"BIRAKTIM SENİ " DEMEDEN ASLA DÜZELMEZ
Birleri insanların duygularını,düşüncelerini,tutkularını kullanarak kendilerini çıkarlar üretme şansına sahiptir toplumlarda..başka birileri de bunara alkış tutuyor.başarılarından övgülerle söz ediyor ve asla onların üstüne olumsuz toz kondurulmasını istemiyor.böylece toplumlarda taraftar denilen gruplar oluşmuş oluyor.bu taraftarların taraftarlığını paraya çevirebilenler var.Bunlar günümüzde FUTBOL BİR ENDÜSTRİDİR diyerek bu endüstriden de rantlar üretmek peşindedirler.Futbol denilen alanından büyük rantlar üreterek köşeleri döneler var dünyada.bunlar bizlerin taraftar olmamızı rahatça rantlara çevirerek kazanıyorlar.İşte bunun için tüm spor kulüplerinin başındaki kişiler önemli iş adamlarından oluşur.Yani bu kulüplerin başındaki kişiler toplumda iş adamı olarak anılan ve arkadaşlarından oluşan kişlerdir.GERÇİ BUNLAR ZAMAN ZAMAN KULÜPLERİNE PARA VERİR GİBİ YAPIYORLAR AMA VERDİKLERİNİ FAZLASIYLA ALBİLMESİNİ DE BİLİYORLAR.Bunların beslediği taraftarlar sayesinde kulüplerde dokunulmazlıkları olmakta bu da onların daha fazla kazanmalarına yardımcı olmaktadır.Çünkü o taraftar denilenler her zaman EN BÜYÜK BAŞKAN BİZİM BAŞKAN diyerek desteklerini sunarlar.
İşte kulüplerdeki yarışların kavgaların nedeni bu mertebeleri ulaşmak için yapılır.Bir kere o mertebelere ulaşılırsa geriye YÜRÜ YA KULUM emrini beklemek kalıyor.Çoğunlukla başkanlar bu mertebelere ulaşabiliyor.Elbette taraftar denilenlerin yardımları sayesinde.kazandırdıkları sayesinde,,
Kulüplerin batırılmasının hiç bir sorumluluğu yoktur.Örneğin şirketlerinin bakmasından veya zarar görmesinden sorumlu olabiliyoralar ama kulüp başkanı olmaktan dolayı asla sorumlulukları yoktur.Hatta bunu sağladığı çok büyük avantajlari bile vardır.
Eğer ortaya bir takım sorumluluklar atılırsa bu kez o başkanları KULÜP ANAHTARLARINI DEVLETE TESLİM ederek sorumluluklarında rahatça kurtulabilmektedirler.Onların batırdığı kulüpleri kurtarma görevi devlete devredilir.böylece iş adamları da aklanmış olur
Futbolun işletiliş mekanizması bu şekildedir.Bu işleyişin böyle devam etmesi gerektiği de bir yerlerden adeta istenmektedir.Tüm düzenlemeler bu rantlara ve isteklere göre yapılır
İşleyişin bu düzlemde devam etmekte olduğunu taraftarların çok azı bilebilmektedir.TARFTARLAR HEE KENDİ TAKIMLARINA KARŞI BİR DÜŞÜNCE OLURSA ASLA BUNU SORGULAMAZ VE SORGULANMASINA DA İZİN VERMEZ.Taraftarlık gereiğidir bu
Bu işleyişin böyle olduğunu ise yakın zamanda bir eski MHK başkanı ( Y. Namoğlu) ekranlarda açıklamıştı.YENİDEN BAŞKAN OLMAYI İSTERMİSİN ŞEKLİNDE SORULAN BİR SORUYA ŞU YANITI VERMİŞTİ:isterim ama tokmak da davul da bende olursa..)..
Demek istiyordu ki bu koşullarda yeniden aday olmam.Ancak ne zaman bana tokmak ve davul ayrı ayrı kişilere verilirse belki..demek istiyorduBu neyi anlatıyordu buzi/
Futbolda davul ve tokmak olması gereken yerde bulunmuyor.bunun için ben aday olmam..Bunu bir köşe yazarı söylemiyor.Bunu bir sıradan taraftar söylemiyor..Bunu söyleyen kişi yıllardır MHK başkanlığı yapmış Avrupada bile önemli bir yeri olmuş olan bir spor adamı söylüyor.
Demek ki sporumuzun gerçek görüntüsü budur.Bu görüntüden kurtulmadıkça da gerçek kimse görev yapmak istemez
Gerçek bu olunca batırılan spor kulüplerinin halk tarafından kurtarılması desteğine neden katılalım ki/YANİ ONLARIN BATIRDIĞ KULÜPLERİ NEDEN BİZ KURTARALIM Kİ?
O ZAMAN TARAFTARLAR OLARAK BİZLER HEP BİR AĞIZDAN BAĞIRARAK "BIRAKTIM SENİ "DESEK OLMAZ MI ACABA?