OSMANLI PADİŞAHLARINDA YENİLEŞME ADIMLARI-II-

 

 

                   OSMANLI PADİŞAHLARINDA YENİLEŞME ADIMLARI-II-

 

Osmanlı tarihinde yaptıkları ve uygulamalarıyla en fazla tartışılan padişah II. Abdülhamit'tir. İlk anayasa bu padişah döneminde ilan edilmiş, Osmanlı Devleti'nin yıkımını hızlandıran ve tarihe 93 Harbi olarak geçen 1877- 1878 Osmanlı Rus Harbi, bu padişah döneminde yaşanmıştır. Bu padişah dönemimde çok önemli siyasi, askeri ve sosyal gelişmeler olmuş, nihayet. 27 Nisan 1908 yılında tahttan indirilmiştir. Cumhuriyeti kuracak kadrolar bu padişah zamanında yetişmiş, yine Cumhuriyete kurulmuş önemli kurumlar o dönemden kalmıştır. Eğitim alanında da önemli adımlar atılmış, ülkenin birçok noktasında okullar açılmıştır. Avrupa'ya yenikleri öğrensinler diye yurtdışına öğrenciler gönderilmiştir. Padişah'ın, Osmanlı aydın ve yazarları üzerine şöyle bir değerlendirmesi olmuştur.

" Osmanlı yazarları ne kadar fazla Arapça ve Farsça bildiklerini göstermeyi hüner sanmıştır. örneğin: "Taş" sözcüğü dururken "seng" ya da "hacer" sözcüğünü kullanmayı gösterişe daha uygun sanmışlardır.. Bu durum birçok zararlarıyla birlikte dilimizde mevcut çok sayıda sözcüğün bırakılmasına ve unutulmasına neden olmuştur. Yazı dil için İstanbul halkının kullandığı dilin esas alınması, kullanılan sözcüklerin mümkün olduğu kadar Türkçe olması her halde çok yararlıdır.. Babasına "babacığım" diyen bir çocuğun, bu masum ve kalbe tesir eden söyleyişi ne kadar güzeldir. Fakat aynı sözü "Peder-i vala güherim" diye çevirmek ne kadar yersizdir. Yazı dilinde Arapça ve Farsça lügatlerin kullanılması Türkçenin durumunu güçleştirmiştir. Başka dillerde bir iki sene eğitimden sonra gazete okuyup anlayacak kadar dil öğrenildiği halde, bizde dilimizin o derece öğrenilmesi çok daha fazla zaman almaktadır."

                Refik Özdek- Türklerin Altın Kitabı- Cilt 4 Tercüman Yay. 1990 İstanbul

Osmanlı'nın son iki padişahı, Mehmet Reşat ve Mehmet Vahidettin dönemleri ise büyük savaşların ve işgallerin yaşandığı devir olduğu için önemli hiçbir yenilik adımları görülmemektedir.

                Osmanlı padişahlarının çoğu devletin uçuruma gittiğini görmüş, önlemler almaya da çalışmış, ama ulema ve yeniçeri engeline takılmışlardır. 19. yüzyıl büyük gelişmelerin ve değişimlerin yaşandığı devirdir. Osmanlı Devleti, Kanuni devrinde Avrupa siyasetine yön veren bir devletken, yön verilen, himaye edilen bir devlet noktasına gelmiştir. Devleti yıkıma götüren nedenlerin başında, bilim ve teknikte geri kalış, bunun nedeni de eğitime gereken ilginin gösterilmemesidir. Kendi zekasıyla bir şey üretemeyince, Batı'nın kapısına dayanmış, gerek Batı kültürünü, gerekse Batı tekniğini taklit ederek, ülkede kalkınmayı gerçekleştireceklerini sanmışlardır Askeri gücünü yitirmiş, ekonomik yönden çökmüş bir devletin kalkınmasına imkan var mıdır? Evet. Bu padişahlar döneminde rüştiyeler, idadiler, öğretmen okulları ve başka diğer okullar da açılmıştır. Değir sahalarda da önemli adımlar atılmıştır, ama Osmanlı o kadar geri kalmıştır ki, bunlarla Avrupa yetişmeleri mümkün olmamıştır. Çünkü gerçekte Osmanlı Devleti, Batı teknolojisine ihtiyaç duyduğunda, bu bilimi alacak kurumlara ve elemanlara sahip değildir. Ama başka çaresi ve çıkış yolu da yoktur. Devletinin ve milletinin varlığını sürdürebilmesi için Avrupa medeniyetine muhtaçtır ve onlarda olan teknolojiyi öğrenmek zorundadırlar.

Genç Osman'dan başlayarak, II. Abdülhamit dönemine kadar Osmanlı padişahlarının yenilik yönünde attıkları adımları, kısa ama ana hatlarıyla göstermeye çalıştım. Görüyoruz ki Osmanlı padişahları devletin kötü gidişatını fark edip önlemler almaya çalışsalar da Osmanlı içindeki bazı güçleri aşamadıkları için hedeflenenleri yapamamışlardır. Son dönem Osmanlı padişahlarının aklında, hep bir Batı medeniyetini getirme fikri vardır. Bu yolda önemli adımlarda atmışsalar da devleti yıkımdan kurtaramamışlardır. Bütün bu padişahların verdiği mücadeleyi, verip, ülkeyi kurtaran ve bu padişahların düşündükleri yenilikleri kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçekleştiren Büyük Atatürk olmuştur.

Kısa çizgileriyle tanıtmaya çalıştığım Osmanlı Devleti'ndeki yenileşme adımları, görüyoruz ki atılmaya çalışılmış, ama önüne çok büyük engeller çıkarıldığı için istenen sonuçlar alınamamıştır. İmparatorluk bünyesinde birçok hastane, okul ve demir yolları yapılmıştır. Fakat bu çabalar, Osmanlı'nın ayakta durmasına yetmemiştir. Bu nedenle yıkımı gerçekleşmiş bu deneyimleri de göz önüne alan yeni kurulan Cumhuriyet istenen köklü değişimleri gerçekleştirmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI