MUĞLA KIZ ÖĞRETMEN OKULU ve BAZI MEZUNLARINDAN ANILAR -VI

 

                                                                             Edebiyatçı-Yazar. Ömer Kamil Yılmaz

 MUĞLA KIZ ÖĞRETMEN OKULU ve BAZI MEZUNLARINDAN ANILAR -VI

 

Günümüzdeki orta dereceli okullardan meslek adamı yetişmemektedir. Örneğin, o yıllarda Orman Tekniker, Ziraat Tekniker, Baytar, Öğretmen Okulları'ndan ve Sağlık Kolejlerinden, mezun olanlar, on sekiz yaşında mesleğe başlıyorlardı. Günümüzde bu okullar ya kaldırılmış, ya da iki yıllık meslek okulları bünyesinde görev almaya başlamışlardır. İlkokul öğrencilerine ders verecek öğretmenler, o yıllarda üç veya dört yıllık öğretmen okullarında gördükleri eğitim sonrası ilkokullara öğretmen olarak atanmaktaydılar. Şunu söyleyeyim ki üç veya dört yıl eğitim veren o dönem öğretmen okulları, çok başarılı görevler yapmışlardır. Günümüzde ise ilkokul öğretmenleri dahi eğitim fakültelerinden yetiştirilmektedir.

             Öğretmen Okulları genellikle yatılı okullardır. Ancak bazı öğretmen okullarına sayıları az olsa da dışardan sınavla gündüzlü kız ve ya erkek öğrenciler alınmıştır. İşte Muğla Kız Öğretmen Okulu'na dışardan girip, gündüzlü okumuş erkek öğrencilerden biri de Muammer Kazan öğretmendir.

"Muğla Kız Öğretmen Okulu'na yatılı öğrenciler dışında, gündüzlü öğrenciler de alınıyordu.  Ben de bu okula müracaat etmeye karar verdim. Diyerek söze başlayan Muammer Bey, 1948 Ula'ya bağlı Armutçuk Köyü'ndendir. 1965 yılında Muğla Turgut Reis Lisesi'nin Orta Okul bölümünden mezun olduktan sonra, Muğla Kız Öğretmen Okulu'na yapılan sınavla girer ve 1968 senesinde öğretmen olarak mezun olur. Okula giriş serüvenini ise şöyle anlatmıştır. Ticaret Lisesi'ne kayıt yaptırdım, okuldaki Tarih Öğretmeni beni sigara içerken gördü, o gün beni yanına sesleyip, bir tokat vurdu, bunun üzerine ben üç gün okulun bahçe duvarına oturup, sigara içtim, ardından da okuldan ayrıldım. Bir gün Cumhuriyet Meydanı'nda iki arkadaşımla karşılaştım. Bunlar öğretmen okulunda gündüzlü okuyorlardı. Okula erkek öğrenci alınacağını söylediler, ben de gidip, okula girmek için müracaat ettim. Sınav sonucu açıklandığında, başlangıçta heyecandan olacak ki listede adımı göremedim. Okuldan ayrıldım. Hangi arkadaşlar kazanmış, onları öğrenmek için tekrar listeye bakmak için okula gidince, ikici sırada adımı gördüm ve buna çok sevindim. Çünkü aynı zamanda sınavı ikinci sırada kazanmıştım. Ardından okulda yapılan sözlü sınava katıldım, bu sınavı da 38'inci olarak kazandım.   

Öğretmen okulunda okuduğum üç yıl içinde tarih dersinden, hep ikmale kaldım ve bu dersi ikmalde vererek geçtim. Bir gün Türkçe Öğretmenimiz Bayram Ekinci, beni derste sözlüye kaldırdı. Benim o yaşlarda saçımda aklar vardı. Bana:" Saçların niye ak?" diye sordu, ben de" saçlarım ak değil, beyaz. "dedim, bu cevabıma sinirlenmiş olacak ki, "otur yerine bir" dedi, ben de geçip yerime oturdum. Bir gün de Beden Eğitim Dersi'nde öğretmenimiz öğrencilere ip atlatıyordu, sıra bana gelince:" Ben kız değilim, ip atlamam" dedim, o da sözlü notuma bir verdi. Böyle aksiliklerle karşılaşan Muammer Öğretmen, bir gün de müzik odasında öğretmeninin beklerken, pencereden dışarıya bakmaktadır. O sırada okul Müdürü Ali Türköz içeri girer ve ona durduğu yerde bir tokat atar. Bu tokat nedeniyle okul müdüründen nefret eder ve haksız yere yediği bu tokat nedeniyle, müdüre karşı duyduğu kırgınlığının geçmediğini belirtir.

 Muammer Bey'in unutamadığı bir kişi de Biyoloji Öğretmeni İbrahim Türel'dir. Bu öğretmen, Muammer Bey'in iki dersine girer ve iki ders için defter tutturur ve her iki dersin defterinin de ciltlerinin farklı renkte olmasını ister. Öğretmen, verdiği ödevleri, bu defterlerden düzenli şekilde kontrol eder ve düzgün tutulmasına yönelik öneriler de bulunur. Öğretmeninin bu yaklaşımının öğrencilerin dikkatli ve düzenli olmasına katkı yaptığını Muammer Bey eklemiştir

             Öğretmen okullarında mezun olacak öğrenciler staja gönderilirlerdi. Muammer Bey de öğretmen okulu son sınıfta iken yedi arkadaşıyla birlikte, Muğla'ya bağlı Karakuyu Köyü'nde, 45 gün süren stajlarını yaparlar ve stajlarının bitiminde ise bütün köy halkının izlediği bir de piyes sahnelerler

1968 yılında Muğla Kız Öğretmen Okulunu bitiren Muammer Bey'in unutamadığı bir anısı da diploma notu ile ilgilidir. Muammer Bey bu anısını çok önemli görmüştür. Okulu bitirip, diplomayı aldığında, diploma derecesinin "iyi" olduğunu görünce, itiraz eder. Okul yöneticileri bu itiraz üzerine inceleme yapar ve diploma notunu "ortaya" düşürürler.

             Muammer Bey'in anılarından biri de, okulun güney tarafındaki dere kenarına diktikleri Akkavaklardır. Bu ağaçların fidanlarını öğretmenleri nezaretinde neşe içinde diktiklerini ve sonradan mevcut derenin üzerinin kapatıldığını ve günümüzde ise akkavaklar kesildiği için onlardan hiçbirinin kalmadığını belirtmiştir. "

Okullar, kültür kokan, sanat kokan, bilim kokan yerlerdir. Bu okullarda okumuş kişilerin hafızasına kazılmış anlatılar ve unutulmayacak anılar kalmıştır. Yıllar geçtikçe mezun olunan okul, hep hatırlanır, bazı mezunlar şayet okulları ayaktaysa, gidip yeniden görmek isterler. Muğla'da Kız Öğretmen Okulu'nda okuyup, öğretmen çıkmışlar, bu yüzden şanslıdırlar. Çünkü okul binası ve bazı eksikliklerine rağmen okul bahçesi hala hizmet vermektedir. Önünden gelip geçtikçe okullarını görme ve eski günleri yad etme şansına sahiptirler. Bu da onlara geçmiş okul yıllarını yeniden hatırlama şansı vermektedir

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI