DİZELERİYLE MELİH CEVDET

DİZELERİYLE MELİH CEVDET

 

15 Temmuz Doğum Günü

 

***

 

Şu anda dışarıda yağmur yağıyor

Ve bulutlar geçiyor aynadan

ve bugünlerde Melih'le ben

Aynı kızı seviyor                (Orhan Veli'den Oktay Rıfat'a)

 

***

 

Yıllardan 1965.

TRT'nin İzmir'de ilk kez düzenlediği prodüktör(yapımcı) kursundayız.

Bir grup kursiyer, bir lokalde veya birimizin evinde toplaşıyoruz. Ders çalışmak bahane. Değişik oyunlar oynuyoruz.

Okay Sağtürk'ün bulduğu bir oyun:

Her birimiz, aklımıza gelen kelimelerini bir kağıt parçasına yazıyor, bir kutuya veya şapkaya atıyoruz.

Sonra bunları çekip, ardarda sıralayarak şiirler(!) çıkarıyoruz. Bazen ne şiirler çıkıyor?

"Tanrı derin toprak yarları içindedir

arayıp bulun onu."

"Sakladığım yerde bulamadım kendimi"

"Şiir: Kelimelerin çiçek açması" vb vb...

 

****

Bugün klavyeyi önüme aldığımda; "hadi" dedim, "Melih Cevdet" ağabeyden, çizdiğim bazı dizeleri alt alta yazayım; bakalım şiiriyeti yitecek mi?

"İnsanlardan eşya yaparlar"

"Çok eskiden yaşadım bu anı ben"

"Denizin zamanı ölür dirilir"

"Horatius'un sevdiği akasyalar"

"Bütün ağaçlar göğe ağar"

"Hem Mesih'tim hem Barabbas'tım"

"Su verdim büyüyen günlere"

"Güzü kuşlarla oyaladık"

"Halk boyar toprağı tarçın rengine"

"Bir deve işinde mi aldatmış Muhammed'i"

"Neşaş giysileri üzerimizde"

"Ne bilsin Krezüs, zengin Krezüs,

Çocuk aklımızın huyunu ne bilsin!"

"Kuşlar yağmur yağdırır da

Yağmur güneşe vururdu ya"

"Ölüm insanla geldi dünyaya

Ölümle gitti dünyadan"

"Bütün tepelerin üstü sessizdir"

"Tam konuşmaya başlarken

Güneş açmasın mı?"

"İşte avuç avuç serpiyorum bütün

Sözcükleri kuşlara, gül diplerine"

"Bir yapı işçisinin kulağındaki kalem gibi güzel"

"Serçe kanadı değmiş çamaşır ipi gibi esrik"

"Martı bir uçta kanat. Bir uçta ses"

"Asimetrik İsa Bey Camisi"

"Güz sabahını kovalıyor

Köpek

Çocuk bahçesinde"

"Düşmek  için denizi arıyor yıldızlar"

"Birden serçelerle indi yağmur

Hangisi serçe

Hangisi yağmur"

"Martı bir majisküldür

Küçük bir çocuğun yazdığı"

"Sokağa bir diyaloğ gibi çıkıyorum"

"Homeros yabani zeytin yerdi

Güneşli ülkemizin gölgesi zeytin"

"Güvercin

Pencerede kopan alkış"

"Gözlerimden çıkıyorsun

Sokağa

Mavi mavi"

"Atatürk'ün bir saati vardı

Durmadı"

"Köle sahipleri ekmek kaygısı çekmedikleri

İçin felsefe yapıyorlardı"

"Ay eskiden tanrıça idi. Sonra

Anaksagoras'ın şemsiyesi oldu"

"Uyku ilacı alırdı çoban Endymion"

"Sök evini bir gemi yap"

"Işıyıvermiş dağın ardı

Şavkı vurmuş geceye"

"İnancım benim dikili ağacım"

"İki milyar kişiye bir dünya

İki milyar kişiye iki milyar ekmek"

"Bir sis çanı gibi gecenin içinde

..............

Çalacaksın"

"Çık benim şair tabiatım, çık orta yere

..............

Çal, söyle benim derdimi sevdalı sesinle"

"Ben hiç böyle mahzun olmadım;

Oysa hayattayız hepimiz"

"Sandalımı bırakmıyor su,

Silinmiş dönüp baktığım iz.

Çoktandır kaybettiğim arzu,

Boşuna çırpındığım deniz."

(İlk şiiri "UKDE"den)

"Dağıtır saçlarını ve yalvarıp uzaktan

Mavi bir iklim gibi çağırır beni sesine"

"Dağ başındaki ay

Korkup kaçacak gibi"

"Sizin bilirkişi seçtiğiniz kişi şiirden anlamaz"

(Mahkemede, Sulhi Dönmezer için)

"Uyandım ki ses içinde kalmışım..."

 

****

Selam sana Melih Ağabey, İzmir'den, Muğla'dan, Dünya'dan.


YAZARIN DİĞER YAZILARI