KÜTÜPHANE KURMAK
Kitaplar, kaybolmuş kafaların anıtlarıdır.”
(Sir William Davenant)
Ben kitap sevdalısıyım: Binlerce sevgilim var benim!
İlk ben değilim ki tutulan
Şöyle bir sayıvereyim:
“...Robinson'un en büyük acısı, adada kitapsız kalmış olmasıdır.”
(Suut Kemal Yetkin)
“Bir an bilgiyle meşgul olmak, bir an kitaba bakmak, altmıi yıl (nafile) ibadetten hayırlıdır.”
(Hz. Muhammed)
“Tanrım; başa çiçek dolu bir bahçe ile, kitap dolu bir ev ver.”
(Konfiçyüs)
“Bir zamanlar dünya, kitaplar üzerinde rol oynuyordu; şimdi kitaplar dünya üzerinde rol oynuyor.”
(Joubert)
“Dünyayı yöneten kalem, mürekkep ve kağıttır.”
(James Howel)
“Her kütüphane bir hapishane kapatır.”
(Seneca)
“İnsanlar matbaayı keşfettiklerinde beri, geceler tamamen karanlık değildir.”
(Christopher Morley)
“Okuma hevesimi Hindistan'ın bütün hazinelerine değişmem.”
(Gibbon)
“İkra (Oku)! Yaratan Rabbinin adıyla oku! Rabbin sonsuz karamet sahibidir. Kalemle öğreten odur.”
(Kuran)
Orhan Öcal'ın 300 sayfalık “Kitabın Evrimi” (İstanbul 1971) adlı kitabının sonunda, kitap ve okuma üzerine 265 kadar atasözü ve özlü söz var. Araştırılsa, daha binlercesinin bulunacağı kuşku götürmez!
Nuray Yıldız da, yaklaşık 500 sayfalık “Antikçağ Kütüphaneleri” (İstanbul 2003) adlı kitabında, bu kültür mabetlerinin tarihçesine değgin araştırma sonuçlarını ortaya seriyor.
Benim hemen dikkatimi çeken husus; batı kaynaklarına dayanılarak, bilim, sanat ve kültüre değin tüm uygarlık hareketlerinin köklerinin Türkiye dışında aranması. Kütüphanecilik denince Ninova akla gelirken Hattuşa (Boğazköy); İskenderiye denilirken Bergama, Efes, Tralleis ve daha nice Anadolu kentinin görmezden gelinmesi...
Savaş ganimetleriyle ata yadigarlarının saklandığı ilk müze nerede kuruldu? Papirüsün yerinde “Pergaminae karta” berede icad edilmedi? Değerli kitaplar, ağırlığınca altın öderek nerede satın alındı? Kitapları rutubetten korumak amacıyla kitaplıkları çift duvarlı inşa etme geleneği nerede başladı? Kitaplığa büyük yazar ve şairlerin büstlerini nerede başladı? Kitapların on beşer nüsha çoğaltılarak, asıllarını ayrı yerde koruma geleneği nerede başladı?..
Bu soruların cevabı tektir:
-BERGAMA'da...
Tam gelişmemiş ülkelerde halkın, maddi kültür değerleri değişmesine direnci -nisbeten- zayıftır. Statükocu toplumlarda, teknolojik gelişmelerin çabucak uygulama şansı bulduğu açıktır. Buna çarşılık, matbaanın gelişi engelle karşılaşmıştır. Bunda, dinsel kutapların 'gavur icadı' makinelerde basılmasının sakıncalı (!) görülmesi etken olmuştur.
Her ileri harekette olduğu gibi, kütüphanecilikte de atılım, Cumhuriyet döneminde gerçekleşti. Özellikle köy enstitüleri, halk evleri ve halk kütüphaneleri, yüz ağartıcı başarı gösterdi.
Kendisi de bilinçli bir bibliofil (kitap sever) olan Atatürk'ün önderliğinde ülke topraklarına kitap tohumları serpilip, elde edilen ürünlerin kütüphanelerde toplanıp halka sunulması seferberlik hızı kazandı.
Bu atılımın ivme yetersizliği dönemlerde, Ürgüplü, “Eşekli Kütühaneci” Mustafa Güzelgöz, İstanbul'da “Kucakta kitap satan” Halim Şefik (Güzelson) gibi idealist kitap dostları görüldü.
Son zamanlarda bir gazetenin önderliğinde Mesut Tim ile ana-oğul Rasime-Recai Şeyhoğlu'nun “kitap yayma cemiyeti gibi çalışmaları alkışı hak ediyor.
İki ekip de benim adıma, Gökova'da kütüphane kurmak için öneri getirdi. Tam bu sırada, Muğla Büyükşehir Belediyesi sıradışı bir vefa örneği sergileyerek Gökova'da “Prof. Dr. Şadan Gökovalı Kültür Evi” tesis edip, 27 Ekim 2018 tarihinde hizmete açtı. Kuruluşun bir bölümü araştırmacılara hizmet sunarakken, bir bölümü de Halk Kütüphanesi olarak işlev görürüyor. Şu ara, Şeyhoğlu ailesinin, Şadan Gökovalı'nın ilkokulu bitirdiği Ula'da onun adına bir kütüphane ve aydınlanma evi kurma konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Ula'nın yeni belediye başkanı İsmail Akkaya'nın da oluşuma sıcak bakıp, bu konuda gereken kolaylığı gösterdiğini biliyorum.
Yine ben, ülkemizde kitapla uğraşmanın kütüphane kurmaya çalışmanın ne çetin uğraş olduğunu biliyorum. Recai Şeyhoğlu kardeşimiz de bu yolda karşılaştığı olumlu ve olumsuz olayları “İzler ve Yankılar” isimli ibretlik bir kitapta toplayıp Etki Yayınlarında çıkan 228 sayfalık kitabı okurken hayli bilgilendim ve etkilendim. Fani ömrümde bu denli onurlandırılmış olmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyorum.
Aman, siz kitaba namlu doğrultanlardan olmayın.