Edebiyatçı-Yazar. Ömer Kamil Yılmaz
MUĞLA KIZ ÖĞRETMEN OKULU ve BAZI ÖĞRENCİ ANILARI-IX-
Öğretmen Okulları okuma kültürünün uygulanması ve okumanın alışkanlık haline dönüşmesi için kılavuzluk yapmış kurumlardır. Bu okulları bitirip, ilkokul öğretmeni çıkan kişiler, okuttukları çocukların birey olarak yetişmelerinde önemli roller yüklenmiş kişilerdir.
Öğretmen Okulları, Köy Enstitüleri'nin kapanmasından sonra açılan okullardır. Bu okullara alınan gençler, Köy Enstitüleri'ne giren öğrenciler gibi belki okullarını kendileri yapmadılar, ama bunlar da çalıştıkları okul bahçelerine ağaçlar dikip, yeşillenmesini sağladılar. Öğretmen okulu öğrencileri, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesini taşıyan elamanlar yetiştirdiği gibi, bu insanların fedakar ve çalışkan kişiler olmasını da sağlamışlardır. Aydın bir öğretmen kadrosu, bu okullardan yetişmiş, öğretmen okulları ülkemizin aydınlanma kaleleri görevini yüklenmiştir. Aynı zamanda Köy Enstitüleri, nasıl ki köy çocuklarını alıp öğretmen yetiştirip, köylere hizmete göndermişse, öğretmen okulları da köy çocuklarını ve az gelişmiş kasaba ve il çocuklarını da sınavla alıp, yetiştirip köylere göndermiştir. Bu okullara giren öğrencilerin büyük çoğunluğu yoksul aile çocuklarıdır.
"1953 Gibye (Yeşilbağcılar)doğumlu Mustafa Koca, 1968-1969 öğretim yılında Turgut Reis Lisesi'nden mezun olmuştur. Kendinin söylediğine göre ekonomik nedenlerden dolayı bir yüksekokulda, Muğla dışında okuma şansı yoktur. Onun için kısa yoldan hayata atılmak için, Muğla Kız Öğretmen Okulu'na öğretmen olmak için müracaat etmiş, kabul edilince, lisede görmediği, ancak öğretmen okullarında okutulan altı meslek dersinden bitirme sınavına girerek, öğretmen çıkmayı başarmıştır. Mustafa Bey'in zamanında Muğla Kız Öğretmen Okulu Müdürü Turgut Nafiz Yücel'dir. Mustafa Bey, öğretmenlik stajını Kocamustafendi İlk Okulu'nda yapmış, sınıfta anlatacağı dersini dinlemeye Müdür Yardımcısı İsmail Bey gelmiştir. Mustafa Bey, Kocamustafendi İlkokulu'nda iki hafta süren stajını, Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmen olan Hüsnü Kıvırcık'ın yanında yapmış, bu okulun müdürü Osman Günsan, kendisine resmi yazışmaların nasıl yapılacağını, kütük defterinin nasıl tutulacağını öğretmiştir. Yani idari konularda gerekli olacak bilgiler, bu staj döneminde kendisine verilmiştir.
O yıllarda öğretmen çıkanların atamaları çok kısa bir dönem içinde yapıldığı için Mustafa Koca, Kavaklıdere'ye bağlı Derebağ Köyü'ne atanmış, bir yıl sonra okul arkadaşı Sevim Hanım'la evlenince, 1972 yılında Katrancı İlkokulu'nda göreve başlamıştır."
1970'li yıllarda Muğla ilçe ve köyleri fazla gelişmiş değildir. İmkansızlıklar vardır. Ama bu öğretmenler haritaların göstermediği köylerde başarılı görevler yürüttüler. Köylerde Türk bayrağını dalgalandırıp, İstiklal Marşı'nı öğrencilerini öğretip, söylettiler. Şu gerçek görülmelidir ki, bu öğretmenler köylere on sekiz, on dokuz yaşlarında gittiler. Bazıları erken evlilikler yaparken, bazıları uzun yıllar köylerde bekar olarak görev sürdürüp, yalnızlık yaşadılar. Köylüye her konuda yardımcı oldular, öğrencilerinin, imkanlar dahilinde, iyi yetişmelerine çabaladılar. Bazen kökleşmiş yanlış inançlarla, yeri geldiğinde anlamsız geleneklere karşı durmak zorunda kaldılar. Asırlardır körleştirilmiş beyinleri aydınlatmaya çalıştılar.
O yıllarda, köyü ve köylüyü en iyi tanıyan öğretmenler olmuştur. Gözlemleri ve davranışlarıyla köy gençlerinin, bilhassa bayan öğretmenler, yetişmekte olan köy kızlarının rol modelleri olmaları yanında, yeni alışkanlıklar kazanmalarını da öncü kişiler oldular. Demek ki öğretmen olarak göreve başlayan bu insanlar, sadece çocukları eğitmemiş, ihmal edilmiş kesim insanlarının hayatı tanımalarına da katkılar sunmuşlardır. Bugün köylerde doğup büyümüş, önemli yerlere gelmiş meslek sahipleri, bu öğretmenlerin eserleridir. Bu insanlar o köylere gitmemiş olsalardı, o köyde doğup büyümüş kişilerin hayatları bu denli değişmiş olmayacaktı.