"Biz 'BİTTİ' Demeden Bitmez !.."
Yemin olsun bu sözü 'Bay Kemal' söylemedi!.. Yok yok, merhum siyasetçilerimizden Süleyman Demirel ile Turgut Özal da dememişler!.. Yok canım daha neler; bu söz Osman Bölükbaşı, ya da Nasrettin Hocamıza ait de değil !.. Ba ba baaa... Benim etim-budum nedir de böyle bir lâf edeyim ki !? Bunu sokak röportajlarında öfkeli halkımız da söylemedi !..
Biliyorum, artık siz bunu bilemeyeceksiniz, şimdi ben söylemesem de yine o bayramlık ağzınızı bozacaksınız, öyleyse hemen söylüyorum: Bu sözü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, 15 Nisan toplantısı sonrasındaki açıklamasında söyledi!.. Neden söyledi? 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası, tam 22 yıl sonra partisi AKP, 'son üç seçimdir' kaybetmeye başladığı oyların, bu son seçimdeki kaybının 'zirve' yapıp; 22 yıldır kaybettiği seçimler nedeniyle hep alay ettiği CHP'nin "Birinci Parti" olması, kendi partisi AKP'nin ise bütün devlet imkânlarına rağmen "İkinci Parti" durumuna düşmesi sonucu, birçok yerde artık; 'iktidarının sonuna geldiği, iktidarın gitmesi gerektiği, hemen erken seçim yapılması' dedikodularının yoğunlaşması üzerine söyledi!..
Bunun üzerine az sayıdaki 'Muhalif Basın Gazeteleri' de hemen manşetlerinde şöyle yazmaya başladılar: "Neyin Bitip-Bitmediğine Halk Karar Verir!.." Yapılan TV programlarındaki konuşmacılar da artık; "Ne iktidara gelişiniz, ne de gidişiniz sizin elinizdedir, buna en son ve hep halk karar verir!.. Halk bu seçimde 'Bitti' demişse, artık her iktidar tıpış tıpış gidecektir!.." diyorlardı... Vallahi bunları ben uydurmuyorum ki, açar İnternetten, bunları kendi gözlerinizle görür, kulaklarınızla da duyarsınız; ben sadece söylenenlere ayna tutuyorum, hepsi bu...
31 Mart Yerel Seçimleri sonrası çok büyük başarı sağlayan, Türkiye seçim haritası CHP kırmızısıyla boyanınca, özellikle 'Erken Seçim' isteklerinin hemen gündeme getirilip, kendisini de buna zorlayacaklarını bilen CHP Lideri sayın Özgür Özel hemen çıkıp; "Biz erken seçim falan istemiyoruz!.. Ülkeyi ekonomik, siyasi, ahlaki ve hukuki adaletsizlikler yönünden biz bu hale getirmedik!.. Başımızdaki iktidar nasıl bu hale getirdiyse, bunları düzeltmek de onlara düşer!.. Biz kendilerine zaman tanıyacağız, 'erken seçime' de halkımız karar verirse, biz de buna uyarız!.." demişti, hatırladınız mı!?
Bütün demokratik ülkelerde geçerli olan tek kural vardır: "Halk ne derse, sonuçta hep onların dediği olur!.." Demokratik olarak iktidarda olan biri çıkıp da; "Ben, biz ne dersek o olur, ben ve biz 'Bitti' demeden de hiçbir şey bitmez!" diyemez, dememelidir!.. Bu tek kişilik karar, sadece 'Diktatörlükle' yönetilen ülkelerde geçerlidir, çok şükür ki biz de o ülkelerden biri değiliz, öyle değil mi ama dostlar? Haa az daha unutuyordum; bütün demokratik ülkelerde, hangi seçim olursa olsun; bir iktidar oy kaybetmişse, kimse onlara bir şey demeden, anında istifa ederek, halkın iradesine saygı duyduklarını gösterirler, bakalım bizde bu iş nasıl tecelli edecek !? Biz sabırlı milletizdir nasılsa, bekleriz değil mi?
Şu son günlerdeki 'Monaco'da Istakoz Yiyen İktidar Vekili' meselesi üzerine çok gidildi, yeter ama yahu!.. Biraz insaflı olun da; hazır 12 Tane Asgari Ücretli maaşı kadar bir ayda maaş almaya başlayan, daha önce böyle tatlı-lezzetli-zevkli şeyleri yaşamamış bir Vekil Hanımımız, bırakın da o bari biraz yaşasın yahu !.. Bakınız, dönünce hemen oy aldığı halkından özür dilemiş, gitmiş parti liderine 'Çok Üzgün' olduğunu beyan etmiş, ama pek de kabul görmemiş galiba ama, olsun canım!.. Büyük erdem gösterip özür dilemiş, üzgün olduğunu belirtmiş ya, bu size yetmiyor mu kardeşim!?
Siz bana bakmayın, ben çoktan özrünü kabul edip affettim de; velâkin şu onu seçen, hani o nam-ı diğer "Gâvur İzmir Seçmenleri" artık onu affederler mi, işte onu pek bilemiyorum!? Neyse, bugün de yerimiz yine bitti, hadi bana eyvallah dostlar!.. Sakin KOŞAR...