BİR ZAMANLAR AFRİKA
Bir zamanlar Afrika deyince dünyada canlılığın tüm renkleriyle sergilendiği bir kıta gelirdi akla..Bu gün Afrika deyince bu zenginlik gücünden yoksun bir kıta geliyor, yoklukların yoksulluğun kol gezdiği bir yer bu gün.Öyle çok çok eski değil birkaç yüzyılla ifade edilebilecek bir zaman öncesi..Bu gün birkaç vahaya sıkıştırılmış bir yaşam geliyor sadece. Önce yokluk sonra yoksulluk ve insanlığın tüm acılarının sergilendiği bir yer geliyor..Bu yokluk ve yoksulluk geçmişin tüm zenginliklerinin çar-çur edilmesiyle oluşmuş bu koca kıtada..Gelecek kuşakların KORUYUN diye bize emanet ettikleri bir büyük mirası birkaç varsılın temizlenmesi adına yok etmişiz hep birlikte,,
Sahip çıkamadık gelecek nesillerin bize emanet ettiklerine. Sahip olamadık bize bunu koruyun ki bizler de yararlanabileim bundan diyerek bu güzel bırakıta.. Elbirliğiyle onların mirasını yok ettik yüzümüz kızarmadan, sıkılmadan ve utanmadan.. Gökyüzü.pırıl pırıl denizler çarşaf mıdır ki kirlensin diyerek sahiplenemedik o güzelliklere.. Elimizde baltalar şarkısıyla yürüdük ormanların üstüne,,Kesmekle övündük ağaçları, Kömür diyerek, demir diyerek,altın diyerek ve sayarak tüm madenleri bulmak düşüyle eşeledik tüm toprağı.. Suları kaçırdık önce hayvanları kaçırdık uzaklara..yaşamı bitirdik bu koca varlık alanının, Afrika zengin canlı türleriyle, çeşitlikleriyle sonsuz ormanlık alanlarıyla,iklim ve tüm zenginlikleriyle gelecek nesiller bizlere emanet olarak bırakılmıştı. Ama o gelecek nesiller emanete ihanet ediyordu..
Bu yok etme hakkını tüm yaşam olanaklarını tüketme hakkını kim veriyordu insanlara/Bu toprağın altında ve üstündeki zenginlikleri kendi çıkarları öncelikli yok etme hakkını nereden buluyordu insanlar..
Bu gün maden çıkaracağımız diye delik deşik ettiğimiz dağlar salt bizim için mi yaratılmıştı?
Yok ettiklerimiz bizlere hak da gelecek nesillere ne oluyordu.Bizim bu gün tükettiğimiz zenginlikler gelecek insanların hakkı olmayacak mıydı? Yani sadece biz mi yararlanacaktık ..onların bizden sonrakilerin yararlanma hakları olmayacak mı?
Bu gün bu Afrika'yı tüketen mantık MUĞLAYI TÜKETMEK için düğmeye basıyor,tıpkı orada yok ettiği gibi ne kadar yer altı ve yer üstü zenginlik olanakları varsa hepsini yok etmeye soyunmuş durumda.Muğlanın taşı toprağı altın diyerek o güzelim doğayı tüketime açmak gayretlerine soyunmuştur. Türkiye'nin en önemli bir doğa,turizm ve kültürel alanı olan Muğlanın zenginliklerine göz dikmiştir. Medyada bu zenginlikler haritası yer almıştı.Yok edilmek istenen sadece yer altı yer üstü zenginlikleri değil ayna zamanda tarım anları da olmaktadır.Bu zenginliklerin işlenebilmesi için gerekli izinler ruhsatlar alınmış bile.Gerçi şimdilek bundan vazgeçilmiş gibi görünüyor ama bu gün böyle yarın birilerinin bu düşü yeniden canlanabilecektir. Çünkü pek çok örneklerde gördük bunu
Önemli olan şimdilik vazgeçilmiş olması değildir. Böyle bir isteğin sürekli uyandırılabilecek bir hedefle bilinç altında tutulmasıdır bize göre..
Yarınki Muğlaılara bir şeyler bırakalım lütfen..Birileri zengin olacak diye şu güzelim Doğay tüketip geleceğe devretmekten korkmayalım.Bu üzel topraklar bu gün bizim ama onları yok etme hakkımızı kendimizde bulmayalım..