SALKIM SÖĞÜT MEYHANESİ

MUTLU KÖŞE                                                                                                       TURGAY MUTLU

                                       

Okuduğum öykü kitaplarında, meyhane adı geçince hemen aklıma rahmetli Dr. Onur Şenli'nin yazdığı 'Agora Meyhanesi' adlı harika şiiri gelir. Kendisiyle sağlığında tanışmış ve bu güzel şiiri hakkında hoş sohbet etmiştik. Ruhu şad olsun. Işıklarda uyusun. Yazar Gözde Saydan hanımefendinin yazdığı 'Salkım Söğüt Meyhanesi' adlı öykü kitabını da okurken aynı duygulara kapıldım. Meyhaneler;  dert dökme, kafa dağıtma ve eğlence yerleri olduğu kadar bir ölçüde ölümsüz aşkların yaşandığı, dile getirildiği nezih yerlerdir. Sanatın icra edildiği ve Türk Sanat Müziğinin en güzel eserlerinin okunduğu mekanlardır. Değerli bestecilerin eserleri keyifle dinlenilirdi. Tabi ki bu yazdıklarım eski meyhaneler için geçerlidir. Günümüzde bu tür meyhane sayısı çok az kaldı. Deniz kızı Eftalya'lar yok artık.

         Yazarımız Gözde Saydan, Salkım Söğüt Meyhanesi'ni kaleme alırken 1924'lü yıllardaki bir Rum Meyhanesinde yaşanan aşkları ve olayları ele almış. Kurgusu harika. Çok beğendim. Sonunda sürpriz bir gelişmeyle beklenilmeyen olayın içinde kendini bulan öykü kahramanı Fikret'in zorda olsa derlenip toparlamasını heyecanla okudum. Merak eden okuyucular, bu güzel öykü kitabını internet üzerinden Dionysos Yayın Grubundan satın alabilirler. Kitabın içinde ayrıca iki güzel öykü de yer alıyor. Giden Geminin Ardından ve Ben Nigar. Öykü severlere tavsiye ediyorum, mutlaka alınız ve okuyunuz derim.

         '' Önce kendine gel, sonra meyhaneye;

            Kalender ol da gir kalenderhaneye.

            Bu yol kendini yenmişlerin yoludur;

            Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye.''

                                  Ömer Hayyam

            Salkımsöğüt'ün içinde kıyametler kopuyordu. Bunları bir tek Fikret görüyor, bir tek Fikret duyuyordu. Bu ne çirkin, bu ne ahlaksız sanrıydı. Adeta bütün meyhanedekiler gözlerini Fikret'le Salih'in masasına dikmişlerdi. Plakçılarda susmuştu. Herkes şaşkın herkes sesiz.Muazzez ne zaman gelmişti ve neden sazlar olmadan şarkı söylüyordu? Üstelik bugün günlerden Pazar da değildi..

'' Ben gamlı hazan, sense bahar

   Dinle de vazgeç.

   Sen kendine kendin gibi bir

   Taze bahar seç.

    Olmaz meleğim böyle bir aşk

    Ben de vakit geç

   Sen, kendine kendin gibi bir

   Taze bahar seç.

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI