AY MAVİSİ GECELER


-Beklemediğim bir anda elime bir kitap tutuşturulmasından çekiniyorum. Öyle ya, verenin beklentisi, verdiği kitap hakkında bir yazı yazmam. İyi ama canım; hakkında yazı yazacağım kitabı ben veya o kitabın yazarı değil, kitabın kendisi seçer, seçtirir. Bu yüzden bana gönül koyan çok kişi olmuştur. Tepki sözleri de hazırdır:

-Hep torpillileri yazıyor.

Buna da şiddetle karşı çıkıyorum. 

Diyorum ki:

-Torpili bizzat kitabın kendisi yaptırır.

Şu da var: 

Hakkında yazı yazdığım her kitabı beğeniyor, göklere çıkarıyor değilim ya! 

Konu, eleştiriyi çağırıyorsa, ben de davete icabet ederim.

***

Geçenlerde bir perşembe, Kemeraltı Salepçioğlu İş Merkezi'nde Kas Hastalıkları Derneği İzmir Şubesi'ni ziyaret ettik. 

Hakkıyla “İzmir'in Güçlü Kadınları” kategorisinde kendisine '1 Numara' olarak yer verilen Emeritus Prof. Dr. Türe Tunçbay ile deksiosis (tokalaşma) esnasında, birbirimize birer kitap uzattık.

Benimki, 

Arkeoloji ve Sanat Yayınları'ndan çıkan “Masalsı Türkiye”; hocanın sunduğu İbrahim Erdinç'in “Ay Mavisi Geceler” adlı şiir kitabıydı. 

Kitabı elime alır almaz, rastgele bir sayfa açtım: Sayfa 46'daki 'Kendimi Gördüm' şiiriyle yüz yüze geldim. 

Bu yazımın başına aldığım ilk bölümü okuyunca:

-Bu şair, şiiri biliyor, dedim.

Huyumu seveyim, bir yandan masadaki dokuz Mousa'ya (Sanat Tanrıçası) laf yetiştirirken, bir yandan da kitabı karıştırdım. Eve gelince bir çırpıda okudum.

***

Hiç taraf tutmadan, 

bu kitapla ilgili görüşlerimi -özet olarak- aktaracağım.

Bir kere İbrahim şiirleri başlıklarının ABC sırasına göre yerleştirmiş. 

Attila İlhan gibi hiç yazım (İmla) işareti kullanmamış. 

Şiirlerinin hemen hepsi “di'li geçmiş” zaman ile yazılmış.

Kendisi saysın, metinlerde benim sayamadığım kadar, oysa, mavi, kızıl, ölüm, rüzgar, evrim, devrim vb. sözcükler geçiyor. 

Bazı isimler ve sözcükler benim bildiğim gibi kullanılmıyor.

***

Mesela bakın: 

“Yaban armudu” yerine “ahlat” veya “çöğür” denilmez mi? 

“Meltem” sözlük anlamı dışında kullanılıyor. “Meltem, yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı.” 

Bu sözcük, bizim Muğla'da da yanlış bilinip kullanılıyor. Kızlara 'meltem' adının verilmesi de bu yüzden. İzmir'de doğrusu söyleniyor, 'imbat'. 

Ama şairimiz İbrahim Erdinç, “imbat rüzgarı” diyerek rüzgarı fazladan kullanıyor. 

Ben şahsen “hazzo”, “endorfin” gibi bazı sözcüklerin anlamını bilmiyorum (şairce biliniyor). 

Sonra, Mısırlı isimler, “Tuthankamun”, “Nefertiti” gibi isimler değişik şekilde yazılmış. Özel isimlere dokunmak tehlikeli ve yasaktır.

***

-Bunca eleştiriyorsan, niçin hakkında yazı yazıyorsun, diye sorulabilir.

Cevap: -Yazılmaya layık bulduğum için.

Zira, emekli matematik öğretmeni İbrahim Erdinç'te “tabiat-ı şairane” (şairsel doğa) var. 

Pırıl pırıl sözcükleri, kelime, imge ve metaforları var. 

Yeni sözlerle yeni söylemler getiriyor. Mevlana'nın “Yeni şeyler söylemek lazım” sözünü bir adım daha ileriye taşıyarak, “yeni şeyleri yeni söylemle dile getiriyor.”

***

Eleştiri yazısına yakışıp yakışmadığını düşünmeden, yetenekli şair İbrahim Erdinç'in “Av Mavisi Geceler”inden altı çizilesi, akılda tutulası bazı dizeleri alayım yazımın burasına:

Mavi Dizeler

- Şarkılar söylüyordu sahilde martılar/ Okşuyordu dalgalar kum taneciklerini

- Galaksiler arasında/ sek sek/ Kurt deliklerinde saklambaç

- Sarışın, mavi gözlü acı

- Tütün kırımı gecelerde

- Bir çınar (yaprağı) eğilmiş su içiyor

- Sevdaları bir salçalı ekmek tadı/ Yarınları Rodrigo'dan gitar konçertosu

- Acıyı zorladı ibrahim sessizce

- Soğuk karanlığın aşkı kader şaşkınlığında

- Oysa ben dördüncü boyutta görmezliğinde

Galaksiler de/ gülüyordu otlu peynir kokularında...

Üzücü Not:  İzmir'in anıtsal hocalarından Prof. Dr. İlker Akat'ı yitirdik.  Acımız sonsuzdur. Yattığı yeri nura boğsun. (Ş.G.)

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI