendimizi bulduk. Bizler ilk günden beri ne yapabiliriz kafa yorduk. İklim değişikliği, çevre tahribatı, her alanda ağaca duya, kadına, çocuğa yapılan saldırılar. Hepimize bir saldırı. Buna seyirci kalmayacağız. Bizler yerel yöneticiler olarak neler yapabiliriz? Afetler, depremler, orman yangınları hep gündemimizde. Bizler hem afet öncesinde hem afet anında ne yapacağımızı hem de afet sonrasını planlayacağız. Asıl meselenin adalet konusu olduğuna inanıyorum burada yapılacak her bir tartışma ve atılacak fikir tohumunun ülkemizin aydınlık geleceği açısından çok kıymetli olduğunu düşünüyorum."
SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI
Yaklaşık 3 saat süren ve hem bilirkişilerin hem de çevre mücadelesi veren vatandaşların görüş, öneri ve taleplerinin alındığı toplantının sonrasında sonuç bildirgesi açıklandı.
CHP Aydın Milletvekili ve Gölge Adalet Bakan Yardımcısı Süleyman Bülbül tarafından açıklanan sonuç bildirgesinde kısaca şu ifadeler yer aldı: "Ormanlarımızın bir karışının bile eksilmesine asla izin vermeyeceğimiz gibi, orman varlığının daha da artırılması için çalışacağız. Orman yangınlarıyla yetersiz kalan mücadeleyi bir seferberlik ruhu içinde güçlendirip varlıklarımızın yok olmasına izin vermeyeceğiz. Çevrenin ve doğamızın rant uğruna talan edilmesine izin vermeyeceğiz. Enerji üretimini temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları ile gidereceğiz.
"DAYANIŞMAMIZI BÜYÜTECEĞİZ"
Çevre mücadelesi veren tüm kurum, kuruluş ve vatandaşlarımızla dayanışmamızı büyüteceğiz. Orman köylülerini destekleyerek bulundukları bölgede insanca yaşamalarını sağlayacağız. Tüm bunları yaparken esas gücümüzün siz halkımız olduğunu biliyor, kıymetli katkılarınız için teşekkür ediyor ve tüm katılımcılara ayrı ayrı saygılarımızı sunuyoruz. Çevrenin de ormanların da anayasasızlığın da var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi."