İSRAİL'İ KINARKEN

 

               Hamas'ın saldırısı başlamadan önce Netanyahu, izlediği politikadan dolayı halkının büyük tepkisini çekiyordu. Aylardan beri sürüp gelen protestolarla, gösterilerle çok zor günler içinde bunalıp gidiyordu. Neredeyse nefes almak zamanı bile  sınırlıydı. Öylesine bunalmıştı..

            Bu bunalımı  7 Ekim sabahına dek sürdü. O sabahın erken saatlerinde AKSA TUFANI denilen bir rüzgar esmeğe başladı. Bu öyle bir rüzgardı ki Netanyahu'nun aylardan beri yaşadığı sıkışmışlığını bir anda dağıtıyordu. Bu öyle bir rüzgardı ki tüm sıkıntılarını alıp dağıtıyordu başından. Bir anda ,siyasetteki tüm karşıtlarını yandaşlığa getiriyordu. Birleşmez denilenleri birleştiriyordu.

Hatta bu öyle bir şeydi ki gelecek seçimlerde yeniden seçilmesini bile getirebilecekti. Yahudilerin, Müslümanların, Hristiyanların ve Ortadoğu'da var olan tüm tanrıların el  ele verip Netaryahu'nun imdadına  yetişiyordu.

Tanrılar, düşünmüşler nasıl nefes aldırabiliriz bu adama diye kafa yormuşlar ve hamas diye birini devreye sokmuşlar. Bu Hamas geçmişte FKÖ'tünü bölmek için kurdurulmuş bir örgüttü. Öyle ki FKÖ neredeyse bir milli devlet kuracakken

Onun gücünü bölereke buna izin vermemişlerdi. Yani FKÖ bu şekilde  bölünüp zayıflatılmıştı. Bu Hamasın çabasıyla  Filistin devletinin kurulması öteleniyordu..

   Netanyahu bu Hamasın   çabasını bir partinin toplantısında şöyle dile getirmişti   eski yallarda: Filistin  devletinin kurulmasını istemiyorsak bu Haması desteklememiz gerekir. Tüm gücümüzle ona yardım etmeliyiz..

İşte bunlar  Netanyahu'nun dilinden dökülen  sözlerdi..

  İşte bu gün Filistin halkının  var olma koşullarını yaratmak için devreye giren Hamas  denilen örgüt geçmişti kendisi için  böylesine iyi düşünceler besleyen Netanyahu'nun zor durumdan kurtarılması gerektiğini düşünmüş olmalı ki birden 7 Ekim sabahı  erkenden yardım ellerini uzatıyordu.

     Efendim, son günlerde uzaylılara ilgimiz   çok arttı.

Her gün bir uzaylı öyküsü anlatılır oldu  medyamızda. bu öykü de  oradan derlenmiş olabilir. Hakikatle asla ilgisi bulunmamaktadır. A caba hangisine inanacağız,ya da hangisi doğru diye düşüneceğiz..

    Bu kadar zor bir soruyla karşılaşmadık değil mi? İsrail'i kınarken ötekilerine alkış mı tutacağız yoksa?

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI