"BABİLİN ASMA BAHÇELERİ " NEREYE UÇTU ACABA
Tarihte asma bahçeleriyle ünlü olduğunu öğrendiğimiz Orta doğuda bu gün,bir tek asma yaprağı arasanız acaba bulabilir misiniz?Hani ne oldu da bir zamanların dünyada örneği bulunmayan asma bahçeleri ortadan kalkmış.Bu asma bahçelerinin çok olduğu dönemin de dünyanın en büyük ticaret merkezi olduğunu öğreniyoruz.Bu neyin ticareti idi?Elbette bu bahçelerin ürünlerinin dünyaya satılmasının ticaretiydi bu.Bu bahçelerin en büyük ürünü ise o zamanları ŞARAP TİCARETİ oluyordu.Dünyanın dört bir yanına bu ürün gidiyor ve büyük bir zenginlik aracı oluyordu.
Gel zaman git zaman bu ticarette gözü olanlar bir takım düşünceler ileri sürmeğe başladı.Örneğin şarabın uyuşturucu olduğunu söylemeye bunu da bir inancın öngörüsü olduğunu yaymaya başladılar.Şarap sakıncalı duruma düşünce de bunun ticaretinin durdurulması yönünde de söylemler öne çıkardılar.Böylece zamanla asma bahçelerinin varlığına da ihtiyaç duyulmaz oldu.
Hatırlarsanız geçtiğimi yıl bir ege kentimizde zeytin ağaçlarının kesildiği haberleri çıkmış görüntüleri de yer almıştı medyada.Bu arada bu ağaçların kesilmesini haklı göstermek isteyen bazı yaratıklar şunu yaymışlardı ortalığı :Efendim zeytin ağgaçları Yahudi ağaçlardır.Bunlar yarından sonra arkalarında saklananları gösterip işte burada diye sunacaklardı.Yalnız yahudileeri koruyacaklardı.Bu çağda böyle bir üstün zekalılıkt örneği sunanların şarap için geçmişte neler demezlerdi ki/İşte bu yüzden bu gün o ünlü Babil bahçelerinden eser yok ortalıkta.
Uygarlıklar tarihinde ikinci büyük uygarlığın Ortadoğudaki uygarlık olduğu yazılır.İlk uygarlık olarak da Çin-Hint uygarlığından söz edilir.Uygarlıkların gelişmesi de elbette ekonomik gelişmelere bağlıdır.Babilin ünlü asma bahçelerinin ise buna büyük katkı verdiğini düşünebiliriz.Bu bahçeler bu uygarlığı yok etmek adına yok ediliyordu.
Uygarlıkların yıkılması hep böyle değil mi?Onları beslene zenginlik güclerinin yok edilmesiyle çöktürülür ancak.Örneğin bu uygarlıktan sonhra ortaya çıkan uygarlık Mısır uygarlığı idi.Bu uygarlık da onu besleyen kültürel dayanaklarının yok edilmesiyle bitmiştir.Örneğin İskenderiye kütüphanesinde varsayımlara göre bir milyona yakın kitap bulunuyordu.Aynı zamanda Mısırda buna yakın çok büyük bir başka kütüphane de vardı.İnsanlık ne zaman bu kütüphanelere saldırdı işte ondan sonra çökmtü koca uygarlıklar.Tarihte Antik çağ denilen bir kültürün bu kütüphanelerden beslendiği bilinmektedir.Antik çağın ünlü düşünürleri özellikle Eskenderiye kütüphenesilden beslenmişti.Ünlü düşünürler buralara kadar gelip buradaki bilgilerden yararlanabiliyordu.Aristo sıkça buraya gelip bir gün kitaplarını bu kütüphaneye bağışlayacağını bile söylüyordu.