MUĞLA KIZ ÖĞRETMEN OKULU ve BAZI MEZUNLARINDAN ANILAR-IV-

 

 

                                                            Edebiyatçı-Yazar. Ömer Kamil Yılmaz

    MUĞLA KIZ ÖĞRETMEN OKULU ve BAZI MEZUNLARINDAN ANILAR-IV-

 

Açılan her yeni kurumun başlangıçta zorlukları mevcuttur. Görüyoruz ki Muğla Kız Öğretmen Okulu da ilk açıldığı yıllarda branş öğretmeni sıkıntısı çekmiş, öğretmen ihtiyacı başka memurlardan sağlanma yoluna gidilmiştir. O yıllarda Muğla'da yayın yapan Muğla Gazetesi okulla ilgili önemli haberler vermiştir. Örneğin 7 Mayıs 1960 tarihli gazete yazısında Muğla Kız Öğretmen Okulu'nun birinci sınıfına 1960/ 1961 öğretim yılı için yatılı kız öğrenci alınacağı bildirmiş ve bu öğrencilerin imtihana girebilmeleri için, ilgili okul müdürlüklerine ve Milli eğitim müdürlüklerine müracaatları istenmiş, imtihana girecek öğrencilerin ortaokul mezunu olması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca ortaokullarda bütünlemeli olanların da müracaat edebilecekleri belirtilmiş, ancak ortaokuldan mezun olmaları, yazılı ve sözlü imtihanları kazanmaları kesin kayıt için şart gösterilmiştir.

 

" 1961 yılında Muğla Kız Öğretmen Okulu'na giren 1964 mezunu Sevim Emeksiz öğretmen, İlk ve Orta Okulu Muğla'da okumuştur. Sevim Hanım'ın verdiği bilgiye göre, o yıllarda Muğla'da Lise yoktur. Şimdiki tarihi Kız Meslek Lisesi'nin bahçesindeki taş yapının alt katı Dumlupınar İlkokulu'ydu. Üst katta ise Orta Okul görev yapıyordu. Sevim Emeksiz, Orta Okulu başarı ile bitirir ve Muğla Kız Öğretmen Okulu'nun sınavını kazanarak, okula kayıt olur. O yıl Muğla Kız Öğretmen Okulu'na yazılı sınavla girer, mülakat yoktur. O sene çevre illerdeki öğretmen okuluna alınacakların sınavı da Muğla'da yapılmaktadır. Okula,  orta okul mezunu 60 öğrenci alınacaktır. Sınava girenlerin diğerleri ise başka illerdeki okullara gönderilecektir. Bu dağıtım, alınan puana göre yapılmaktadır. Sevim Hanım, iyi puan aldığı için, Muğla Kız Öğretmen Okulu'nda kalır. Bu yatılı okulu kazanması ailesinin de ekonomik yönden rahatlamasana neden olur.

           O, okula girdiğinde, Okul Müdürü İhsan Sayın'dır. Müzik Öğretmeni Orhan Akıncı, Matematik Öğretmeni Hatice Turan, Resim Öğretmeni Şevket Kavcar, Edebiyat Öğretmeni Birgül Çirik'tir. Muğla Kız Öğretmen Okulu'nda öğretmen ve öğrenci ilişkileri oldukça iyidir.  Öğrencilerin sosyal faaliyetlere katılması teşvik edilmekte, bu yüzden öğrenciler de her türlü sosyal faaliyette yeteneklerine göre yer almaktadırlar.

          Sevim Emeksiz'in en başarılı olduğu ve ilgi duyduğu dersler Matematik, Resim ve Müziktir. Bu derslerin öğretmenleriyle diyaloğu daha iyidir. Bu nedenle okul korosunda yer alır,  emekli olduktan sonraki yıllarda da müziğe olan ilgisini hep devam ettirmiş, Muğla Halk Eğitim Merkezi'ndeki müzik korosuna katılmayı sürdürmüştür. Sevim Hanım'ın verdiği bilgiye göre,  Müzik Öğretmeni Orhan Akıncı, aslında Batı müziğine ilgi duyan biridir. Ancak okul korosundaki öğrencilere, Türk Sanat Müziği çalışması yaptırır. Koroda Dede Efendi'den, Itri'den parçalar öğrenirler. Marmaris ve Fethiye Gençlik Kolları tarafından davet edilirler, oralara giderek konserler verirler. O günleri çok güzel anılar olarak hala hatırlamaktadır.

          1964 yılında öğretmen okulu son sınıfında iken öğretmenlik stajını Gülağzı'nın biraz ilerisindeki Doğanköy'de, yarım dönem (şubat- haziran arası) olarak yapar.  Ula merkezdeki okulda stajyerliği kaldırılması için öğretmenlerin birisinin sınıfında matematik dersi verir. Bu dersi Milli Eğitim Müdürü, İlköğretim Müdürü, müfettiş izler, olumlu izlenim sonrasında stajyerliği kaldırılır ve asıl öğretmen olarak görevini emekli oluncaya kadar sürdürür".

          Bu anıdaki anlatıdan görüyoruz ki, öğretmen çıkacak adaylar çok iyi yetiştirilmeye çalışıldığı gibi, staj döneminde ders anlatma aşamasında ve gidecekleri okullarda, yapacakları görevlerde gerekli bilgileri alarak gitmişlerdir. Bu da öğretmenlerin donanımlı yetiştirilmek istendiğinin göstergelerinden biridir. Ancak bu okullarda bazı branş öğretmenlerinin noksan olduğunu da görmekteyiz. Örneğin: 1961- 1962 Öğretim döneminde Atatürk İlkokulu'nda okuyan Sadi Arslan isimli meslektaşımız, aynı zamanda ressam olan Ali İhsan Baydır isimli öğretmeninin, Muğla Kız Öğretmen Okulu'nda resim dersine girdiğini belirtmiştir. Bu da bize okulda bazı derslerin öğretmenlerinin dışardan geldiğini göstermektedir. Buna şunu ekleyeyim ki gerek lise ve ortaokullarda, gerekse orta dereceli diğer okullarda, o yıllar bilhassa resim, müzik ve beden eğitimi öğretmeni olmadığı için ihtiyaç duyulan derslere diğer mesleklerden yararlanılması yoluna gidildiği bilinmektedir.

Öğretmen okulları ülkemizin ihtiyacı olan öğretmenleri yetiştirmek için açılmış bilimsel okullardır. Büyük Atatürk bir konuşmasında:" Gözlerimi kapayıp herkesten uzak bir dünyadan ayrı yaşayabileceğimizi düşünemeyiz. Ülkemizi bir sınır içine alıp, dünyadan da ilgisiz yaşayamayız. İleri ve uygar bir ulus olarak uygarlık alanı içerisinde yaşayacağız. Bu yaşama ancak bilgi ve teknik ile olabilir. Bilgi ve teknik nerede ise oradan alacağız." 

       Bu örnekler gösteriyor ki, Atatürk çağdaş kafalı, yorumcu, gözlemci, bilimsel bakışı olan mantıklı şekilde eğitim kurumlarına bakmış, bilimsellikten uzak bir eğitimi düşünmemiştir. İşte Öğretmen Okulları, Atatürk'ün ilkelerini çizdiği yapıda öğretmenler yetiştirmek için eğitim vermiş, ülkemizin ileri gitmesinde önemli roller yüklenmiş okullardır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI