Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada 2025 yılı asgari ücretinin açlık sınırının altında kaldığını vurgulayarak iktidarın "bilinçli yoksullaştırma politikası" izlediğini söyledi. Özcan, "Saray bir günde 2 bin 624 asgari ücret, 3 bin 625 emekli maaşı harcıyor. 39 bin liranın altındaki asgari ücreti kabul etmiyoruz. Emekçi, ürettiği pastadan artık kırıntı değil hakkını istiyor" dedi.
Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını ve iktidarın bilinçli yoksullaştırma politikası izlediğini belirtti.
Özcan, 2025 yılı asgari ücretinin yüksek enflasyon karşısında dramatik şekilde eridiğine dikkat çekerek, "İktidar bilinçli yoksullaştırma stratejisi uyguluyor. 2024'te de 2025'te de ek zamlar yapılmalıydı ancak yapılmadı. 2025 sonunda resmî enflasyon yüzde 34 civarında kesinleşirse, bir işçi yıllık 50 bin TL'nin üzerinde alım gücü kaybı yaşayacak" dedi.
"İktidarın emekçiye 'sabredin' demekten başka politikası yok" diyen Özcan, Türkiye'de milyonlarca ailenin gıdaya erişemediğini ve çocukların beslenme çantalarının dahi doldurulamadığını söyledi. Özcan, asgari ücretlinin millî gelirden aldığı payın elli yıl önce yüzde 80 iken bugün yüzde 43'e düştüğünü ifade ederek, düşük toplu iş sözleşmesi kapsamının ücretleri asgariye sıkıştırdığını vurguladı.
Konuşmasında kadın işçilerin durumuna da değinen Özcan, "Asgari ücret ve altında alan kadın işçilerin oranı yüzde 60. Kayıt dışı çalışan kadınların yüzde 90'ı asgari ücret altında çalışıyor. Bu tablo yoksulluğun toplumsal cinsiyet temelli adaletsizliğini katmerliyor" dedi.
Özcan, asgari ücretin belirlenmesinde ailenin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: "Sarayın bir günde 2 bin 624 asgari ücret, 3 bin 625 emekli maaşı harcadığı bir ülkede, 39 bin liranın altında asgari ücreti kabul etmiyoruz. Bu ülkenin emekçisi alın teriyle büyüttüğü pastadan artık kırıntı değil, hakkını istiyor. Emeğin hakkı bu ülkenin yarınıdır!"