AKLIN YANITTA ZORLANDIĞI SORULAR


   Deprem bölgesinden gelen kimi görüntüler var ki bunların olmaması gerekir diye düşünürken olmuş almalarını görüp hayretle izlemek durumundayız. Örneğin binaların yıkılmasını anlamakta zorlansak da yıkıldıklarını görüyoruz .Ortada yıkılmayı açıklayan bir sürü kavramlar dolaşırken akıl sorumluların kimler olabileceğini sorabiliyor. Akıl bunları sormasın diye de gösterilen çabaların varlığını görmek bir başka sorunun ve soruların ortaya çıkması engellenemiyor. Engellenen tek şey yandaşların dışındakilerin bölgede serbest dolaşmasının yasaklanması. Yani ondan izin alın ,bundan izin alın türünden zorluklarla yandaş olmayanların bölgede dolaşmasının önüne geçmek isteniyor. Bunu da bir yerde anlayabiliyor insan. Çünkü sonuçta suçlamalardan kurtulmak için böyle bir yola başvurmak zorunda olduklarını görüyor birileri

   Yandaş olmayan bir kuruluşun çadır kurmasına bile izin vermek istenmiyor, yandaş olmayanların açtıkları yemekhaneler kaldırılmak isteniyor. Bundan aslında sevinç duymaları gerekir ama hani var ya Yemek verilecekse onu da ancak biz veririz mantığı  acı bir şekilde sırıtıyor kimi görüntülerde. Bizim kolumuzun yetişmediği yerde insanların ihtiyaçlarının karşılanması için başka kolların uzanmasında bir sakınca yoktur diye düşünülmesi gereken yerde başka kolların uzatılmasına izin vermiyorlar. Bunu anlamak ise  o kadar zor ki insan için..

  Aklın yanıtlamakta  zorlandığı bir konu ise şu ünlü ERİŞİM YASAĞI öyküsüdür. Dünya demokrasilerinde bu kadar çok ERİŞİM YASAĞI KONULMUŞ başka bir hukuk devletinin olabileceğini sanmıyoruz. Örneğin bir yazar bir kişiden söz etti birkaç gün önce. Bu kişi bir sürü sahtekarlıklardan sorumlu tutulan biri. Hatta bu kişinin cebinde bir sürü kartlarla dolaştığı söyleniyordu. İşte bu kişinin  M.Vekili adayı yapılmak istendiğini söylüyordu yazar. Bu yazıldıktan sonra ise konuyla ilgili haberlerin yazılmaması istendi..

   İstendi ama  şu ünlü erişim yasağı hemen  bir engel yarattı. Bu konuyla ilgili bir yazının yazılmaması gerektiğini ileri sürerek erişim yasağı getirildi..

  Bu yasak  herhangi bir milli ,siyasi değeri ve bir ahlak anlayışını korumak için getirilmiş olsa, olabilir denilecek .Ancak korumak istenen bu değerler değil  bir insanın bunlara aykırı görüntüsü olunca akıl elbette şaşmak durumunda bırakılıyor. Akıl soruyor burada: Bu korunmak istenen kişinin ne gibi özellikleri bulunuyor ki onların ortaya çıkarılmasını önlemek için önlemler getiriliyor..

  Akıldan bu kadar korkmak için birilerinin çok önemli gerekçeleri olmalı

  Bir anlaşılmayan konu da şu depremlerde yıkılan binaların arasında DEVLETİN HASTANELERİNİN bulunmasıdır. Binaların yıkılmasını  anlamak mümkün ama hastanelerin yıkılamasını nasıl açıklayacağız. Birde şu sel görüntülerinde hastaneleri sel basmasını nasıl açıklayacağız. Bize göre tüm binalar yıkılsa da hastanelerin yıkılmaması gerekir. Tüm yerleri sular bassa da hastaneleri su basmasını anlayamayız..

   Gerçi anlaşılmakta zorlandığımız o kadar çok şey var ki..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI