2019 Kasım ayı sonlarında, Bütçe Görüşmeleri sırasında Enerji Bakanlığı bütçesi görüşülürken, Yüce Meclis'te bir oylama yapıldı... İktidar partisi önerisiyle, daha önce 13 Termik Santrale filtre takılması için verilen sürede, özel şirketler verdikleri sözlerini tutmamışlar, filtrelerini takmadan, tam kapasite çalışıp, enerji üreterek devlete satmışlar, yörelerindeki halkı ve doğayı zehirlemişlerdi!..
Bu görüşmeler sırasında, o şirketlerin ricası üzerine yeniden bunlara süre verilmesi gündeme gelmiş, AKP ve MHP oylarıyla bu istek kabul edilerek, bu zehir saçan şirketlere tam 2,5 sene daha süre tanınmıştı... Oylama sonrası halktan, basından ve sosyal medyadan yükselen tepkiler üzerine olsa gerek, sayın Cumhurbaşkanı, bu oylamadan bir hafta sonra, bu yeni süre yasasını veto ederek, bu uygulamadan vazgeçilmesini istedi...
Ne gariptir ki, bu veto sonrasında ek süre verilmesine Meclis'te oy veren birçok AKP Milletvekili, sanki bu oylamada 'Evet' oyu verenler kendileri değilmiş gibi, sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür mesajları atıp, veto kararının çok olumlu ve yerinde olduğunu sosyal medyadan duyurmuşlardır!.. Bunları şaşkınlık içinde ve de memnuniyetle izleyen bizler de; hep şöyle demeye başladık: "Bu ne perhiz, bu ne lâhana turşusu beyler!? Madem siz de filtre takılmasını istiyordunuz, ne diye Meclis'te bu karar önünüze gelince süre uzatılmasına neden 'Evet Oyu' verdiniz!? Madem tehlikenin farkındaydınız, neden milletin 2,5 yıl daha zehirlenmesini Meclis'te onayladınız!?
Ya CHP ve İYİ Parti gibi muhalefet partilerinin Milletvekillerine ne diyelim!? CHP'nin 139 Milletvekilinden tam 114 tanesi oylamaya katılmıyor!.. İYİ Parti'nin 39 Vekilinden tam 32 tanesi ortalıkta gözükmüyor!.. Bizim Muğla'da yıllardır Yatağan ve Milâs-Ören'deki termik santralleri sorunları devam ediyor!.. CHP'nin dört Milletvekilinden hiç birisi bu oylamalara katılıp da, 'Hayır' oyu kullanma zahmetinde bile bulunmuyorlar!.. Sizler yarın Yatağan ve Milâs'a gelmeyecek misiniz? Hangi hakla milletin yüzüne bakacaksınız!? Yine aday olursanız eğer, -ben bir daha olacağınızı pek düşünemiyorum ama- hangi yüzle bu halktan oy isteyeceksiniz!?
Bu halkın sizden bir defaya mahsus bir beklentisi vardı; yıllardır tüm hayvanlarımızın, zeytinliklerimizin, üzüm bağlarımızın, tüm tarla ve bahçe bitkilerimiz ile ballarımız ve pekmezlerimizin bile zehirlendiğini bilmiyor muydunuz!? İşte o fırsatı da iki ayaklarınızla teptiniz ve oylamaya katılmadınız!? Bundan daha önemli ne işleriniz vardı da oylamaya katılmadınız!? Partililer olarak bu konuyu kesinlikle Genel Merkeze ve sayın Genel Başkan'a da ileteceğiz, savunmanızı şimdiden merak ediyoruz doğrusu!..
Ben Milâsı ve diğer Termik Santrallerrin çevresinde olanları bilemem, ama Yatağan yaşanmaz hale geldi!.. Akşamları saat 21.00'den sonra bir "Ölü Şehir" haline dönüştü!.. Kimse evinden dışarı çıkamaz oldu!.. Sürekli nüfus kaybı yaşıyoruz!.. Emekli olan işçi ve memurlar hemen İlçemizi terk ediyor!.. Ölen insanlarımızın yarısı, ne yazık ki hep "KANSER" hastalığından ölüyorlar!.. Gidin de Hastane ve Sağlık Ocakları kayıtlarına bir bakınız!..
Hangi Üniversite Hastanesine gitsek, Yatağan'dan geldiğimizi söyleyince, sağlık görevlilerinin bir kaşı kalkıyor, dudakları büzülüyor, üzüntülü bir tavırla "Önce Akciğerinizi Muayene Edelim" diyorlar!.. Son yıllarda göçmen kuşların yarısı gelmez oldu!.. Geniş yapraklı ağaçlar birer birer kuruyup, nesilleri tükeniyor!.. Havamız kirlendi, topraklarımızda sülfirik asıt oranı çoğaldı, sularımız eski tat ve lezzetini yitirdi!.. Pazarlara giden köylülerimiz, ürünlerini Yatağan'an getirdiklerini saklar oldular, başka yerlerin isimleriyle satış yapabiliyorlar!..
Sebep ne!? 30 yıldır başımıza belâ ettikleri şu Termik Santral zehirlenmeleri!.. Şu filtresiz 2,5 yıl çalışmalarına 'Evet' diyen başka yöre Milletvekilleri neyse de; eyy benim Muğla Milletvekillerim, siz bunları bilmiyor muydunuz!? Biz ne bu oylamayı, ne de sizin yaptıklarınızı asla unutmayacağız, unutturmayacağız ve de affetmeyeceğiz!.. Sakin KOŞAR...