ANADOLU'DAN DÜNYAYA IŞIK SAÇMIŞ BİR AZİZ AYA MAMA (3 YÜZYIL)
MEHMET BİLDİRİCİ
Hıristiyanlığın resmen tanınmasından önce inancı uğruna eziyet çekmiş, canından olmuş ve ölümünden sonra büyük itibar görmüş, adına kiliseler, manastırlar açılmış ünü çok uzaklara yayılmış insanlar vardır. Bunlardan biri de Aksaray ilinde ismi yaşayan bir aziz de Aya Mama veya Aya Mamas'tır. Bugün ismi Gökçe olan Mamasın köyünde doğduğu sanılmaktadır. Üçüncü yüzyılda yaşamıştır. Hakkında doğru bilgiler yok gibidir. Buna karşın hakkında yaptığına inanılan efsaneler bulunmaktadır.
15 yaşında bir çobandır, koyun keçi ve evcilleştirilmiş geyik besler bunlardan elde ettiği sütlerden yaptığı peynirleri fakirlere dağıtır. İnancından dolayı takip edilir ve dağlara kaçar yakalanır ve Kayseri de öldürülür. Dağlarda iken bir geyik her gün gelir sütü ile besler.
Hıristiyanlık resmi din olarak kabullenince gerçekleştirdi mucizler kulaktan kulağa yayılır kemiklerini Mamasın köyüne getirilir doğduğu köyde bir mağara kiliseye yerleştirilir daha sonra buraya 8 veya 9 yüzyıllarda bir kilise yapıldığı biliniyor.
Aya Mama'nın ünü başkent İstanbul'a ulaşır burada da adına kiliseler yapılır ama bugün bu konuda fazla bilgi ve bulgular yoktur.
İstanbul'da yaklaşık 15 yıl önce gelen büyük selde AYAMAMA deresi taşmış üzerine yapılmaması gereken sanayi binalarını tırları sel alıp götürmüştür. İstanbul'a sel getiren Ayamama Deresi Bahçeşehir ilçesi sınırları içindedir. Bu isim bu azizle ilgilidir., onun adını taşımaktadır.
Sonuç olarak Mamasın Köyü Rumların yaşadığı bir köydür. Rumlar için çok önemli bir kişidir. Buradan göç eden Rumlar Türkiye dışından gelerek ziyaret ederler. Maalesef bunları geç öğrendiğim için bu mağara kiliseyi göremedim. Ayrıca Aksaray da yapılan Mamasın Barajı azizin ismini taşımaktadır.
1850'lerden itibaren bu makam Müslümanlar tarafından da ziyaret edilmeye başlamış Müslüman bir eren olan PİR ŞAMAS'A ait olduğuna inanılmaktalar, ancak Pir Şamas için hiçbir tarihi veri bilinmemektedir.
Bu olay çok çok önemlidir. Bugün ebedi bir Türk vatanı olan Anadolu'da pek çok yüzyıllar Hristiyanlar yaşamışlardır. Anadolu'muzu iyi tanımak için eskiyi de bilmek gerekmektedir. Örnek olarak geyiğin sütünden faydalanması ilginçtir.
Aziz Mama'nın ünü yayılmış Aksaray Mamasın dışında İstanbul başta olmak üzere Kıbrıs Güzelyurt (Omorfo), Yunanistan, Girit, Fransa ve Konya'da adına yapılmış küçük kiliseler bulunmaktadır.
Konya'nın bugün 2-3 km güneyinde AYMANAS isimli bir mahallesi vardır. 16 yüzyılda bir Rum köyü olan Aymanas'ın bu azizle bir bağlantısı olabilir. Bu konuda tam bir görüşe varmış değilim. Eskiden Konya'nın yazın göçülen bu bağlık yörede Annemin, anneannemim babalarının yazlık bağ evleri vardı.
Ayrıca Selçuklu dönemi Alaaddin Camiinde daha önceki dönemler yapılarından gelen işlemeli ve yazılı taşlar kullanılmıştır. Burada Konya'nın güneyinden gelen bir kolonda bir kişinin bir kolonu Aya Mannis vakfına bağışladığı ifade edilmektedir. Yazıtın aslına Web sitemden ulaşılabilir. Bu Aya Mannis Aya Mama mıdır, başka bir dün ulusumudur?
Önce Mamasınlı Aya Mama hakkında bir bilgim yoktu, Konya hakkında ki bu detaylar beni bu azizi tanımaya yöneltti. Atina'da Küçük Asya Vakfı ve kitaplığı olduğunu öğrendim. Anadolu'nun tarihi ile çok kitap olduğunu duydum. Ancak bu kitaplar arasında Türkçe, İngilizce kitaplar olmasına karşın çoğunluk Grekçe idi. Bu kitaplığı üç defa ziyaret ettim. Gelenler bir deftere ismini yazıyor, Türkiye'den gelen akademisyenler dışında nadir ziyaretçilerinden biri olduğumu gururla belirtiyordum.
Süre çok kısaydı gene de faydalanmaya çalıştım. Kurumun başkanı İstanbullu Stavros Anestidis'le arkadaş oldum. O da bana O Agio Mama isimli Grekçe yazılmış bir kitabı armağan etti. Arşivimde saklıyorum.
Bu yazıyı hazırlarken çeşitli kaynaklar yanında internetten Yavuz İşçen'in makalesinden yararlandım, kendisine teşekkür ederim.
Aya mama'nın temsili bir resmi eklenmiştir.