SADECE GÖCEK’E DEĞİL TÜRK SPORUNA HAYIRLI OLSUN
Dün gazetedeyim ve vakit öğle üzeri. Bir kaç haber için bazı kulüp yetkililerini aradım. İlk önce telefon meşgul idi nasılsa bir kaç saniye sonra telefonlar bir türlü açılmadı hemen anladım.
Hemen anladım ve telefon olayına son verdim araştırırken.
Fethiye Belediyesi’nden gelen bir haber dikkatimi çekti. Haberde Göcek Spor salonunun açıldığından söz ediliyor ve
Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçı’nın uzun bir uğraş sonucu Fethiye Göcek’e yaptırdığı Projelerden sadece birisi olan Spor Salonunun resmi açılışının gerçekleştiğini yazıyordu.
Hemen haberleştirdim. Neticede Muğla bölgesi ve Türk sporu bir tesis daha kazanmıştı.
Göcek zadece ilimizin değil ülkemizin turizm değerlerinden birisi ama gelin görün ki başta sportif tesis olmak üzere daha bir sürü açığı var. Bakın özetle ne diyor? Sayın Saatçı’nın sanki isyan niteliğindeki bir açıklaması geldi. “Rahmetli Süleyman Demirel’in duble yollar için bir sözü vardı. “Yol var, yanına bir yol daha yapıp duble diyorlar” diye. Aslında burada bir kültür merkezi vardı. Biz sadece buraya tadilat yaptık. Ama zor oldu gerçekten. Ancak kapalı spor salonunu dört dörtlük yaptık. Sadece biz yapmadık buraya. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu coğrafyayı paylaşarak, hoşgörü kültürüyle, birbirimize saygı göstererek ve ortak akılla yöneteceğiz. İşte yapılması gereken budur. 26 Aralık’ta biz Muçev’i mahkemeye verdik. Biz aslında topluluk olarak bir protesto gösterisi yapacaktık. Ancak Muçev Genel Müdürlüğü geldi ve dedi ki, “Biz iskeleyi değil ama Göcek sahilini sizlere vereceğiz” Bunu söyledikleri için biz o tepkisel toplantıyı erteledik, buzdolabına koyduk. Biz Muçev’i mahkemeye verdik. Neden Muçev diyorum? Göcek’in önündeki takriben 800-900 metrekarelik sahil bandı bizim değil. Göcek iskelesi Recep Şatır Başkan zamanında yapılmış. Ancak orası da elimizden alındı. Göcek’in tek değeri bu. Bunu kabul etmek mümkün değil. Birbirinden güzel koylarımız var. Kuleli, Belcekız, Samanlık gibi… Bunların hepsi Muçev’in ya da Orman’ın elinde. Rahmetli Ecevit’in bir lafı vardır, “Toprak işleyenin, su kullananın…” diye. Bunlar (Yani buralar demek istiyor) Göcek’in ve Fethiye’nin değerleri. Bunlar bizde olsa, biz buraları sosyal amaçlı çok farklı şekilde kullanırız. Bir Huzurevi daha yaparız, bir Kadın Konuk Evi daha yaparız. Fethiyespor’a destek verip, bir üst lige çıkmasını sağlarız. 900 öğrenciye burs veriyoruz, 5 bin öğrenciye burs veririz. Fakat şimdi buradan alınan kaynaklar, gelirler maalesef Ankara’ya gidiyor. Ankara’dan kendime ait olan yerin meyvesini alabilmek için gidip rica minnet bulunmak zorunda hissediyorsun kendinizi”.
Şimdi yukarıda Behçet beyin konuşmalarından güzel sözler çoktan adresini buldu. Behçet Bey aslında bakanlık, hatta daha fazlasını hak eden bir isim. Ama gelin görün ki işin içine siyaset girdimi işte böyle oluyorsun.
Hakkını alamıyorsun. Ne diyor Sayın Saatçı “Fakat şimdi buradan alınan kaynaklar, gelirler maalesef Ankara’ya gidiyor. Ankara’dan kendime ait olan yerin meyvesini alabilmek için gidip rica minnet bulunmak zorunda hissediyorsun kendini. Biz bunu hak etmiyoruz. Biz sadaka kültürüyle yetişmedik. Hakkımızı alabilirsek alırız. Ama namert sofrasına karnımız aç da olsa oturmayız”
Şimdi Behçet Ağabey’in “Ancak orası da elimizden alındı” sözleri üzerine düşünmeliyiz.
Bu adam haklı mı? Haksız mı?
Neyse Göcek Spor salonu sporumuza hayırlı olsun.