O Yazıyı Her Türk Evlâdı Okumalı, Okutmalıdır!?
Büyük araştırmacı-yazar sayın Yılmaz Özdil'in 22 Şubat 2020 tarihli Sözcü Gazetesi'ndeki "Patriot-Tüfek İcat Oldu..." başlıklı yazısını mutlaka herkes okumalı, anlamalı, kesip-saklayarak da gelecek nesillere okutmalıdırlar diye düşünüyorum?..
Okuyunca siz de göreceksiniz ki; "Osmanlı atalarımız niye tökezledi, neden çöktü ve niye battı?" sorularının bütün yanıtları o yazıda bütün çıplaklığıyla anlatılmış!.. İşte tarih, işte gerçekler, işte başımıza getirilenler!.. Hepsi orada örnekleriyle ve rakamlarıyla verilmiş... Dost ve müttefik bildiğimiz Amerikalı ve İngiliz, güya bizim dostumuz olan bu ülkelerin bizi nasıl her fırsatta kazıkladıklarını, hâlâ daha nasıl madik attıklarını iyice bir öğrenin!..
18. yüzyıl sonlarına doğru bizim Amerika'ya sattığımız malların ve paranın yarısı kadar, bizim Amerika'dan satın aldıklarımız vardı... Ama 'tüfek icat olup da, dünyada mertlik bozulunca', bu işler de tersine döndü... Çünkü Osmanlı, yeni teknolojiye ve çağın yeni gelişmelerine bir türlü ayak uydurmasını bilemeyip, hep geri kaldığı için, güç ve itibar kaybetmeye başlamıştı...
Bir gün ABD Başkanı Padişah hazretini arayıp da; "Size uygun fiyatla tüfek satalım, savaşlarda daha güçlü olursunuz!" demiş... Bizimkiler balıklama atlayıp, Amerikalıların taa 'ABD İç Savaşı'nda kullandıkları 'ENFİELD' marka döküntü tüfekleri, tanesi 4 dolardan tam 114 Bin adet bize kakalamışlar... Bakmışlar ki bizimkilerin dünyadan haberi yok, Başkan bir daha aramış; "Size daha kaliteli ve indirimli tüfekler verelim" diye, zati 4 dolar fiyatı olan "Springfeld" marka tüfekleri, tanesi 7 dolardan tam 125 Bin adet daha kakalamışlar!.. Tüfekleri teslime gelen ABD'li Yüzbaşıya bir de 'Dostluk Madalyası' vermişler, iyi mi?
Bu avanaklığımızı duyan Senatör Oliver Winchester, kendi adını taşıyan tüfeklerini satmak için İstanbul'a koşarak gelmiş... Padişah efendimize demiş ki; "Bu benim Winchester tüfeklerim, ABD'de Kızılderililerin kökünü kazıdı, siz de düşmanlarınızın kökünü kazırsınız" demiş... Bizimkiler bayılmışlar bu sözlerine...Menzili 200 metre olan bu tüfeklerden de yüklüce satın alınmış ve bu yüzden Amerika'nın bize ihracatı bu yüzden iki katına çıkıvermiş!..
Kendi Fransız, eşi Amerikalı olan 'Edward Blacque', her ne hikmettense, adına 'Bulak Bey' denilerek, bizim Washington Büyükelçimiz yapılmış, biliyor musunuz? İllâ gâvurluğunu yapacak ya; bu sefer o Padişahımıza gelip; "Efendim, ben bu işleri iyi bilirim, elinizde yüklüce Winchester marka tüfek var ama, bunlar bir işe yaramaz, gelin ben size 'Martini Henry' marka ve tam '1.700 metre' menzili olan tüfeklerden temin edivereyim, ordumuzun bileğini kimseler bükemez!" demiş... Balıklama bu tüfekleri de satın almışlar...
Hani yüzyıllardır 'Drama Köprüsü' türküsündeki "At Martini Debreli Hasan!.." diye; Hekimoğlu Türküsü'ndeki "Hekimoğlu derler benim adıma/ Aynalı Martin yaptırdım da narinim/ Kendi neslime..." diye inleyip durduğumuz o türkülerin de, bu bilgilerle cılkının çıkmış olduğunun ayartına varmış bulunuyoruz dostlar!.. Hekimoğlu, kendi nesline aynalı Martin yaptırmış ha? Hadi oradan, senin donanımın, ederin ne de bunu kime, nasıl yaptırıyonsun ki!? Elin İngiliz tüfeğiyle kahramanlık ve halk türküsü mü olurmuş!..
Daha sonra Almanlar devreye girmişler... Padişah efendimize gidip; "Amerikalılar sizi kazıklıyor, biz size tüfeklerin kralı 'MAUSER'i satalım" demişler... Hani şu Çakırcalı Memet Efe, Yörük Ali Efe ve kızanlarının elindeki "Mavzer" dediğimiz 1.500 metre menzilli, 5 mermi atan tüfekler de oradan gelme imiş... Elin oğlu yapmış, biz burada bunlarla yaptığımız boş kahramanlıklarla övünürken, yediğimiz kazıkların acısı ve neticesi, hâlâ bu ülkenin insanlarını süründürüyor!.. Artık bunlar canımıza yetmedi mi?
Hiç vakit kaybetmeden bu "Yılmaz Özdil" yazısı çoğaltılıp, bütün yurt sathındaki insanlarımıza dağıtılıp - okutulmalı, artık gözümüzü ve ufkumuzu iyice açmalıyız!.. Çünkü bugünlerde de aynı kazıklar; "F-35"ler, "S-400"ler ve "Patriot"larla bize atılmaya çalışılıyor!.. Aahhh büyük Atatürk ahhh!.. Şu günlerde seni ne kadar çok özledik, kadrini-kıymetini yeniden nasıl da anladık bir bilsen, bir bilebilsen!.. Sakin KOŞAR...