SURİYE DİYE BİR MİLLİ MESELE

                     

   Çok değil  birkaç yıl incesine kadar Esad ve Suriye'den söz etmek  büyük bir  ihanet gibi gösteriliyordu. Çünkü  büyük bir milli mesele ,"!" olarak sunuluyordu  bu konu hele hakkında olumlu yazmak neredeyse ihanet bile sayılacaktı. Hangi siyasetçi Esad ve  Suriye konusunda iktidar gibi düşünmüyorsa büyük suç işliyordu. Yaklaşık birkaç yıl öncesine kadar böyleydi. Ancak zaman zaman görüşmeler konuşulmağa başlanınca bu meselede büyük suç olmaktan çıkıyordu.

       Son olarak Rusya'da Suriye konusu görüşülmeğe başlandı VE Rusya. Türkiye ,İran Suriye yetkililerin görüşmek için  atadığı  diplomatlar bu SURİYE MESELESİNİ görüşmeğe açıyordu. Demek ki bir zamanlar MİLLİ MESELE  olarak sunulan bu konu çözülmek için masa yaratırılıyordu ve milli olmaktan çıkıyordu sanki. Görüşmeler başlayınca  pek çok Arap ülkesi çözüme katkı sunmaktan söz etmeğe başlamıştı. En son Kadar da  bu meselenin çözümü için gereken desteği vereceğini duyuruyordu.

         Bu konuda iktidar gücünü kullanan anlayış adına söylenen tek doğru şey, Devletler arası küskünlüklerin olmayacağı oluyordu. Böyle olduğu için önce Mısırla şimdi de Suriye ile yeniden esiyor dönüş söylemleri başlıyordu..

     Suriye bizim için değil ama birileri için önemli bir mesele olmuştu. Ortadoğu projesi çizimi içinde onlar Suriye'nin bölünmesini  birkaç devletçi halinde parçalara ayrılmasını öngörüyorlardı. Örneğin ünlü ikizkuleler saldırısından hemen sonra  ABD dış işlerinden şöyle bir açıklama yapılıyordu: Ortadoğu'da tam 22 ülkenin sınırları yeniden  değişecektir. Bu açıklamanın yapıldığı tarihte Ortadoğu'da 22 ülke yoktu. Nereden nasıl çıkıyordu bu 22 ülke? Emperyalizmin öngördüğü yeni küçük devletlerin oluşmasıyla çıkıyordu bu  sayı. Yani emperyalizm Ortadoğu'da tam 22 yeni devletçiğin kurulmasının çizimini yapıyordu. Bu çizime göre  örneğin Suriye'de en az  üç veya dört, Iraktan  da bir o kadar. Lübnan, Filistin gibi devletlerden  çıkarılacak ir kaç devletçik olacaktı. Bu devletçikler içinde elbette Türkiye'nin içinden çıkarılması istenen birkaç devletçi de yer alıyordu. Yani Sınırları değişecek 22 ülkeden iri de Türkiye olarak programlanıyordu.

  Bunları biz kavgamızdan uydurmuyorduk. Dünyanın önemli  medyalarında işleniyordu bir konu. Hatta haritalar bile yayınlanıyordu.. Bu çizime önce Iraktan başlanıyordu. Çünkü öteki çizimlere karşı çıkabilecek tek güç Saddam'ın Irak'ı idi. Önce onu dere dışına itmek gerekirdi sonra diğer çizimlere yönlenecekti. Yani Ortadoğu'da öngörülen yeni yapılanmaya karşı koyma ihtimali bulunan devletlerden biri Irak öteki Suriye idi.

Ortadoğu'daki başarı Suriye'de  yakalanamadı. Çünkü Suriye karşı duruyordu bu çizimlere. Bunu da İran'dan aldığı  destekle, Rusya'dan aldığı destekle başarıyordu. Emperyalizm bu destekleri hesaplamamıştı ve birden  karşısında Rusya, İran'ı görünce Suriye meselesi istenildiği gibi gelişmiyordu. Bu mesele birden uluslar arası bir soruna dönüşüyordu. Bu sorunu çözmek için dünyanın desteğini de bulamıyordu ABD..

   İşte bunun için bu bizim MİLLİ MESELE dediğimiz  büyük bir uluslar arası soruna dönüşüyordu. Bu noktaya gelince de çözüm bir çok devletin deveye girmesiyle yapılabilir noktasına gelindi.

   Bu gün görüşmelere Çin bile doğrudan katılmasa da uzaktan yabancı umacağını göstermiştir. Demek ki bizim milli meselemiz artık başkalarının etki ve katkılarıyla çözülmek üzere  bir noktaya taşınıyordu..

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI