İFFET İNAN HANIMI KAYBETMEK

İFFET İNAN HANIMI KAYBETMEK                                                                
    Bahattin Uyar

Muğlamızın yetiştirdiği bir değerli insanı daha kaybettik . O insan, Bayan İffet İnandır. İffet İnan ve değerli eşi Yalçın İnan ile yaşanmış bir politik yaşamımız vardır. Bu yaşamın ve anıların anlatılmaya değer yanları bulunduğunu düşünerek bu satırları kaleme alıyorum.

Erzurm Ticaret Lisesindeki  3 yıllık öğretmenliğim ve askerlik görevimin bitiminden sonra 1963-1964 öğretim yılında Muğla Endüstri Meslek lisesine öğretmen olarak atandım Muğla ‘da 16 yıl daha çalışıp emekli oldum. Çocukluk ve gençlik yaşamımın ve 28 yıla varan memuriyet görevimin  ayrıca büyük bölümü tek parti dönemlerinde geçti.

            27 Mayıs 1960’ ın getirdiği ,özgürlük ortamında, insan haklarının her türlüsünden yararlandık. Kurtuluş Savaşı kahramanı İsmet İnönü’nün  getirdiği özgürlük  ortamında demokratik bir yönetimin biz memurlara verdiği hak ve özgürlükleri  pürüzsüz kullanırken D.P. den kalan yöneticiler, tek parti döneminin alışkanlıklarını bırakamadılar. Çok partili yaşamı hazmedemeyen yeni iktidarlar ülkeyi 12 Eylül ortamına getirdi. Köylerde kahvehaneler yeniden ayrılmaya, kentlerde sokaklar sağcı- solcu diye taksim edilmeye ,  hatta  sokak çatışmalarına , başlanmıştı. Ülke yeni bir kaosa sürüklenmişti.

            EVREN REJİMİ:

             Bunu bahane eden Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren , emir komuta zinciri çerçevesinde bir askeri darbeyle yönetimi devraldı. Millet Meclisini ve Cumhuriyet Senatosunu   kapattı.  Siyasi partiler de kapatılıp, partinin genel  başkanları sürgüne gönderilmişti. Ülkede adeta  Kenan Evren diktatörlüğü kurulmuştu. 12 Eylül cuntasının yaptığı Anayasa ,  1982’de halkoylamasında kabul edildikten sonra yeni seçimler yapıldı. Yeni rejimin, tanıdığı süre içinde yeni partiler kuruldu.  Sağda iki (Anap ve MDP),solda da iki parti ( Halkçı Parti Ve Sosyal Demokrat parti) olmak üzere 4 parti ile seçimlere gidildi.  ANAP %45 oy alarak 211milletvekili ile birinci parti oldu., Halkçı Parti ise %30,46 oyla (117) milletvekili çıkardı. Ayrıca Evren’in talimatı ile kurulan MDP 70 milletvekili kazandı. Seçimlerin galibi Turgut  Özal tek başına iktidar olmuştu.

            HALKÇI PARTİ’DE NE OLDU?

 Alel acele kurulan SODEP seçimlere sokulmadı. Halkçı Parti ise İl Başkanı İFFET İNAN’ın örgütlemesi ve köy köy gezerek halkı oy kullanmaya teşvik etmesi sonucu H.P.Muğla’da bir milletvekili çıkardı.  İdris Gürpınar’ı TBMM’ne gönderdi.

            İl başkanı İffet İnan, milletvekili seçimlerinde aday olmadığı halde köy köy gezerek partisinin bir milletvekili çıkarmasına katkıda bulunduğu gibi  halkın büyük takdirini de  kazandı.  Bu sırada yerel seçimler de kapıya dayanmıştı, Ben(Bahattin Uyar) emekliye ayrılmış Halkçı Parti’ye üye olmuştum.  İl başkanı İffet İnan, eşinin Belediye Başkanı adayı olması nedeniyle , seçimlerde tarafsız kalabilmek düşüncesiyle İl başkanlığını bıraktı. Partinin yetkili kurulları ortak bir toplantıda Bahattin Uyar’ı il başkanı seçtiler. Böylece parti içi iktidar sorunu da çözüme kavuşmuş oldu.

            İffet İnan ve İdris Gürpınar ve  Yeni il Başkanı Bahattin Uyar partinin  daha aktif çalışmalar yapmasına katkıda bulunacaklarını beyan ederek hızlı bir tempo ile çalışmaya başladılar.

            Ne var ki hiç beklemediğimiz  bir sırada bir talihsizlik kapımızı çaldı.. Milletvekilimiz İdris Gürpınar’ın kızı, Sibel, öğrencisi olduğu Erzurum Tarım Fakültesine giderken geçirdiği trafik kazası sonucu vefat etti. Partiye çöken  moral bozukluğunu arttıran başka nedenler de olmadı değil. Ben ve  İffet Hanım yeni ve eski il başkanları  soğukkanlılıkla  partiyi toparlamaya çalıştıksa da Partinin aldığı yara büyüktü. İdris Gürpınar da bizimle aynı tavırlar içindeydi ama partiye çöken moral bozukluğunu yenemedik. Ayni çizgide olduğumuz SODEP’in adayı’nı tutan yerel gazetelerden birisi, ölüm hadisesini çarpıtan şu manşeti attı:” Halkçı Partide Yaprak dökümü”.  Seçimi kaybettik.

            Bir kazancımız vardı ki ben, İffet İnan ve Yalçın İnan gibi ikl değerli insanı tanımıştım. Kalpleri her an Muğla’nın kalkınması, güzelleşmesi için atan Bu iki değerli insan, kendi kimlik ve kişiliklerinde bir bozulma olmadan Muğla’ya ,Muğla halkına  yakın olmaya devam ettiler. O gün Muğla’nın oylarına sahip olanların halktan ne kadar uzak oldukları bugün ortaya çıktı. Kimisi eski kasıntılı halleriyle halktan uzak yaşamayı   hâlâ sürdürmekte, kimisi yol arkadaşlarını  ispiyonlayarak  ulaştığı amacının rahat döşeğine uzanmış  yatmaktadır.

             İffet hanım ise halkla barışık yaşamaya devam etti. Eşi Yalçın İnan’ın stres sonucu erken vefatına, bağrına taş basarak, katlandı ama, çok sevdiği Muğla’ya hizmetten de hiç  geri durmadı. Muğla’ya hizmet yolunda çalışmalarını 87 yaşına kadar sürdürdü. Muğla Huzurevi Kurma ve  Yaşatma Vakfı’nın  Yönetim kurul üyeliği, İnan Optik A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliği gibi çabalarına devam etti. Muğla Belediye Meclisi’nin 10 yıl süreyle birinci üyesi oldu. Muğlamız değerli bir evladını kaybetti. Cenazesine gönderilen çelenkler,dost ve yakınlarının n e kadar çok olduğunu gösterdi. Muğlamızın ve yakınlarının başı sağ olsun.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI