Madencilik ve termik santraller hasta ediyor
Yatağan'da ölüm oranı Bodrum'a göre yüzde 23 daha yüksek
Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Milas'ta düzenlediği "Vahşi Madencilik, Termik Santraller ve Sağlık Etkileri Sempozyumu"nda çarpıcı veriler paylaşıldı. Çevresel yıkım ve halk sağlığı üzerindeki etkilerin ele alındığı etkinlikte, bilim insanları ve yerel yöneticiler önemli uyarılarda bulundu. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sebahat Genç, Yatağan ve Bodrum arasında yapılan sağlık verileri karşılaştırmasında, Yatağan'da ölüm oranının yüzde 23 daha yüksek olduğunu söyledi. Dr. Genç, "Beş yıllık incelemede, Yatağan'da akciğer kanseri 8,7 kat, astım 5 kat, KOAH 1,7 kat, kalp ritim bozuklukları 3,5 kat, diyabet başvuruları ise 4 kat daha fazla" dedi.
Haber Merkezi
Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Milas'ta düzenlenen "Vahşi Madencilik, Termik Santraller ve Sağlık Etkileri Sempozyumu", çevre tahribatı ve halk sağlığı üzerindeki tehditleri gündeme taşıdı. Akademisyenler, hekimler, yerel yöneticiler ve sivil toplum temsilcileri doğa talanına karşı bilimsel mücadele çağrısı yaptı.
Milas Belediye Evlendirme ve Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyuma CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, Büyükşehir yetkilileri, çevre örgütleri ve çok sayıda uzman katıldı.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sebahat Genç, termik santralin Yatağan halkı üzerindeki etkilerini rakamlarla ortaya koydu. Dr. Genç, "Yatağan'da ölüm oranı Bodrum'a göre %23 daha fazla. Akciğer kanseri 8,7 kat, astım 5 kat, KOAH 1,7 kat, kalp ritim bozukluğu 3,5 kat, diyabet başvuruları 4 kat fazla. Bu, hava kirliliğinin ve çevresel baskının doğrudan sonucudur" dedi.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Muğla'nın topraklarının %68'inin madencilik faaliyetlerine açıldığını belirterek, "Hava, su ve toprak kirliliği halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ediyor. Doğa, sermayeye dönüştürülerek halk sağlığı göz ardı ediliyor" dedi.
Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, doğa tahribatının aynı zamanda yaşamın da tehdit altında olduğunu söyledi: "Zeytinliklerimiz, ormanlarımız ve sağlığımız risk altında. Belediyecilik yalnızca yol yapmak değil; havayı, suyu, toprağı korumaktır. Her karış toprak, her nefes için mücadelemiz sürecek."
Dr. Mehmet Aydemirbaş ise konuşmasında doğayı hedef alan düzenlemeleri sert bir dille eleştirerek, Atatürk'ün "Zeytin ağacını kökünden sökmek, toprakla yapılan bir anlaşmayı bozmaktır" sözünü hatırlattı. CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan da, zeytin yasasındaki değişikliklerin geri alınması için süreci Anayasa Mahkemesi'ne taşıdıklarını duyurdu.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğa ve yaşam hakkı için mücadele çağrısı yaptı: "Doğaya rağmen kurulan hiçbir kalkınma modeli sürdürülebilir değildir. Vahşi madenciliğin ve termik santrallerin gölgesinde bir gelecek yok. Bilimin ışığında, doğayla uyumlu, sağlıklı ve adil bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz."