OSMANLI PADİŞAHLARINDA YENİLEŞME ADIMLARI-I-

 

                         OSMANLI PADİŞAHLARINDA YENİLEŞME ADIMLARI-I-

 

Hangi rejimde olursa olsun, devleti yöneten insanlar, o ülkenin kaderini eline almış insanlardır. Çünkü devlet işleri ve halkın konumu, bu insanların alacakları kararlara göre şekillenecektir. Osmanlı Devletindeki ilk geri kalmışlık sızıntısını sezen II. Osman(Genç Osman) olmuştur. Hotin Seferi'nde, Osmanlı askerinin Avrupa'nın kullandığı gelişmiş silahlar karşısında tutunamayıp, kaçmasına tanık olmuş, bunun için orduda yenilik yapmaya kalkınca, Yeniçeriler tarafından tahttan alınıp öldürülmüştür. Genç Osman'ın Batılılaşmak gibi bir derdi yoktur, ama disiplini bozulmuş bir orduyu ıslah etmek, ilim adamlarının devlet işleriyle değil ilimle uğraşmalarını sağlamak gibi adımlar atmak gibi bir derdi olmuştur, ama önü kesilmiş, yapmak istediklerini gerçekleştirememiştir.

                III. Ahmet döneminde Lale Devri(1718- 1730) yaşanmış, bu dönemde ilk kez ülkeye matbaa girmiştir. Bu devir de Patrona Halil İsyanı ile sona ermiştir. Zaten Lale Devri zevk, eğlence ve sefahata varan bir aşırılığa kayınca, düşünülen yeniliğin geniş kitlelere ulaşmasını engellenmiş, böylece köklü yenileşme hareketi gerçekleştirilememiştir.

                Sultan III. Mustafa ileri görüşlü bir padişahtır, Sadrazamı Koca Ragıp Paşa'yı yapacaklarında dinlemiş ve önlemler almaya çalışmıştır. Koca Ragıp Paşa devletin askeri bakımdan zayıfladığını bilen bir sadrazamdır. Bunun nedenini teknik gelişmelere önem vermemek, orduyu modern araç ve gereçlerle donatmamak, askerin yeni usule göre eğitilmemesinde görmüştür. III. Mustafa sadrazamından bu yöndeki telkinler işitince, sadrazamı Koca Ragıp Paşa'nın önerilerini dikkate alarak önemli adımlar atılması gerektiğini anlamış Koca Ragıp Paşa da devletinin ne durumda olduğunu bilen bir devlet adamı olduğu için Ruslarla savaş gündeme geldiğinde padişaha şu açıklamada bulunmuştur.

"Devlet-i Aliyeniz eskiden beri yaptığı savaşlarda, savaşçı bir aslan olduğunu düşmanlarına göstermiştir. Fakat şimdiki halde tırnakları aşınmış olup, savaş esnasında düşman bu hali anlarsa çok güç durumda kalırız, bu iş askere düzen verildikten sonra düşünülmelidir."

R. Özdek- Türklerin Altın kitabı- Tercüman Yayınları 1990 İstanbul

diyen sadrazam, bu anlatısında Rusya'dan geri ve eğitimsiz bir durumda olan Osmanlı ordusunun yapısına işaret etmiştir.

                Yenilikçi bir padişah da III. Selim'dir. Askeri başarısızlıkların altında Yeniçeri Ocağı'nın bozulmasını, ülkenin eğitim ve teknikte geri kalındığını görmüş bir padişahtır. Padişah askerin gelişen tekniğe, değişen eğitim usullerine ayak uyduramadığını görünce, bu yönde önlemler almak yoluna gitmiştir. Ancak o, sadece askeri alanda yapılacak yeniliklerin yeterli olmayacağını da biliyordu. Bunun için devlet yönetimine, yeni bir düzen vermek için kolları sıvadı ve bütün kurumları reform yaparak düzeltme yoluna gitti. Avrupa'nın ilim ve tekniğinden yararlanılması için idari, askeri, eğitim ve ekonomi alanında adımlar atmaya çalıştı. Bozulmuş olan Yeniçeri Ocağı'nın dışında Nizam- Cedid adında bir ordu kurmaya çalıştı. Bu ordu, yeni usullere göre örgütlenecek ve Avrupai askeri gibi eğitim alacaktı. Bu padişah da 1807 yılında Kabakçı Mustafa isyanı sonucu öldürüldü. Atılması gereken adımların önü böylece kesilmiş oldu.

                Yenileşmek için en önemli adımları atan Sultan II. Mahmut olmuştur. İşe önce yenileşmenin önünde engel olan Yeniçeri Ocağı'nı kaldırarak başlamış, ilk Türkçe gazete olan Takvim-i Vakayi'nin yayınlanmasını başlatmıştır. İlk Tıp Fakültesini açmıştır. Yenilik yanlısı bir padişah da Sultan Abdülmecit'tir. Tarihimizde önemli bir dönüşümü başlatan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839 yılında bu padişah zamanında gerçekleşmiştir. Sadrazamı Mustafa Reşit Paşa eğitimde yenileşmeye hız vermiş, Avrupa usulü açılmış okulları denetleterek verimli hale getirilmesi için çaba göstermiştir. İlk defa askeri okullar savunma bakanlığına başlanmıştır.

                 Abdülmecit'ten sonra tahta çıkan, Sultan Abdülaziz de yenilikçi bir padişahtır. III. Napolyon'un daveti üzerine Fransa gezisine çıkmış Avrupa'daki yenilikleri tanıma fırsatı bulmuştur. Danıştay ve Yargıtay'ın açılmasını sağlamış 1876 yılına garip bir şekilde ölü bulunmuştur. Yenilikçi padişahlardan biri de II. Abdülhamit'tir.

 

 

 

 

 

 

 

 


YAZARIN DİĞER YAZILARI